Star yazarından bomba iddia: 'Parka Gezi'de ölenlerin heykelleri dikilecek'

Cem Küçük, "Gezi olayları sırasında ölen tüm kardeşlerimizin ismi yazan ve suratlarının olduğu kabartma bir bröve heykel Gezi parkının girişine inşa edilmelidir ve edilecektir."

GAZETECİLER.COM -

Gezi olayları sırasında Kabataş'ta yaşandığı ileri sürülen olaylar Star yazarı Cem Küçük ile Hürriyet yazarı Ahmet Hakan arasında yeni bir polemiği ateşledi.


Küçük,  elleri deri eldivenli, başları bandanalı, üstleri çıplak erkekler Kabataş'ta başörtülü kadına saldırdı iddiasını "saçmasapan kurgular" diyerek eleştirince hem Star yazarları hem de Hürriyet yazarı Ahmet Hakan tarafından sert bir şekilde eleştirilmişti.

Küçük bu sefer Gezi'de başörtülü kadınlara taciz ve saldırılar olduğunu, Zehra Develioğlu'nun da taciz edildiğini ancak "kurgu" olanın "elleri deri eldivenli, başları bandanalı, üstleri çıplak erkekler" bölümü olduğunu anlatan bir yazı ile yanıt verdi.

Ahmet Hakan'a ve Doğan Grubuna her zamanki gibi çok sert sözler kurarak tepki gösterek Küçük, köşesinde Gezi'nin Cemaatin kışkırtması ve provokasyonu ile Türkiye'yi bir iç savaş ortamına dönüştürmeyi amaçladığını yazdı.

Küçük, "Gezi olayları sırasında ölen tüm kardeşlerimizin ismi yazan ve suratlarının olduğu kabartma bir bröve heykel Gezi parkının girişine inşa edilmelidir ve edilecektir." diyerek bomba bir de iddiayı dile getirdi.

İşte Cem Küçük'ün yazısı:

ZEHRA DEVELİOĞLU'NUN TACİZ EDİLDİĞİNE ŞÜPHE YOK

Gezi olayları sırasında Kabataş'ta Zehra Develioğlu'nun sadece başörtülü olduğu için taciz edildiğine ve tartaklandığına şüphe yoktur.
Zaten o çılgın Gezi günlerinde birçok başörtülü kardeşimiz sosyal dışlanma ve aşağılanma örnekleri tacizler yaşadı. Başörtüsü adeta nefret sembolüne dönüşmüştü o günlerde. Şimdilerde Gezi tayfası kesilen paralelci başörtülüler de o günlerde tıpkı Zehra Develioğlu gibi tacize uğradılar ve bunları köşelerinden yazdılar. Bugün ve Zaman'ın arşivlerinde bunlar duruyor. Bank Asya ve çeşitli Fethullahçı dershaneler de solcular tarafından ateşe verilmişti o günlerde. Mayıs sonundaki Fethullahçı polis provokasyonları ile laik kitlelerin kasıtlı kışkırtılmasıyla başlayan Gezi olayları sonrasında dindar bilinen herkese saldırılara dönüşmüştü. Erdoğan Ailesi'nin evlerine binlerce insan linç amaçlı yürümüştü. Resmen bir iç savaş ortamı doğmuştu. O çılgınlık günlerinde elbette Fethullahçı polis terörü de feci biçimde yaşandı ve olaylar zaten öyle başladı. AK Parti büyük hatalar yaptı ve krizi çok kötü yönetti. Ülke kaos içine girdi ve farklı kesimlerden birçok genç öldü yada öldürüldü.

