Star Yayın Yönetmeni'nden Die Welt Yayın Yönetmeni'ne mektup
Nuh Albayrak, DEniz Yücel'in serbest bırakılması için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a mektup yazan Ulf Poschardt'ın mektubundaki takiyyeye dikkat çekti...
Star gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak, bugün köşesinden Alman Die Welt gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ulf Poschardt'a açık mektup yazdı...
Poschardt'ın tutuklanan Die Welt Muhabiri Deniz Yücel'in serbest bırakılması için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yazdığı mektuptan "bunaltıcı bir takıye kokusu" geldiğini belirten Nuh Albayrak, "Bu hatayı nasıl yaptınız?" diye sordu...
Deniz Yücel'in serbest bırakılması için Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan talepte bulunmasının büyük bir hata olduğunu ifade eden Nuh Albayrak, "Sürekli “hukuka saygı”dan bahseden medeni (!) Avrupa’nın önde gelen şahsiyetlerinden biri olarak, yargıya intikal etmiş bir konuya müdahale edilmesini istemeniz çok düşündürücü" dedi...
İşte Nuh Albayrak'ın o yazısı:
BERBAT BİR SKANDALA İMZA ATTINIZ SAYIN YÖNETMEN...
Sayın Ulf Poschardt,
Yayın yönetmenliğini yaptığınız Welt Gazetesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hitaben bir mektup yayınladınız.
Mektubunuzda Deniz Yücel’in Türkiye’yi çok seven bir gazeteci olduğunu, tutuklanmasını anlayamadığınızı ve çok endişelendiğinizi belirtiyor, “Bir hukuk devleti olan ülkenizde adil yargılama yapılacağına” inancınızı dile getiriyorsunuz.
Devamında ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, “Deniz Yücel’in serbest bırakılmasını sağlayarak, Türkiye Almanya ilişkilerini iyileştirme yönünde bir sinyal verebilirsiniz” diyorsunuz.
Kısaca, “Almanya ile ilişkileri düzeltmek istiyorsanız Deniz Yücel’i serbest bırakın” diyorsunuz.
Bu arada Cumhurbaşkanı Erdoğan’a “1999’da politik karşıtlarınız sizi orada görmek istediği için hapse girdiniz. Böyle bir cezanın ne anlama geldiğini biliyorsunuz” diyerek, Deniz Yücel’in de “politik karşıtları tarafından haksız yere tutuklandığını” ima ediyorsunuz.
Son bölümde ise Kur’an’dan yaptığınızı belirttiğiniz kendi amacınıza yönelik alıntı ile “adil karar” telkininde bulunuyor ve mektubunuzu, “Beni sevindirecek cevabınızı bekliyorum” cümlesiyle bitiriyorsunuz.
Bu hatayı nasıl yaptınız Herr Ulf?
Sayın meslektaşım, her şeyden önce; Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan böyle bir talepte bulunmanız büyük bir hatadır.
Zira bu talebiniz, “Bizim ülkemizde de ‘Yargı bağımsız’ filan derler ama ülkeyi yönetenler gerek gördüklerinde müdahale ederler. Siz de müdahale edin ve Deniz’i gönderin” veya “Almanya hukuk devleti ama siz müstemlekesiniz, kitabına uydurun Deniz’i gönderin” anlamına gelir ki, her biri diğerinden beter bir skandaldır…
Sürekli “hukuka saygı”dan bahseden medeni (!) Avrupa’nın önde gelen şahsiyetlerinden biri olarak, yargıya intikal etmiş bir konuya müdahale edilmesini istemeniz çok düşündürücü.
Deniz Yücel gerçekten objektif bir gazeteci ise ilk duruşmada serbest bırakılacaktır.
Suçsuz olduğu halde serbest bırakılmazsa Türk meslektaşlarınız olarak ilk önce bizim itiraz edeceğimizden hiç şüpheniz olmasın.
“Deniz Yücel dürüst bir gazeteci” diyorsunuz ama buradan hiç öyle görünmüyor değerli mevkidaşım. Siz başka bir Deniz’den bahsediyor olabilirsiniz.
Teröristi savunan, devlete “katil” diyen bu kişi ancak Kandil’in elemanı olabilir.
Ayrıca bir “muhabir”i Alman Büyükelçiliği 40 gün boyunca neden saklar ki?..
Şansölyeniz Merkel, Deniz Yücel’in serbest bırakılması için elinden geleni yapacağını söylerken diğer taraftan da “Umarım mesleğini ifa etmek dışında bir şey yapmamıştır” diyorsa sizce bir anlamı yok mu?
Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu, DW muhabirinin, “Deniz Yücel konusunda Türkiye adım atacak mı?” sorusuna, “Bu tür durumlarda Almanya'nın çok klasik bir cevabı var; yargımız bağımsız. Türkiye'de de yargı var. Ve Deniz Yücel, Almanya'nın da çok iyi bildiği bazı illegal faaliyetlerden ötürü tutuklandı” şeklinde cevap verdi.
“Almanya’nın çok iyi bildiği” ayrıntıları siz duymadınız mı sayın yönetmen?
Siz ne kadar objektifsiniz?
Bu arada Türkiye için söylediklerinizi kendi ülkeniz için de tekrarlayabiliyor musunuz?
Almanya da bir hukuk devleti mi?
Bakanlarımıza uygulanan akıl almaz yasaklamaları hukuk ve demokrasi ile bağdaştırabiliyor musunuz?
Ülkenizde, Türkiye düşmanı FETÖ ve PKK teröristlerine yardım ve yataklık edilmesine ne diyorsunuz?
Almanya'yı Almanya yapan Türklerin maruz kaldığı sistematik baskılara ne kadar tepki gösterdiniz?
Ve...
"Nazi" deyince kızıyorsunuz ama Neonazi katilleriniz 8 masum Türk’ü hunharca katletti. Bu cinayetlerle ve devamındaki hukuk cinayetleriyle ne kadar ilgilendiniz?
***
NOT: Mektubunuzdan bunaltıcı bir takıye kokusu geliyor. Hangi FETÖ’cüden kopya aldınız?