Sözcü okurları ahmak mı? Fuat Uğur yazdı
"Bu soruyu, Sözcü gazetesi yönetiminin okurlarını ahmak yerine koymaya kalkışmaları nedeniyle soruyorum." diyen Fuat Uğur, Sözcü yazarı Aytunç Erkin'in kendisi hakkındaki sözlerine köşesinden yanıt verdi.
Daha önceki davada söylediği sözlerinin arkasında olduğunu üstüne basa basa söyleyen Fuat Uğur" Sözcü’nün FETÖ ile organik bir bağının olduğuna dair bilgim yok.Sözcü gazetesi yöneticilerinin pek aşina olmadığı bir kavram; namuslu duruş nedeniyle bunu söyledim ve söylemeye de devam ediyorum. Bilgim olmayan bir konuda “Bilgim varmış gibi” konuşamam çünkü." dedi.
Erkin için 'Mercimek beyniyle Sözcü okurlarına okuduğunu unutan balık hafızalılar gibi davranıyor.' sözleri ile yüklenen Fuat Uğur, Sözcü okurlarına, gazetenin yöneticilerine ve yazarlarına sorabileceğini düşündüğünü söylediği soruları sıraladı.
"18 yıldır bitirilemeyen konu İhlas Holding ve mudileri meselesinin yeniden ısıtılıp gündeme getirilerek bir yere varmak istenmesi çok acıklı." ifadelerini kullanan Uğur, geçen yıl Aydın Doğan gazetelerinin saldırıda bulunduğunu söyledi ve "Bugün Aydın Doğan yok!.."dedi.
Sözcü okurları ahmak mı?
Bu soruyu, Sözcü gazetesi
yönetiminin okurlarını ahmak yerine koymaya kalkışmaları nedeniyle
soruyorum.
Geçtiğimiz yıl açılan davada sorulan soru şuydu:
“Sözcü, FETÖ’yle iltisaklı mı ve örgütle organik bir bağı var
mı?”
Savcı Sözcü’ye yönelik sert eleştirel yazılarımdan dolayı beni de
TANIK olarak çağırmıştı. Hem savcılıkta hem de mahkemede verdiğim
ifadede “Sözcü’nün FETÖ ile organik bir bağının olduğuna ilişkin
hiçbir bilgim yok. Bu konuda neden tanık olduğumu da anlamış
değilim” demiştim.
Hâlâ da aynı fikirdeyim.
Dün Sözcü yeni istihdam ettiği Maocu artığı tetikçisi Aytunç Erkin
vasıtasıyla benim bu sözlerimi yayınlayarak “N’aber bak bizim için
önceden neler söylemiştin? Şimdi eleştiriyorsun ama kendinle
çelişiyorsun” demeye getiriyor.
Ne zavallılık?
Oysa mahkemede aynı zamanda Sözcü’nün bu Maocu artığı tetikçinin
ısrarla sakladığı şu gerçeği ifade etmiştim ve demiştim ki:
“Sözcü, FETÖ taktik ve yöntemleri ile yayın yapmaktadır.”
Ancak Sözcü gazetesi duruşmada benim ifademi yayınlarken yukarıdaki
bu sözümü SANSÜR etti.
Evet, bugün açılan YENİ DAVAYLA aynen o duruşmada söylediğim gibi;
Sözcü gazetesi ve iki yazarı bugün FETÖ örgütü ile organik bir bağı
olmamakla birlikte FETÖ’yü desteklemek, yardım ve yataklık
yapmaktan yargılanmaktadır.
Tekrar söylüyorum. Mahkemede ve Savcıda söylediklerimin
arkasındayım. Sözcü’nün FETÖ ile organik bir bağının olduğuna dair
bilgim yok.
Sözcü gazetesi yöneticilerinin pek aşina olmadığı bir kavram;
namuslu duruş nedeniyle bunu söyledim ve söylemeye de devam
ediyorum. Bilgim olmayan bir konuda “Bilgim varmış gibi” konuşamam
çünkü.
