Sözcü okurlarına “Bidon kafa, aptal, haysiyetsiz ve it” mi dedik? Fuat Uğur yazdı

Sözcü’nün sahipleri ve yöneticilerini iyi tanıdığını söyleyen Türkiye yazarı Uğur, bu kişilerin büyük telaş içinde olduğunu ve bu nedenle okurlarını kışkırtıp 'Fuat Uğur ve Cem Küçük'ü şikayet edin' çağrısı yaptıklarını iddia etti.

Sözcü gazetesi, Türkiye Gazetesi köşe yazarları Fuat Uğur ve Cem Küçük hakkında tazminat davası açtığını ve savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu manşetinden duyurmuştu. Sözcü'ye yönelik tepkisini bugün de gösteren Türkiye yazarı Fuat Uğur,  Sözcü'nün okurlarını kullandığını  ve bu linç kampanyası ile  kendilerini unutturacaklarını sandıklarını söyledi. 

Okurlara "Sizi yalan haberlerle morfinlemiyorlar mı? Yani uyuşturmuyorlar mı? Yani bu yalan haberlerle inandırıldığınız “doğru”ları pekiştirmenize katkıda bulunmuyorlar mı? " sorularını soran Uğur, Yılmaz Özdil, Metin Akpınar, Müjdat Gezen, Rahmi Turan örneklerini verdi. Sözcü sahipleri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyleyen Uğur, "Sözcü okurlarına hakaret ettiğimiz iddiası dediğimiz gibi iftiradır ve karşılığında da iftira davası açma hakkı doğurmaktadır." ifadelerini kullandı.

Sözcü okurlarına “Bidon kafa, aptal, haysiyetsiz ve it” mi dedik?

Sözcü’nün sahipleri ve yöneticilerini çok iyi anlıyorum. Öyle telaşlandılar ki okurlarını kışkırtıp üzerimize yönlendirerek “Bakın size hakaret ediyorlar, işte dilekçeniz, bizi destekleyin. Siz de Fuat Uğur ve Cem Küçük’ü savcılıklara şikâyet edin” çağrısı yapmaya başladılar.
Bu toplu linç kampanyasıyla bizi yıldıracaklarını, meşgul edip kendilerini bize unutturacaklarını sanıyorlar. Bu yüzden okurlarını kullanıyorlar.
Güya “Yalan haberden beslenip morfinlendiklerini” ya da “Loblarınızı kapattınız biliyorum ama anlayın diye anlatıyorum” diye yazıp söylediğim için yapıyorlar bunu.
Çünkü sözlerimi “hakaret” olarak nitelemek insan zekâsına hakaret olarak kabul edilmeli.
Gerçek sebep, haklarında FETÖ’yü bilerek ve isteyerek desteklemek, yardım ve yataklıktan dolayı açılan ve foyalarını ortaya çıkardığı için iyice ayarlarını bozduğu anlaşılan dava sürecinde mağduriyet üretmek istemeleri.
Sözcü’nün sahibi “gölge adam” Ertuğrul Akbay, Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz ve yazarları için hakikaten acınası bir durum.
Laflarına bakarsanız ifade özgürlüğünden yanadırlar.
O da yalan.
İşte bu tür girişimler Sözcü gibi “demokrasi” satanların ikiyüzlülüğünü ortaya koymakta, aynı zamanda bir turnusol kâğıdı işlevi görmekte. O kalın cila tabakasını kazıdık ve altından karanlık sıfatları çıktı.
Aslında bir YOL açıyorlar. Artık kendileri ve yazarları hakkında topluca suç duyurusunda bulunmanın yolunu. Bunu da gün gelir birileri kullandığında ağlamak yok o vakit.
Şimdi soruyorum SÖZCÜ OKURLARINA, bu sözler hakaret midir?
Sizi yalan haberlerle morfinlemiyorlar mı? Yani uyuşturmuyorlar mı? Yani bu yalan haberlerle inandırıldığınız “doğru”ları pekiştirmenize katkıda bulunmuyorlar mı? Bin tane yalan haberi suratlarına çarpıyoruz bana mısın demiyorlar. Asla yalan haberlerinden ve asparagaslarından dolayı nedamet getirmiyorlar. Yalana, iftiraya, çamura, pisliğe son sürat devam. Sırf benim hakkımda yazılanların, birazı demiyorum bakın, tamamı yalan.
Yani sözlerimde işaret ettiğim FAİL, morfinlemeyi yaptıkları için Sözcü’yü yönetenlerdir. Sözcü okurları ise MAĞDUR’dur, ne yazık ki önlerine sunulan yalan haberlerle beslendikleri için.
Bunu izah etmeye çalıştığımız zaman Sözcü okurlarının dinlememek için loblarını (Artık Temporal mı, Parietal mi yoksa Serebellum lobu mu, hangisi bilmem) kapattıklarını söylemek ya da yazmak ne vakitten beri hakaret olmuş.

HAKARET ÖYLE DEĞİL, BÖYLE OLUR

Hakaret nedir düşünün Sözcü okurları.
Misal, Sözcü okurları için Yılmaz Özdil’in AK Parti’ye oy verenlere yazdığı gibi “Göbeğini kaşıyan adamlar, g.. kılları, Bidon kafalar, kafanıza şöyle şeytan kulağına kurşun der gibi vurun bakalım. Ne duydunuz? Donk donk di mi?” diye mi yazdık?
Müjdat Gezen’in yine AK Parti’li seçmenlere söylediği gibi “Aptal” mı dedik Sözcü okurlarına?
Misal, daha birkaç hafta evvel “Fikir ve ifade özgürlüğü” diye sahiplendiğiniz Metin Akpınar’ın konuştuğu tarzda Sözcü’nün sahipleri ve yazarlarından bazıları hakkında “Ayaklarından sallandırma, mahzenlere kapatılıp zehirleme” muhabbetleri mi yaptık?
Sözcü okurlarına ve Sözcü’nün sahiplerine, o porno gazetesini (TAN) çıkarmaktan başka gazetecilik geçmişi olmayan Rahmi Turan’ın bana ve Cem’e söylediği gibi “Haysiyetsiz, it, köpek, ahlaksız” mı dedik?
Kısaca bu toplu linç kampanyası Sözcü okurları için de bir TURNUSOL KÂĞIDI işlevi görecek.
Sözcü okurlarına hakaret ettiğimizi iddia ederek bize İFTİRA atan, Sözcü okurlarını kışkırtan Sözcü’nün sahipleri hakkında zaten suç duyurusunda bulunduk.
Sözcü okurlarına hakaret ettiğimiz iddiası dediğimiz gibi iftiradır ve karşılığında da iftira davası açma hakkı doğurmaktadır.
Ayrıca…
Tarihe bir not düşmek için tekrar yazalım.
Eğer Sözcü’nün beni ve Cem’i hedef göstererek tarafımıza yönelik başlattığı bu toplu linç kampanyası sonucunda, herhangi bir nedenle, herhangi bir yerde kılımıza zarar gelirse sorumlusu Sözcü’nün sahipleri, yöneticileri ve yazarlarıdır.