Şşşttt şşşttt sakin ol...
Ahmet Hakan’ın yazısının başlığına bakınca insan ister istemez "Şşşşttt şşşttt sakin ol… Sinirlerine hâkim ol…" diyor...
“Alın şu lanet manşetinizi, alın şu pis
faşistinizi de bir yürüyüp gidin
be!”
*
Ne mi?..
*
Ahmet Hakan’ın yazısının
başlığı…
*
Şşşşttt şşşttt sakin ol…
Sinirlerine hâkim
ol…
“OOOO ERDOGAN!”
Âl-i İmrân Suresi 134. Ayet:
“O takvâ sahipleri ki…… öfkelerini yutarlar ve
insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları
sever.”
*
7 – 8 sene kadar önceydi…
Bütün dünya, başbakanımızdan övgüyle söz ediyordu…
Küresel ekonominin aktörleri, Türkiye’ye ve Ak Parti ekonomi kurmaylarına olan hayranlıklarını
açıklıyorlardı…
*
İsviçre’de katıldığım bir toplantıda
“Türk” olduğumu
söylediğimde:
“Oooo Erdogan!”
nidaları patladı gülümseyen dudaklarda…
Ve hemen…
Başarıları…
Dirayeti…
Demokrasiye ve hukukun
üstünlüğüne olan bağlılığı
övüldü…
*
O günlerde…
Sayın Erdoğan’ın çevresinde liberal demokratlar
vardı…
Danışman kadrosu
liberal demokratlardan
oluşuyordu…
Hukuk danışmanları,
dünya hukuk çevrelerinin saygı duydukları ünlü
akademisyenlerdi…
*
İç ve dış politikamız…
“Kazan kazan”
modeliydi…
Hakkımız
kadar istiyorduk…
Onların da hakları kadar almalarına rıza
gösteriyorduk…
*
Ne biz onların hakkını yiyorduk…
Ne de onlara hakkımızı yediriyorduk…
Ve…
Kimse kimseye haddini de
bildirmiyordu…
*
Küresel sermaye
heyecanla ve koşarak geliyordu
ülkemize…
Ekonomimiz büyüyor…
Fukaralığın belini kırıyorduk…
*
Keşke yine o güzel günlerdeki gibi olsak…
Keşke…
Keşke…
SEVGİLİ PEYGAMBER
EFENDİMİZDEN…
"Melekler kalktı, ben de onlarla beraber kalktım.
Bu sövülen, sükût ettiği
müddet, melekler buna sövene, sözü geri
çeviriyorlardı. Ne zaman ki bu adam,
sövenin sözünü geri
çevirdi, melekler kalktı, gitti."
(Ebû Dâvûd, Edeb, II,
572).
*
"Mümin dil uzatıcı
değildir, lânet okuyucu değildir, kötü iş yapan
değildir, kötü söz söyleyen değildir."
(Tirmizî, Kadir,
1978).
*
Görüyorsunuz…
Küfür
etmek…
Ya da…
Küfür ve hakaretlere aynen karşılık vermek övünülecek bir şey
değil…
Aksine…
Hem günah…
Hem ayıp…
*
Zira…
Size küfür edebe küfür ettiğinizde hiçbir kazancınız da
olmaz…
HANİ BİZ BÜYÜK SÖZÜ DİNLİYORDUK?..
Çocukluğunuzda…
Hatta…
Delikanlılık yıllarınızda…
Hatta hatta…
Mesleğiniz yazarlık ise…
İlerlemiş yaşlarınızda…
Hanginizin annesi:
“Uyma evlâdım o
edepsizlere” demedi?..
*
İyi ama…
Hani
“büyük sözü”
dinliyorduk?..
BAKALIM BUGÜN NE
YAPACAKLAR?..
Abdülkadir
Selvi’nin
bugünkü yazısının başlığı şöyle:
“Hayır rüzgârı tersine döndü”…
*
“Hayır” oylarının henüz
“Evet”e dönüşmediğini yazdığı gün perişan
etmişlerdi Selvi’yi…
Hakaretin bini bir paraydı…
*
Bakalım bugün
“teşekkür ve tebrik”
edecekler
mi?..
DUA EDİYORUM…
Yılmaz
Özdil’in…
Bugünkü Sözcü’de…
“Kehanet” başlığıyla yayımlanan yazısında
anlattıklarının…
“Yalan” çıkması için dua ediyorum…
HİÇ AKLIMDAN ÇIKMIYOR Kİ…
Napolyon şöyle
demişti:
“En büyük tehlike zafer anında ortaya
çıkar”…
*
Nereden mi hatırladım?..
*
Hiç aklımdan çıkmıyor
ki…
TÜRK FUTBOLU NEDEN
GELİŞEMİYOR?..
Deportivo Barselona’yı 2 – 1 yendi…
Gol pası Emre Çolak’tan
geldi…
Emre…
Maçtan sonra kendisiyle yapılan söyleşide şöyle
dedi:
*
“Bir maçta kötü oynayınca tekrar formayı almak
7-8 maç sürüyordu. Ama burada daha çok sorumluluk verildiği için
kendimi daha rahat hissediyorum.”…
*
Türk futbolu; teknik direktörlerden,
önce
taraftarlar
ve yöneticiler tek maç kötü oyuna
tahammül edemedikleri
için gelişemiyor…
Sabırsızız yani…