Star yazarı canlı yayında böyle ağladı
Simge Fıstıkoğlu'nun konukları yazar Sibel Eraslan, canlı yayında 25 yıl sonra başörtüsü ile girdiği okulunu anlatırken böyle ağladı
GAZETECİLER.COM
(ÖZEL) İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu
olan ve okurken başını bağlamaya karar veren Sibel Eraslan 25 yıl
sonra, 8 Mart günü ilk kez girebildiği okulunda neler hissetti?
Habertürk'te Simge Fıstıkoğlu'nun konukları Star gazetesi yazarı Sibel Eraslan'dı. Eraslan canlı yayında duygu dolu anlar yaşadı ve başörtüsü yüzünden binbir zorluk yaşadığı okulunda 25 yıl sonra neler gördüğünü anlattı.
Halen TRT'de bir programın sürekli konuğu olan Eraslan, yıllar önce TRT kapısından ekrana çıkmak için davet edildiği geri çevrildiğini anlatırken de zor anlar yaşadı.
45 YAŞINDAYIM HALA RÜYALARIMA GİRİYOR OKULUM
İşte Simge Fıstıkoğlu'nun sorularına yanıt verirken Eraslan'ın zorlandığı o anlar:
Sibel Eraslan: 45 yaşındayım hala rüyamda üniversiteye gittiğimi gören bir kadınım. Uzun yıllar yasaktı bizim okullara girmemiz. 25 yıl geçmiş aradan. Hiç saymamışım. Saydığınız vakit bir hayata tekabül ediyor 25 yıl. Çok güzeldi...
Simge Fıstıkoğlu: Eminim çok güzeldir. Şimdi konuşurken gözeriniz doldu. Dudaklarınız titredi. Bu hakikatten bir anlamda iade-i itibar olmuş... Bir peçete alalım mı Sibel Hanım için.
BU SIKINTILARI YARATANLAR HİÇ BİR ŞEY ELDE EDEMİYOR
Sibel Eraslan: Yok gayet iyiyim. Güzeldi. Hayat bir şekilde devam ediyor. O hayatı devam ettirirken gereksiz yasaklar, sıkıntılar vermek hiçbirşey sağlamıyor. Hiçbir şey elde edemiyor o sıkıntıyı yaratanlar. Bir yerden kapanırsa, İnşirah Suresinde diyor ya yüce Allah, bir yerde zorluk olursa o zorluğun arkasında başka bir kapı vardır, kolaylık vardır. Yani hayat akıyor, siz bunu engellediğiniz zaman, o dönüyor başka bir yerden akmaya çalışıyor. Orası da kapandığı zaman, etrafa dağılıp toprağın altına işliyor o su başka bir yerden devam ediyor, çıkıyor bir dağ başından... Bir ağaca, bir ota su veriyor, bir bakıyorsunuz kayalığın üstünden bir çiçek çıkıvermiş. Sümela manastırında öyledir mesela. Saatlerce çıkarsınız, patiklardan. Bir bakarsınız manastırın tam girişinde çiçekler vardır. Eflatun renkli, sarı renkli, kayaların üzerinden çıkmış çiçekler. Hayat böyledir işte.
Simge Fıstıkoğlu: Hayatın mucizesi belki bu değil mi? Varması gereken noktaya varması. Sizin üniversiteye girmenize izin vermeyen devletin televizyonunda program yapıyorsunuz şimdi. Ne hissediyorsunuz?
TRT'NİN 3 KEZ KAPISINDAN ÇEVİRDİLER
Sibel Eraslan: Ben Esra hanımın programında konuğum aslında. TRT'nin çok değerli emektar bir programcısı Binnur hanım'ın programı. Esra Hanım da sizin gibi değerli başarılı bir sunucu. Biz de cuma günleri kadın sorunlarıyla ilgili konuğuyuz.Ben TRT'ye daha önce de uzman konuk olarak çağırılmıştım. Hukukçuyum. Üniversitelerde yaşanan sorunlar ya da meslek sahibi, avukat kadınların başörtüsü nedeniyle yaşadığı sorunları konuşacağız. Çok spesifik bir konu. Bunun üzerine uzman konuk olarak çağırıldım üç kere. Ve uçaktan indim iki kere, bir kere de Ankara TRT'den geri döndüm. Başörtülü olduğunuz için giremezsiniz diye kendi davet ettikleri programa beni almamışlardı.
Simge Fıstıkoğlu: Ne tepki verdiniz bunun üzerine... Çünkü onlar sizi davet ediyor. Çok entresan.
