Spor muhabiriydiler köşe yazarı oldular!
İsmet Berkan, Hıncal Uluç, Acun Ilıcalı, Kenan Erçetingöz... Bu isimlerin ortak yönünü biliyor musunuz?
İsmet Berkan, Hıncal Uluç, Acun Ilıcalı, Kenan Erçetingöz... Bu
isimlerin ortak yönünü biliyor musunuz?
Spor muhabirliği onları ünlü yaptı
İsmet Berkan, Hıncal Uluç, Acun Ilıcalı, Kenan Erçetingöz... Bu
isimleri ardı ardına sıralamamın nedeni ortak mesleki geçmişleri
olması: Spor muhabirliği.
Televizyoncu, gazeteci, magazinci, yazar... Onlar ya spor
muhabirliğini cazip bulmuş ya da basamak olarak görmüş olacaklar ki
şimdi bambaşka yerlerdeler. Ama bu şekilde kariyer yapmış isimler
sütunlara sığmayacak kadar çok. İşte spor muhabirliğinden sonra
şöhret basamaklarını tırmanan isimlerden bazıları...
Söze ilk olarak bir dönemin en önemli gazetecilerinden biri olan
Abdi İpekçi’yle başlamak gerek. Hayatı trajik bir biçimde sonlanan
İpekçi, gazetecilik kariyerine Yeni Sabah, Yeni İstanbul ve
İstanbul Ekspres gibi çeşitli gazetelerde spor muhabiri olarak
başladı. Sonrasında sayfa sekreteri ve yazı işleri müdürlüğü yaptı
ve Ali Naci Karacan’ın çıkardığı Milliyet gazetesinin yazı işleri
müdürlüğüne yükseldi. Bir müddet sonra da genel yayın müdürü oldu.
Başka bir değişle spor muhabirliği gazetecilik anlamında bir
basamak oldu.
Bir diğer isim de bir dönem Radikal gazetesi genel yayın
yönetmenliğini yapan İsmet Berkan. Kariyerine ilk olarak Cumhuriyet
gazetesinde spor muhabirliği yaparak başlayan Berkan, sayfa
sekreterliği ve yayınlanan eklerin editörlüğü gibi alanlarda
çalıştı. Çeşitli dergilerde görev aldığı sırada Hürriyet
gazetesinde medya ile ilgili bir köşe kaleme aldı. İsmet Berkan bir
yandan da Radikal gazetesinin yayına çıkış hazırlıklarına katıldı.
Radikal’in çıkmaya başlamasıyla bu gazetenin Ankara Temsilcisi ve
köşe yazarı oldu.
Habertürk gazetesinin hem başyazarlığını hem de Genel Yayın
yönetmenliğini üstlenen Fatih Altaylı da gazetecilik kariyerine
Cumhuriyet gazetesinde spor muhabirliği yaparak başlayanlardan. İlk
olarak 1993 yılında özel bir radyo olan Best FM’i kuran Altaylı, en
çok Show TV’de sunduğu Teke Tek programıyla bilindi. Bununla da
kalmadı, Galatasaray Spor Kulübü’nde asbaşkanlık ve Sabah
Gazetesi’nde genel yayın yönetmenliği yaptı. Çeşitli medya
kuruluşlarında çalışan Altaylı bugün, Habertürk’te kariyerine devam
ediyor.
SPORDAN MAGAZİNCİLİĞE
Bir de spor muhabirliğinden televizyonculuğa sıçrayanlar var.
Onlardan biri Acun Ilıcalı. Yaptığı yarışma programlarıyla ve
kazandığı izleyici kitlesiyle günümüzün en iyi televizyoncuları
arasında sayılan Ilıcalı, kurduğu Acun Medya adlı prodüksiyon
şirketiyle birçok programın yapımcılığını da üstleniyor. Hayatı bir
hayli fırtınalı olan Ilıcalı, kariyerine İlker Yasin’le tanışıp,
futbol bilgisiyle onu etkilemesiyle spor muhabiri olarak
başlamış.
Beşiktaş muhabirliği yaptığı sıralarda futbolcularla samimi olup
özel röportajlar yapmayı başarınca yıldızını parlatarak Şansal
Büyüka’nın ekibine transfer olmuş. Sonrasında hepimizin bildiği
Televole’nin spor magazin olduğu yıllarda, kendine ait bir bölümle
dünyayı dolaşmaya başladı ve Acun Firarda adlı programıyla kendini
bir yere taşıdı. Bugün ise en çok izlenen programları yapmaya devam
ediyor.
