Star'ın türbanlı yazarı Erdoğan'a çaktı!
Star yazarı Tuksal Başbakan Erdoğan'ın son dönem çıkışlarını sert dille eleştiren bir yazı kaleme aldı: "Başbakanın her yaptığını alkışlamak bir tür yalakalıktır"
Taraf Yazarı Ahmet Altan'ın
Başbakan Erdoğan'ı hedef alan zehir zemberek yazısından sonra
liberal ve demokratlara yönelik tepki Star gazetesinin türbanlı
yazarı Hidayet Şefkatli Tuksal'ı çileden çıkardı.
Altan'ın yazısı kadar sert bir yazı kaleme alan Tuksal,
"Başbakanın her yaptığını alkışlamak, apaçık yanlışlara
dahi konjonktürel, politik vs. gerekçeler üreterek destek olmak,
sözümü hiç sakınmayacağım, bir tür yalakalıktır. Başbakanın
hiddetinden çekinip, hem onu hem kendilerini hem de ülkenin
selametini tehlikeye sokanları, herkesin hatırlaması geren bir dize
ile uyarıyorum: "Hak sillesinin sadası yoktur! Bir vurdu mu, devası
yoktur!" dedi.
Tuksal tartışmalara neden olacak yazısına "Ben yaşama
biçimi itibarıyla dindar/muhafazakâr olan ancak bu ülkede toplumsal
barışın muhafazakârlık ekseni üzerine kurulamayacağına inanan
başörtülü bir kadın olarak, liberal ve demokratlara yönelik haksız
eleştirilerden son derece rahatsız olduğumu belirtmek
istiyorum" sözleriyle başladı.
SEÇİM TAKTİĞİNE ELEŞTİRİ
Başbakan'ın son çıkışlarıyla ilgili AK
Parti'ye yakın isimlerin, "Başbakanın muhafazakâr ve milliyetçi
tabanın hassasiyetlerine uygun mesajlar vererek, seçim öncesinde
safları sıklaştırmaya çalıştığı" yönünde seçim stratejisi içerikli
cevaplar aldığını anlatan Tuksal şöyle devam ediyor:
"Ancak onların anlayışla karşıladıkları bu seçim atraksiyonlarını
ben endişe ile karşılıyorum. Pratikte değişen pek bir şeyin
olmadığı doğru olsa da, Başbakanın iktidara yürürken çizdiği
muhafazakâr-demokrat profilin geldiğimiz şu yeni aşamada fazlasıyla
yara aldığını düşünerek üzülüyorum."
BİR TÜR
RİYAKARLIK
Olan bitene, "canım ne olacak, muhafazakâr bir başbakanın muhafazakâr tavırlar sergilemesi normaldir" genişliği içinde bakanlara, profilin "demokratlık" kısmını böyle bir kalemde feda etmeyi nasıl içlerine sindirebildiklerini sormak isterim. Medyada kahir ekseriyetin, "bunların gizli ajandası var" diye muhalefet yaptığı günlerde epey özgürlükçü ve demokrat olan Ak Parti mensupları ve taraftarlarının, bugün muhafazakarlık üzerinden savunmaya geçmiş olmalarını bir tür riyakarlık olarak görüyorum.
ETİK AÇIDAN SORUNLU YAKLAŞIM
Bana göre bu yaklaşım, ilkelerden çok iktidarı yani gücü elinde tutmayı önceleyen ve etik açıdan son derece sorunlu bir yaklaşım. Çünkü geçmişte pek çok politikacı, çeşitli konularda sergiledikleri tutarsız davranışları, "dün dündür, bugün bugündür" vecizesiyle (!) izah ettiler ama "dünler" geçti ve "bugün" kendilerini hayırla yâd eden çok az kişi var. Köşelerinde unutuldular, kaderlerine terk edildiler. Çünkü dürüst değillerdi, ilkeli değillerdi; kendi çıkarlarını ya da kendi çıkarları ile uyuşan kesimlerin çıkarlarını her zaman bu ülkenin selametinin, zenginliğinin ve barışının üstünde tutmuşlardı. İktidarlarını kaybetmemek uğruna yalanlar söylemiş, kirli işleri desteklemiş, cinayetlere göz yummuş, şaibeli ittifaklardan güç almışlardı. Ama zaman geçti, devran döndü ve tarihin çöplüğüne atıldılar.
BİR TÜR YALAKALIK
Başbakanın her yaptığını alkışlamak, apaçık yanlışlara dahi konjonktürel, politik vs. gerekçeler üreterek destek olmak, sözümü hiç sakınmayacağım, bir tür yalakalıktır. Başbakanın hiddetinden çekinip, hem onu hem kendilerini hem de ülkenin selametini tehlikeye sokanları, herkesin hatırlaması geren bir dize ile uyarıyorum:
"Hak sillesinin sadası yoktur!
Bir vurdu mu, devası yoktur!"
İnşallah bu devasız duruma düşmeyiz!''