Ama şimdi açılan davayla Sözcü’nün FETÖ’ye destek, yardım ve
yataklık yaptığına dair yargılamasının da çok yerinde olduğunu
düşünüyorum.
Şimdi bu Maocu artığı tetikçi benim mahkemede verdiğim ifadeyi
yayınlayarak mercimek beyniyle Sözcü okurlarına okuduğunu unutan
balık hafızalılar gibi davranıyor.
Ancak ben Sözcü okurlarının yine de şu 5 soruyu Sözcü
yöneticilerine ve yazarlarına sorabileceğini düşünüyorum:
1- Sözcü’nün patronu Burak Akbay FETÖ soruşturması kapsamında
firari. Neden Türkiye’ye dönüp yargı önünde hesap vermiyor?
2- Sözcü’nün yazarı Saygı Öztürk nasıl oldu da 2015 yılının sonuna
dek FETÖ’cülerin yayın organı STV’de program yaptı?
3- Sözcü’nün yazarı Uğur Dündar’ın 8 yıllık avukatı, çok çok eski
dostu, Arena ve Hodri Meydan programlarından elemanı Vural Ergül
FETÖ darbesini destekleyen tweetler attı ve cezaevinde yattı, hâlen
yargılanmakta. Uğur Dündar bu ilişkiyi nasıl izah ediyor? Dahası
Vural Ergül’ü avukatlıktan azlettiğini söylüyor ama neden hâlâ
noter tasdikli azil belgesini yayınlayamıyor?
4- Emin Çölaşan 2015 yılında “Şimdi Cemaat'i destekleme zamanı. Ben
FETÖ diye bir terör örgütüne inanmıyorum. Böyle dandik bir örgüt
uydurdular. Bizim yapamadığımızı bu Fetullahçılar yaptı” dedi?
Bunun ne anlama geldiğini kendi kendinize soruyor musunuz ve nasıl
izah edeceksiniz?
5- 17-25 Aralık yargı darbesi başladığında FETÖ’cü polislerin
servis ettiği sözde “haber”leri yayınlayan Sözcü FETÖ’cülere destek
vermiş olmadı mı?
Evet, sevgili Sözcü okurları, bu Maocu artığı tetikçi size
günlerdir benim 2009, 2010 ve 2011 yıllarında attığım tweetleri
okutuyor. İzah etmeye bile gerek olmayacak komiklikteki tweetlerle
aklınca gazetesine hizmet ettiğini sanıyor. Kusura bakmayın ama
yazık oluyor sizlere.
Düşünün ve muhakeme edin.
Emin Çölaşan darbeden 5-6 ay önce, 2015’in sonunda yukarıdaki
sözleri; “Şimdi Cemaat’i destekleme zamanı” demiş, “Fetullahçıları
desteklemeliyiz, bizim başaramadığımızı onlar başardı” demiş, “FETÖ
diye dandik bir örgüt uydurdular, ben Cemaat’in terör örgütü
olduğuna inanmıyorum” demiş.
Demiş de demiş, demiş de demiş…
Emin’den ÇIT yok…
Tetikçinin dili bir yerlerine kaçmış…
Şu soruyu sorun kendinize:
Bugün FETÖ’cüler ve Sözcü neden aynı anda Fuat Uğur ve Cem Küçük’e
saldırıyor? Neden onları sayfalarını ve ekranlarını açan
TGRT-Türkiye’yi hedef tahtasına oturttu?
Hele 18 yıldır bitirilemeyen konu İhlas Holding ve mudileri
meselesinin yeniden ısıtılıp gündeme getirilerek bir yere varmak
istenmesi ise çok acıklı. Geçen yıl Aydın Doğan gazeteleri aynı
saldırıyı yapmıştı bize karşı. Boylarının ölçüsünü aldılar.
Bugün Aydın Doğan yok!..