Sibel Eraslan: Çağıranlar da beni, çok üzüldüler. Çünkü, hiç nazik olmayan bir durumdu. Benim için de kırıcıydı. Ama bütün bunlardan
sonra yaşıyorsunuz hala. Hayat su gibi akıp geçiyor. 25 yıl sonra bunların hiç birisi olmayabilirdi diyorsunuz. O kadar kolay mıydı diyorsunuz. Ne oldu diyorsunuz.
Habertürk'te Simge Fıstıkoğlu'nun konukları Star gazetesi yazarı Sibel Eraslan'dı. Eraslan canlı yayında duygu dolu anlar yaşadı ve başörtüsü yüzünden binbir zorluk yaşadığı okulunda 25 yıl sonra neler gördüğünü anlattı.
Halen TRT'de bir programın sürekli konuğu olan Eraslan, yıllar önce TRT kapısından ekrana çıkmak için davet edildiği geri çevrildiğini anlatırken de zor anlar yaşadı.
45 YAŞINDAYIM HALA RÜYALARIMA GİRİYOR OKULUM
İşte Simge Fıstıkoğlu'nun sorularına yanıt verirken Eraslan'ın zorlandığı o anlar:
Sibel Eraslan: 45 yaşındayım hala rüyamda üniversiteye gittiğimi gören bir kadınım. Uzun yıllar yasaktı bizim okullara girmemiz. 25 yıl geçmiş aradan. Hiç saymamışım. Saydığınız vakit bir hayata tekabül ediyor 25 yıl. Çok güzeldi...
Simge Fıstıkoğlu: Eminim çok güzeldir. Şimdi konuşurken gözeriniz doldu. Dudaklarınız titredi. Bu hakikatten bir anlamda iade-i itibar olmuş... Bir peçete alalım mı Sibel Hanım için.
BU SIKINTILARI YARATANLAR HİÇ BİR ŞEY ELDE EDEMİYOR
Sibel Eraslan: Yok gayet iyiyim. Güzeldi. Hayat bir şekilde devam ediyor. O hayatı devam ettirirken gereksiz yasaklar, sıkıntılar vermek hiçbirşey sağlamıyor. Hiçbir şey elde edemiyor o sıkıntıyı yaratanlar. Bir yerden kapanırsa, İnşirah Suresinde diyor ya yüce Allah, bir yerde zorluk olursa o zorluğun arkasında başka bir kapı vardır, kolaylık vardır. Yani hayat akıyor, siz bunu engellediğiniz zaman, o dönüyor başka bir yerden akmaya çalışıyor. Orası da kapandığı zaman, etrafa dağılıp toprağın altına işliyor o su başka bir yerden devam ediyor, çıkıyor bir dağ başından... Bir ağaca, bir ota su veriyor, bir bakıyorsunuz kayalığın üstünden bir çiçek çıkıvermiş. Sümela manastırında öyledir mesela. Saatlerce çıkarsınız, patiklardan. Bir bakarsınız manastırın tam girişinde çiçekler vardır. Eflatun renkli, sarı renkli, kayaların üzerinden çıkmış çiçekler. Hayat böyledir işte.
Simge Fıstıkoğlu: Hayatın mucizesi belki bu değil mi? Varması gereken noktaya varması. Sizin üniversiteye girmenize izin vermeyen devletin televizyonunda program yapıyorsunuz şimdi. Ne hissediyorsunuz?
TRT'NİN 3 KEZ KAPISINDAN ÇEVİRDİLER
Sibel Eraslan: Ben Esra hanımın programında konuğum aslında. TRT'nin çok değerli emektar bir programcısı Binnur hanım'ın programı. Esra Hanım da sizin gibi değerli başarılı bir sunucu. Biz de cuma günleri kadın sorunlarıyla ilgili konuğuyuz.Ben TRT'ye daha önce de uzman konuk olarak çağırılmıştım. Hukukçuyum. Üniversitelerde yaşanan sorunlar ya da meslek sahibi, avukat kadınların başörtüsü nedeniyle yaşadığı sorunları konuşacağız. Çok spesifik bir konu. Bunun üzerine uzman konuk olarak çağırıldım üç kere. Ve uçaktan indim iki kere, bir kere de Ankara TRT'den geri döndüm. Başörtülü olduğunuz için giremezsiniz diye kendi davet ettikleri programa beni almamışlardı.
Simge Fıstıkoğlu: Ne tepki verdiniz bunun üzerine... Çünkü onlar sizi davet ediyor. Çok entresan.
Sibel Eraslan: Çağıranlar da beni, çok üzüldüler. Çünkü, hiç nazik olmayan bir durumdu. Benim için de kırıcıydı. Ama bütün bunlardan
sonra yaşıyorsunuz hala. Hayat su gibi akıp geçiyor. 25 yıl sonra bunların hiç birisi olmayabilirdi diyorsunuz. O kadar kolay mıydı diyorsunuz. Ne oldu diyorsunuz.