Sözcü tarzı gazetecilik ve medyanın geleceği
Ve bir de aynı gazetenin “Emin Çölaşan” isimli bir sorunu var…
“Sözcü iyi gazete mi?”
Böyle bir sorunun muhatabı olsam hiç düşünmeden;
“hayır, Sözcü iyi bir gazete değil aksine çok kötü” cevabını veririm…
Çünkü…
“İyi Gazete” haberi yorumlu vermez…
İyi gazete haberde “taraf” olmaz…
İyi gazetelerde yorumlar gazetenin manşetleriyle veya haber sayfalarında değil, köşe yazarları tarafından ve diledikleri şekilde yapılır…
İyi bir gazetenin köşelerinde “düşünce renkliliği” vardır…
İyi gazetede fikri farklılıklar gazetenin fikri namusudur…
Peki be arkadaş;
Sözcü’de bu ölçülerin hangisi var?..
Hiçbiri yok…
Siyasi haberlerin hepsi “yorumlu”…
İktidar kıyasıya aşağılanıyor (eleştiri değil hakaret)…
Her türlü muhalefete tam destek veriliyor…
Örnek mi?..
Buyurun...
* * *
Geçtiğimiz günlerde Metrepol Araştırma Şirketi'nin bir çalışması okurlara sunulurken şöyle dendi:
“AKP’ye yakınlığıyla bilinen Metrepol Araştırma Şirketi”…
Ben Metrepol şirketinin yöneticisi olsam bu tespit için hem tazminat hem ceza davası açarım…
Çünkü…
Bir araştırma şirketi eğer bir siyasi partiye yakın olarak biliniyorsa o şirketin hiçbir araştırmasına güvenilmez…
Oysa, "güvenilirlik, objektiflik, tarafsızlık" bir araştırma şirketinin itibarıdır, zenginliğidir; her şeyidir...
Ve…
Bir şirket bir siyasi partiye yakın olmamasına rağmen medyada bir kurum tarafından bir siyasi partiye (adı verilerek) yakın olduğu haberleştiriliyorsa bu haber o şirket için bir felâkettir…
Güvenilir ve inanılırlığının medya bombası ile paramparça edilmesidir…
* * *
Bence;
Sözcü’nün Metrepol Araştırma Şirketi için “Ak Parti’ye yakın” demesi o şirket için antipropagandadır ki ceza yasalarında yer alan haksız rekabet maddesi gereği cezalandırılır…
Bu kadar da değil…
Sözcü Metrepol şirketinin yaptığı araştırma sonuçlarını Ak Parti aleyhine öylesine “olumsuz” yorumluyor ki insanın haliyle inanası gelmiyor…
“İnanası gelmiyor” çünkü;
Araştırmada Ak Parti’nin oyları % 46, CHP’nin oylarıysa % 21 çıkıyor…
Sözcü, 2011 seçimlerine göre Ak Parti’nin kararsızlar dağıtılmadan elde edilen % 46’lık o oranını geçmişte alınan % 50’lik oy oranına göre (% 8) “büyük düşüş” olarak veriyor…
Ama…
2011 seçimlerinde % 26 oy alan CHP oylarının Metrepol şirketinin araştırmasında % 21’e (% 19) düşmesini görmezden geliyor…
Bir haberi böylesine “taraflı” yorumlayan bir gazeteye inanabilir misiniz?..
İnanamazsınız?..
Güvenebilir misiniz?..
Güvenemezsiniz…
* * *
O kadar da değil…
Aynı gazetede baş yazıda; Türkiye’nin hızla “din devleti” olduğunu yazıyor…
Bu hükümet hakkında yapılmış bir suç duyurusudur…
Din Devleti kurmak anayasamıza göre suçtur…
Eğer gerçekten de Sözcü’nün iddia ettiği gibi Türkiye “din devleti” olmaya doğru sürükleniyorsa Sözcü bunu somut kanıtlarıyla birlikte yazmalıdır…
Aksi halde bu haber/yorum büyük bir iftiradır…
Yani suçtur…
Ama…
Sözcü bu tür haberleriyle ayakta duruyor…
Çünkü okurları ondan böyle haber istiyor…
Yalan, yanlış ama siyasal iktidarı yerin dibine sokan, muhalefetiyse göklere çıkaran…
* * *
Ve bir de aynı gazetenin “Emin Çölaşan” isimli bir sorunu var…
Meselâ bu arkadaş diğer bütün siyasi parti liderlerinin isimlerini olması gerektiği gibi (örneğin Kemal Kılıçdaroğlu veya sadece Kılıçdaroğlu) anarken sıra Başbakan Erdoğan’dan söz etmeye geldi mi sadece “Tayyip” diyor…
Yani şimdi bunun adı “köşe yazarlığı” mı?..
