Süleyman Özışık'tan ortak yayın için çarpıcı teklif! Fatih Portakal ve İsmail Küçükkaya...
Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu'nun katılacağı canlı yayın için gazeteci Süleyman Özışık'tan çarpıcı bir teklif geldi. Süleyman Özışık yayının TRT'de değil Fox Tv ya da Halk Tv'de olmasını önerdi.
Binali Yıldırım ve Ekrem İmamoğlu'nun katılacağı canlı
yayını kimin modere edeceği merak konusu. Uğur Dündar Binali
Yıldırım'ın teklifini reddedince "moderatör kim olacak?" sorusu
daha merak uyandırdı.
Süleyman Özışık Türkiye gazetesindeki bugünkü yazısında ilginç bir
öneride buldu. Özışık ortak canlı yayın için "Yayın
sırasında çıkması muhtemel bir teknik arızadan dahi mağduriyet
çıkarmaya çalışacak bir adamla karşı karşıyayız. Buna fırsat
verilmemesi adına ben canlı yayının Fox TV ya da Halk TV'de
yapılmasından yanayım! “Hatta gerekirse, Fatih Portakal ve İsmail
Küçükkaya bu canlı yayını idare etsin” derim." ifadelerini
kullandı.
İŞTE SÜLEYMAN ÖZIŞIK'IN
YAZISINDAN İLGİLİ BÖLÜM
Uğur Dündar'ın, İstanbul adaylarının ortak yayınında
moderatörlük yapmaktan vazgeçmesinin şaşkınlığını yaşıyoruz.
Ortalıkta dolaşan iddialara göre Dündar, CHP üst kadrolarından
gelen baskılara ve CHP'li bazı şizofrenik seçmenin hakaretlerine
dayanamadığı için havlu atmış.
Peki ne oldu da bir süre öncesine kadar Binali Yıldırım'a "Hadi
buyursun canlı yayına çıksın" diye meydan okuyan CHP'liler bir anda
geri adım atmaya başladı?
İzin verirseniz bir örnekle anlatayım:
Eskiler "Başarılı olmak isteyen her insanın bilmesi gereken iki
kritik bilgi vardır. Bunlardan birincisi gücünü, ikincisi ise
haddini bilmektir!" demişler.
Ve şu örneği vermişler:
Eğer bir aslan isen, ormanların kralı olduğunu, senin sözünün
üstüne söz söylenmeyeceğini ve kimsenin sana meydan okuyamayacağını
bilirsin. İşte bu gücünü bilmektir.
Ama eğer sen aslan olmana rağmen karanlık sulara dalıp katil
balinalarla, köpek balıklarıyla ya da timsahlarla boy ölçüşürsen,
bu haddini bilmediğin anlamına gelir ki haddini bilmediğin yerde
senin ananı ağlatırlar!
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu'nun hangi
kategoriye girdiğini sanırım az çok tahmin etmişsinizdir.
Daha bir şey olamadığı hâlde birilerinin gazına geldi. Hile ile
alınan seçimlerden sonra "Buraların kralı benim" mağrurluğuna
kapılıp güç zehirlenmesi yaşadı.
Ve tam da aslanın yaptığı gibi gücünün sınırlarının nerede başlayıp
nerede bittiğini fark edemedi.
Bir gün Türkiye'nin ana gündem maddesi olan S-400 meselesine daldı,
diğer gün, Akdeniz'de petrol aramanın yanlışlığına değindi. Sonraki
günlerde ekonomiden ülke yönetimine varıncaya kadar her konuya
dalıp çıktı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine değil de
Cumhurbaşkanlığı seçimine girecekmiş gibi konuştu. "Türkiye'yi
kurtaracak lideri buldunuz, hadi beni takip edin" havasına
girdi.
Bu durum başta Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP'nin koltuk
sevdalısı isimlerini rahatsız etmeye başladı ve beklemediği bir
ikazla karşılaştı. CHP kurmayları kendisine kısaca "Haddini ve
hududunu bil. İstanbul'la ilgilen, Türkiye turu yapmayı, lider gibi
gezinmeyi bırak" diye ültimatom gönderdi.
İşin bir başka boyutuna gelirsek...
Ekrem İmamoğlu, uzun zamandır kendisinden beklenen hatayı,
şehirleri turladığı sırada yaptı. Haddi ve hakkı olmamasına rağmen
VIP salonunu kullanmaya çalıştı, kendisine engel olan valiye "İT"
diyerek hakaret etti.
Binali Yıldırım ile çıkacağı ortak canlı yayın öncesine denk gelen
bu rezillikten sonra nicedir kayıplara karışmış durumda. Yaptığı bu
büyük hatadan sıyrılmanın yollarını arıyor.
Gerek bu affedilemez hatanın gerekse bugüne kadar rakipleri
hakkında ortaya attığı akla ziyan yalanların yüzüne canlı yayında
çarpılacağını biliyor. İşte bu nedenlerden dolayı ortak canlı
yayına çıkmamanın yollarını arıyor.
Sadece o değil...
CHP yönetimi de sevgi pıtırcığının yüzündeki makyajın dökülmeye
başladığını, Ekrem İmamoğlu gibi bir siyaset çaylağının, Binali
Yıldırım gibi tecrübeli bir siyasetçinin karşısında
tutunamayacağını biliyor ve bu nedenle canlı yayının iptal edilmesi
için formül arıyor.
Kaç gündür bu canlı yayını bayramlık bekleyen çocuklar gibi
bekleyen Uğur Dündar'ın durup dururken moderatörlükten çekilmesinin
nedeni budur!
CANLI YAYIN HANGİ KANALDA OLSUN?
Övünmek gibi olmasın ama Binali Bey'in Ekrem İmamoğlu ile canlı
yayına çıkması gerektiğini söyleyen ilk gazeteciyim. 14 Mayıs
tarihinde yazdığım yazıda bu öneride bulunmuş ve canlı yayının
yapılacağı adres olarak da Habertürk'ü göstermiştim.
Haftalar sonra Habertürk'ten Didem Arslan Yılmaz konuğu olan
Yıldırım'a bu öneride bulunmuş ve "olur" sözü almıştı. Doğrusunu
isterseniz bu canlı yayın en çok Didem Arslan Yılmaz'ın hakkıydı
ama Binali Yıldırım Uğur Dündar'ı seçti.
Tercihe saygı duymak gerek.
Ben, canlı yayını yönetecek moderatörden ziyade, canlı yayının
hangi kanalda yayınlanacağıyla daha çok ilgileniyorum. Birileri,
TRT'yi adres gösteriyor ama ben bu tercihin yanlış olabileceğini
düşünüyorum.
Neden?
Seçim sonrası Anadolu Ajansı'nı itibarsızlaştırmak için her şeyi
yapan Ekrem İmamoğlu bu kez hedef tahtasına TRT'yi oturtabilir.
Kaldı ki...
Çıktığı CNN Türk kanalına "Beni görüntüleyen 4 kameramanı işten
attılar" diye iftira atan Ekrem İmamoğlu'nun TRT hakkında ne
söyleyeceğini hiç kimse tahmin edemez.
Yayın sırasında çıkması muhtemel bir teknik arızadan dahi
mağduriyet çıkarmaya çalışacak bir adamla karşı karşıyayız. Buna
fırsat verilmemesi adına ben canlı yayının Fox TV ya da Halk TV'de
yapılmasından yanayım! “Hatta gerekirse, Fatih Portakal ve İsmail
Küçükkaya bu canlı yayını idare etsin” derim.