GEZİ'DE ÖLENLERİN HEYKELİ GEZİ PARKINA DİKİLECEK

Hepimizin artık Gezi üzerinden kutuplaştırıcı söylemleri behemehal terk etmemiz gerekiyor. Bence Gezi ile 17-25 Aralık'ı artık aynı cümlede de zikretmemek gerekiyor. Ali İsmail Korkmaz'dan Burak Can Karamanoğlu'na kadar Gezi olayları sırasında ölen tüm kardeşlerimizin ismi yazan ve suratlarının olduğu kabartma bir bröve heykel Gezi parkının girişine inşa edilmelidir ve edilecektir. İster Alevi ister Sünni ister sağcı ister solcu olsun ne yapmış olursa olsun hepsi bizim gençlerimizdi. Defalarca yazdım, Gezi ile alakalı bütün saçma sapan davalara karşıyım. Çarşı Terör Örgütü davası gibi aptalca davaların çoğunluğu Fethullahçı savcılar tarafından kasten yazılmış saçmalıklardır. Hükümete yönelik darbe amaçlı örgüt sadece Fethullah Gülen çetesidir. Gezi protestolarına katılan CHP'li MHP'li, HDP'li insanlarımız bizlerin kardeşidir. Bu ülkede hep birlikte barış içinde yaşayacağız ve hepimizi de köleleştirmek isteyen örgüt bellidir. Gezi'de ayaklanma çıkması için terör estiren örgütün adı Fethullahçı suç örgütüdür.

MERT ADAMSAN HADİ AKİF BEKİ'YE DE ÇAK

Şimdi bütün bu gerçek tabloyu inkar eden Aydın Doğan'ın baş tetikçisi Ahmet Hakan benim söylediğim Kabataş gerçekleri üzerinde yine dindarlara ayar vermeye kalkıyor. Üstü çıplak deri eldivenli saçmalıkları nasıl yalansa sizin Gezi'de başörtülülere yönelik hiçbir taciz olmamıştır sözünüz de kuyruklu yalan. Siz alışıksınız, çünkü Hürriyet'in geçmişi yalanlarla ve alçaklıklarla doludur. Sonra üstü çıplak deri eldivenli saçmalıklarıyla dindar insanları haklı iken haksız duruma düşüren ekibin içinde senin kankan Akif Beki de var. Hadi mert adamsan Kabataş yalancısı diye Beki'ye de çak. Akif Beki de bir zahmet köşesinden üstü çıplak, deri eldivenli saçmalıklarını üreten ve manşet yapanları eleştirsin de göreyim. Hani artık eleştirel aydındın sen? Erdoğan ve ailesi hakkında türlü hakaretler etmeyi biliyorsun ama Kabataş rezaletini eleştiremezsin çünkü bu saçmalıkları üreten yayan ve manşet atan aynı yapının üyesisin.

AHMET HAKAN KADAR UTANMAZ... AİLEN YOLSUZLUKLARLA DOLU

Bu arada Ahmet Hakan yolsuzluk ve hırsızlık laflarını diline çok doladın bu ara. Soyadın gibi çok coşuyorsun, sonunda hiç istemediğin yerde bulma kendini. Bir insan bu kadar utanmaz olabilir. Çünkü hem senin hem kimi yakın akrabalarının geçmişi yolsuzluk örnekleriyle dolu. Dinime küfreden bari Müslüman olsa atasözümüzü hiç unutma. Üç tane belediye başkanını da çıkar çarkınıza dahil ederek geçmişte kardeşinle nasıl yolsuzluk yaptığını bu alemde bilmeyen yok. Bu arada oruç konusunda yalancı ve sahtekâr olduğun da ortaya çıktı. Reza Zarrab'ı tanımam ama eğer o fotoğrafı o çekmişse çok iyi iş yapmış.

Bu arada Ahmet Hakan sana özel bir bilgi vereyim: Siz Yaşar Anter adlı muhabirinizi sadece Zarrab ve eşinin mahrem fotoğraflarını çeksin diye istihdam ediyorsunuz. Bu zavallı muhabire "Gerekirse Reza'nın evinin yatak odasının içine gir, fotoğrafları çek ve kaç" diye yasadışı talimat veriyorsunuz. Bunların bilinmediğini mi sanıyorsunuz?

İnsan kendisine iğne batmadan karşı tarafa batırdığı iğnenin ağrısını bilmezmiş. Size bu iyi ders oldu...