* * *
Hâsılı…
Türkiye’de medya sadece iktidar yanlılığındaki abartmayla değil;
Sözcü gibi gazetelerin muhalefet yanlılığı, iktidar karşıtlığındaki abartma + edepsizliğiyle giderek çöküyor…
Gazeteler iktidar ya da muhalefetin “yarı resmi yayın organı" gibi çıktığından insanların içinden “gazete okumak” gelmiyor…
adnanberkokan@gmail.com
Böyle bir sorunun muhatabı olsam hiç düşünmeden;
“hayır, Sözcü iyi bir gazete değil aksine çok kötü” cevabını veririm…
Çünkü…
“İyi Gazete” haberi yorumlu vermez…
İyi gazete haberde “taraf” olmaz…
İyi gazetelerde yorumlar gazetenin manşetleriyle veya haber sayfalarında değil, köşe yazarları tarafından ve diledikleri şekilde yapılır…
İyi bir gazetenin köşelerinde “düşünce renkliliği” vardır…
İyi gazetede fikri farklılıklar gazetenin fikri namusudur…
Peki be arkadaş;
Sözcü’de bu ölçülerin hangisi var?..
Hiçbiri yok…
Siyasi haberlerin hepsi “yorumlu”…
İktidar kıyasıya aşağılanıyor (eleştiri değil hakaret)…
Her türlü muhalefete tam destek veriliyor…
Örnek mi?..
Buyurun...
* * *
Geçtiğimiz günlerde Metrepol Araştırma Şirketi'nin bir çalışması okurlara sunulurken şöyle dendi:
“AKP’ye yakınlığıyla bilinen Metrepol Araştırma Şirketi”…
Ben Metrepol şirketinin yöneticisi olsam bu tespit için hem tazminat hem ceza davası açarım…
Çünkü…
Bir araştırma şirketi eğer bir siyasi partiye yakın olarak biliniyorsa o şirketin hiçbir araştırmasına güvenilmez…
Oysa, "güvenilirlik, objektiflik, tarafsızlık" bir araştırma şirketinin itibarıdır, zenginliğidir; her şeyidir...
Ve…
Bir şirket bir siyasi partiye yakın olmamasına rağmen medyada bir kurum tarafından bir siyasi partiye (adı verilerek) yakın olduğu haberleştiriliyorsa bu haber o şirket için bir felâkettir…
Güvenilir ve inanılırlığının medya bombası ile paramparça edilmesidir…
* * *
Bence;
Sözcü’nün Metrepol Araştırma Şirketi için “Ak Parti’ye yakın” demesi o şirket için antipropagandadır ki ceza yasalarında yer alan haksız rekabet maddesi gereği cezalandırılır…
Bu kadar da değil…
Sözcü Metrepol şirketinin yaptığı araştırma sonuçlarını Ak Parti aleyhine öylesine “olumsuz” yorumluyor ki insanın haliyle inanası gelmiyor…
“İnanası gelmiyor” çünkü;
Araştırmada Ak Parti’nin oyları % 46, CHP’nin oylarıysa % 21 çıkıyor…
Sözcü, 2011 seçimlerine göre Ak Parti’nin kararsızlar dağıtılmadan elde edilen % 46’lık o oranını geçmişte alınan % 50’lik oy oranına göre (% 8) “büyük düşüş” olarak veriyor…
Ama…
2011 seçimlerinde % 26 oy alan CHP oylarının Metrepol şirketinin araştırmasında % 21’e (% 19) düşmesini görmezden geliyor…
Bir haberi böylesine “taraflı” yorumlayan bir gazeteye inanabilir misiniz?..
İnanamazsınız?..
Güvenebilir misiniz?..
Güvenemezsiniz…
* * *
O kadar da değil…
Aynı gazetede baş yazıda; Türkiye’nin hızla “din devleti” olduğunu yazıyor…
Bu hükümet hakkında yapılmış bir suç duyurusudur…
Din Devleti kurmak anayasamıza göre suçtur…
Eğer gerçekten de Sözcü’nün iddia ettiği gibi Türkiye “din devleti” olmaya doğru sürükleniyorsa Sözcü bunu somut kanıtlarıyla birlikte yazmalıdır…
Aksi halde bu haber/yorum büyük bir iftiradır…
Yani suçtur…
Ama…
Sözcü bu tür haberleriyle ayakta duruyor…
Çünkü okurları ondan böyle haber istiyor…
Yalan, yanlış ama siyasal iktidarı yerin dibine sokan, muhalefetiyse göklere çıkaran…
* * *
Ve bir de aynı gazetenin “Emin Çölaşan” isimli bir sorunu var…
Meselâ bu arkadaş diğer bütün siyasi parti liderlerinin isimlerini olması gerektiği gibi (örneğin Kemal Kılıçdaroğlu veya sadece Kılıçdaroğlu) anarken sıra Başbakan Erdoğan’dan söz etmeye geldi mi sadece “Tayyip” diyor…
Yani şimdi bunun adı “köşe yazarlığı” mı?..
* * *
Hâsılı…
Türkiye’de medya sadece iktidar yanlılığındaki abartmayla değil;
Sözcü gibi gazetelerin muhalefet yanlılığı, iktidar karşıtlığındaki abartma + edepsizliğiyle giderek çöküyor…
Gazeteler iktidar ya da muhalefetin “yarı resmi yayın organı" gibi çıktığından insanların içinden “gazete okumak” gelmiyor…
adnanberkokan@gmail.com