Süheyl Batum'u yerden yere vurdular!

Ahmet Hakan, Ergun Babahan ve Elif Çakır, Batum'un bazı gazetecilere gösterdiği tavra sert tepki gösterdiler...

GAZETECİLER.COM
CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum'ın liberal ve muhafakar gazetecilere gösterdi tavır sert eleştiriler almaya devam ediyor. Star yazarları Ergun Babahan ve Elif Çakır, Hürriyet yazarı Ahmet Hakan, Batum'u yerden yere vurdular.

Süheyl Batum, CHP'nin düzenlediği bir toplantıya Mehmet Altan, Fehmi Koru, Ali Bayramoğlu gibi gazetecilerin katılması nedeniyle boykot eymiş, 'bu adamlarla ne işim olur' dediği iddia edilmişti. İşte Batum'un bu tavrı şimşekleri üstüne çekti.

ERGUN BABAHAN

CHP aslında Batum’dur!

Sevmediğin adamı davet etmezsin, uçağına almazsın.

Karşı görüşteki gazeteci veya akademisyenlerle bir araya gelmeyi kabul etmezsin, buna da eyvallah.

Mesela MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tam da bunu yapar.

Veya Başbakan Erdoğan uçağına davet ettiği gazetecilerde belli kriter arar.

Bunu da eleştirebilirsiniz elbette, liderlerin herkese kapılarını açması gerektiğini söyleyebilirsiniz.

Ama insanları hem parti adına davet edip hem de eşek yerine koymak anlaşılabilir bir durum veya davranış değildir.

Bir kere bizim geleneğimize, göreneğimize aykırıdır.

İkinci olarak siyasi etiğe aykırıdır.

Üçüncü olarak sizin karşı görüşte olduğunu baştan kabul ettiğiniz insanların karşısına çıkıp inandığınız fikirleri savunacak yüreğe sahip olmadığınızı gösterir.

Çok şükür CHP’nin anayasa konulu toplantısına davetli değildim, olsaydım da gidemezdim çünkü İzmir seyahatim vardı.

Yazının tamamını okumak için

AHMET HAKAN

Süheyl Batum iktidar olsa Erdoğan’dan farklı olmaz


HÜRRİYET Treni için Eskişehir’e gittim.
Trene mülki erkân geldi, adaylar geldi, Yılmaz Büyükerşen Hoca geldi, ilçe belediye başkanları geldi.
Süheyl Batum gelmedi.
Olabilir, başka bir programı vardır.
Ama şöyle bir durum ortaya çıktı:
Eskişehir’de herkesle temas kurmayı başardım, bir tek Süheyl Batum’la temas kuramadım.
Manidar değil mi?
Hakkında olumsuz yazılar yazmasaydım, Süheyl Batum’la temas kurmam çocuk oyuncağı olmayacak mıydı?

Ali Bayramoğlu’nun Yeni Şafak’taki yazısından öğreniyorum ki...
Partisinin düzenlediği bir basın toplantısına, sırf toplantıya bazı gazeteciler geliyor diye gitmemiş Süheyl Batum.
“Mehmet Altan’la, Ali Bayramoğlu’yla, Fehmi Koru’yla benim ne işim olur” tavrı koymuş.
Kısacası...
Daha iktidara bile yakınlaşmamışken...
Süheyl Batum da başlamış gazeteci seçmeye, gazeteciler arasında ayrım yapmaya...

Şimdi biz iktidarı eleştiriyoruz ya, gazeteciler arasında ayrım yapıyor falan diye...
İnanın Süheyl Batum kafası iktidar olsun, bugünkü iktidardan farklı bir tutum izlemez.
O kafa da...
Beğenmediği gazetecileri yanına yaklaştırmaz, hakkında eleştiri yazan gazeteciyle zerre miskal temas kurmaz, gazeteci seçer, eleştiriyi düşmanlık olarak algılar, kendisini eleştiren gazetecinin programına asla ve kata çıkmaz.

Ve hiç kuşkunuz olmasın, Süheyl Batum’un da yalakaları ortaya çıkar...
İktidar uçaklarında “arz ederim” gazeteciliği yaparlar karşılıklı.

Yazının tamamını okumak için

ELİF ÇAKIR

Star yazarı Elif Çakır da CHP'den bir başka ismi topa tutmuş. Çakır, CHP'nin önemli isimlerinden Gürsel Tekin'in kendisine karşı özel bir tavrı olduğunu söylerken açmış ağzını yummuş gözünü:


Yeni CHP eskisine rahmet okutacak


Al Kemal Kılıçdaroğlu’nu vur Gürsel Tekin’e. Meğer ikisinin de birbirinden bir farkı yokmuş.

Meğer ne büyük hata etmişim, CHP’de bir değişim yaşanacaksa Gürsel Tekin dışarıda bırakılarak olmaz diyerek. Tekin dışlanmasın diyerek onun hakkını korumaya çalışmakla...

Perşembe akşamı CNN Türk ekranında Gürsel Tekin, katıldığı programı “bugüne kadar hiçbir gazeteciye rezervim olmamıştır. Hiçbir gazetecinin karşısına çıkmaktan kaçınmadım” sözleriyle bitirdi.

Ne güzel değil mi? Ne yüce insanlar, hiçbir gazeteciye rezervleri yokmuş.

Akşamüzeri program ekibinden biri beni arayıp da “Dediğiniz gibi, Gürsel Tekin sizinle programa çıkmayı kabul etmedi, çok uğraştık ama kabul ettiremedik” demeseydi, ben de dinler geçerdim.

Ancak rezerv konulmuş birisi olarak en azından Şirin Payzın’ın ima eden bir cümlesini beklerdim. Yok. Yok. Kimsenin ne programında gözüm var, ne de toplantısında ve ne de şahsi bir alınganlığım söz konusu. Karşıma çıkmak, beni karşısında görmek istemeyebilir, bunu anlarım.

Ancak “hiçbir gazeteciye rezervim olmamıştır” derseniz, o zaman adama sorarlar.

Sabahki “Kadın Raporu” toplantısını da, akşamki “rezervimiz yok” sözünün hesabını da....

Yazının tamamını okumak için
Fatih Altaylı'dan Serhat Akın iddiası: Fenerbahçeli iki yöneticinin adları öne çıkıyor