Star niçin Sözcü kadar satmıyor?..
Efendim; asla “neden hükümetten tarafsınız?” diye sorgulayacak değilim Star’ı ve yönetimini…
ADNAN BERK
OKAN
Bir yanda, “Gazete” demeye dilimin varmadığı, mütevazı bir bütçe ile çıkarılan ama günlük tirajı neredeyse üç yüz bini yakalamış Sözcü;
Muhalefet istemezmiş... Sevgili Ayşenur Arslan dünkü yazısında şöyle diyordu: “Ayrılırken bir yönetici ‘zamanın ruhu, bu!’ demişti. Aydın Doğan da, vedalaşırken ‘muhalefet istemiyorum, yoksa seni severim’ diye uğurlamıştı.” Ayşenur kardeş için hiç kimse “yalan söyler” diyemez çünkü ciddidir, güvenilirdir… Ama… Şahsen Aydın Doğan’ın, vedalaşırken “muhalefet istemiyorum” dediğine inanamıyorum… Madem muhalefet istemiyor; Ertuğrul Özkök, Ahmet Hakan, Yılmaz Özdil, Mehmet Y. Yılmaz hükümete yağcılık yapıyorlar da benim zekâm bunu anlayamıyor mu?.. Yani; Ayşenur Arslan ne derse inanırım ama bu konuda sanırım yanlış duymuş olmalı… |
diğer yanda her birine binlerce Dolar aylık maaş ödenen ve
sayıları en az on tane günlük gazete çıkaracak kadar bol köşe
yazarına sahip, hiçbir masraftan kaçınılmadan yayımlanan
ancak Sözcü’nün bir günlük tirajını beş günde
ancak yakalayabilen Star
Gazetesi…
Peki neden
böyle?..
Niçin Sözcü gibi
bir gazete günlük 300
bin satarken Star gibi
aylık gideri milyonlarca lirayı aşan gazete 60 bin
tirajda patinaj
çekiyor?..
Acaba Sözcü sadece “iktidara
karşı taraf” olurken; Star’ın
ise iktidara kayıtsız şartsız yandaşlık yapması bunun sebebi
olabilir mi?..
Eğer böyleyse bu bir felâket…
Bir
dönemler, Ak Parti’nin “mutlak
iktidar” olabilmesi için var güçleriyle çalışan
liberal yazarlara da köşe veren ama hükümet giderek demokratikleşme
ve hukuk devleti ilkelerinden uzaklaşmaya başlayınca
eleştirilerinin dozu
artan liberalleri (Prof. Mehmet Altan,
Prof. Sami Selçuk başta olmak üzere) kovan
Star; aslındaBaşbakan Erdoğan’a ve
hükümete ne kadar büyük zarar verdiğinin farkında değil
mi?..
Efendim; asla “neden hükümetten
tarafsınız?” diye sorgulayacak
değilim Star’ı ve yönetimini…
Ama bu kadar da “yağ çekmek” olmaz
ki…
Olmayacağı için de “gazete” bile
denilemeyecek 24 sayfalık çıplak kadın
teşhiri ve küfürname, günde 300
bin satarken Star ancak 60 binlerde geziniyor…
Star'ı yönetenler inanmayabilirler ama ben medya adaleti
adına Star'ın Sözcü'den çok daha fazla satmasını, çok daha
etkin olmasını istiyorum...
Bu gerçekleşmeyince de suçu/kusuru medya adaletinde değil, gazete
yönetiminde buluyorum tabii ki...
Çünkü kendi toplumlarına benzemiyorlardı...
Kendim için "ben çok elitim" dememi
beklemeyin çünkü böyle bir iddianın çok saçma olacağını hepiniz
kadar biliyorum en az...
"Beyaz Türk" olduğum savında da değilim...
Zaten etnisite konusunda renklendirme yapılmasına karşıyım...
Kaldı ki "Beyazlık" açısından bakarsanız bugün
öyle bir "İslâmi Kesim" oluştu ki, Beyaz
Türklerden çok daha beyazlar…
Beyaz Türklerden farkları;
"Türklük” iddiasında olmayışları ve bir de sağ
ellerinin avuç içlerini hafifçe kalplerinin üzerine koyup
"Elhamdülillah Müslüman'ım"
deyişleri...
Haber bu… |
Pardon!..
Renklendirmeye karşıyım ama birilerinin kedilerini "Beyaz
Türk" veya "Bembeyaz Müslüman" diye
tanımlamasına da karışacak değilim...
İsteyen istediğini söylesin...
Ancak...
Bir ülkede hangi guruptan olursa olsun "elit
guruplar" olması gerektiğine yürekten
inananlardanım...
Doğan Hızlan ne kadar gerekliyse toplumumuz için
Mehmet Şevki Eygi de en az onun kadar elzem…
Unutulmasın ki tarih boyunca toplumları daha iyiye, daha güzele,
daha kaliteli bir yaşama taşıyanlar hep "elitler"
olmuştur...
Kimin dediğini hatırlamıyorum ama o güzelim söz mealen şöyle
idi:
"Toplumları ancak toplumlara benzemeyenler
dönüştürürler"...
Hz. Muhammed meselâ; içine doğduğu Arap
toplumuna hiç benzemiyordu...
Kız çocuklarının diri diri gömülmelerine daha henüz çocuk yaştayken
karşıydı...
Nitekim peygamberliği döneminde, her biri vahşetin dişleri gibi
yaşayan Arapları dönüştürmeyi başardı...
Keza Mustafa Kemal...
Özgürlüğü ve kul olmadan yaşacakları bir vatanları olması için
önderlik ettiği halkına hiç benzemiyordu...
Ama...
Büyük bir dönüşüm yaratan liderlerin en başında gelir...
Demek istemem o ki;
gerçek elitlerle kavga edenleri, onları hakaretleriyle
küçülteceklerini zannedenlerin o tavırlarını “çok
aptalca” buluyorum…
Biliyorum ki elitleri kıskanıyorlar ama kıskançlık bile bir
“denge” muvacehesinde olur…
Bir lümpenle bir elit arasında nasıl bir denge olabilir
ki?..
Buradayım yahu!.. Dün, başlığı altında yayımlanan haber nedense akıllara "öldüğümü" getirmiş... Oysa haberin içinde "ölüm" kelimesi bile geçmiyor... Arkadaşlar sabahtan beni bana ulaşamayınca, yaşlılık sorunlarım nedeniyle kaybolmuş olabileceğimi düşünüp "kaybettik" demişler... Gören veya yerimi bilenlerden yardım istemişler... Yahu ne sevinin ne üzülün... Kaybolabilirim ama ebedi adres değişikliğine gitmem... ABO |