Bir de magazin haberciliğinin önemli isimlerinden biri olan Can
Tanrıyar var. Aslında Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu
olan Tanrıyar, magazin alanındaki kariyerini Milliyet gazetesinde
yaptığı spor muhabirliğine borçlu. Bir dönemin en çok izlenen
magazin programı olan Televole isimli programı yaptı. Hiç şüphesiz
daha çok, dillerden düşmeyen Petek Dinçöz beraberliğiyle
bilindi.
Yine magazincilik alanında önemli bir yere sahip olan Kenan
Erçetingöz 23 yıllık gazeteci. Herkes onu magazin dünyasındaki
sivri dilliğiyle ünlülere sorduğu sıkı sorularıyla tanıyor. Ama o
aslında Mimar Sinan Üniversitesi Endüstri tasarımı mezunu.
Gazetecilik kariyerine de spor muhabirliğiyle başlayan Erçetingöz
1993’te Alem dergisini yayınlayarak dergiciliğe adım attı. Daha
sonra Top Secret ve Şamdan gibi magazin ağırlıklı dergiler çıkardı.
Ardından internet sitesi gecce.com’u kurdu. Erçetingöz magazin
haberciliğinde önemini koruyor.
Bekir Hazar da lisede okurken biyoloji derslerine gelen Enver Ören
sayesinde gazeteciliğe adım atan bir isim. Yaklaşık 18 yıl
çalıştığı yerde, Haber spor müdür yardımcılığı yaptıktan sonra
İHA’nın Genel Müdürlüğüne kadar yükseldi. Ardından Show TV’de haber
müdürlüğüne transfer olan Hazar, şimdilerde kariyerine magazin
eleştirileri ile devam ediyor.
HER DAİM SPOR DİYENLER DE VAR
Haşmet Babaoğlu’nun diğer meslektaşlarından farkı, hala sporla
ilgileniyor olması. Gazeteciliğe Nokta dergisinde başlayan, çeşitli
dergilerde ve gazetelerde editörlük yapan Babaoğlu, köşe
yazarlığının yanı sıra özel bir kanalda da spor yorumculuğu
yapıyor.
Spordan bahsedip de Halit Kıvanç’tan söz etmemek olmaz elbette.
Yılların radyo ve televizyon sunucusu olan Kıvanç, Milliyet ve
Tercüman başta olmak üzere çeşitli gazete ve dergilerde yazar ve
yönetici olarak üst düzey görevler aldı. Türkiye’de radyo ve TV
spor yayıncılığının gelişmesinde önemli katkıları oldu. Aynı
zamanda dünya kupasını televizyondan sunan ilk Türk spiker olarak
tarihe geçti. Sunuculukta 50 yılını tamamlayan Kıvanç, TSYD ve
diğer basın kuruluşlarının düzenlediği yarışmalarda 100’ün üzerinde
ödül aldı. 1983 yılında Cumhurbaşkanlığı Kupası maçıyla maç
spikerliğine veda etti. Yazar, Spiker, Sanat Adamı olarak kabul
edilen Halit Kıvanç, Türk halkına temiz bir Türkçe ile saygın ve
eğitici hizmet vermesinden dolayı Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi
tarafından Kariyer Dalında büyük ödüle layık görüldü. Kıvanç,
Fanatik gazetesi çatısı altında spor yazarlığı da yapıyor.
Yine günümüz gazeteciliğinde önemli bir yere sahip olan Hıncal
Uluç’un kariyeri de diğer gazetecilerden farklı değil. Uluç da 17
yaşında bir siyasal bilgiler öğrencisiyken Mehmet Ali Kışlalı
tarafından gazetenin spor sayfasının O’na emanet edilmesiyle
mesleğe başladı. 27 Mayıs ihtilalinde gazetecilik yapan Uluç, o
yıllara ait birçok önemli olayın hem tanığı oldu hem de zorlu
zamanlarda gazetecilik görevini sürdürdü. Spor muhabirliğiyle
başlayan serüveni bugün onu önemli bir gazeteci yaptı. Uzun süredir
Sabah Gazetesi’nde köşe yazıyor.
Büşra SÖNMEZIŞIK / Yeni ŞAFAK