Söyle bakalım Ayşe; anneannemin tek gecelik aşkı kimdi?
Annelerimizin, babaannelerimizin, anneannelerimizin ve hatta gelmiş geçmiş bütün kadınların “tek gecelik seks ilişkisi”......
ADNAN BERK OKAN
Monteigne 42 yaşına geldiğinde özel mührünün üzerine “Que sçais je – Ne biliyorum ki?” yazdırmıştı…
Hıncal Uluç’un medyamıza hediyesi Ayşe Özyılmazel ise maşallah hiç mütevazı değil…
Hem de “fazla mütevazı olmak sahi sanırlar” diyen Monteigne’in bizzat mütevazılık gösterip de özel mührüne “Ne biliyorum ki?” diye kazıtmasına karşılık “Hıncal’ı” gibi mührüne “ne bilmiyorum ki?..” yazdıracaklardan…
Breh breh breh…
İlk yazmaya başladığında öylesine derin bilgi birikimi (!) vardı ki “hayran” kalmıştım…
Bilmediği yoktu yahuuu!…
“Bu ne derin bilgi hazineliği be arkadaş?..” diye geçirmiştim içimden…
Şaka bir yana; işim gereği okuduğum her yazısından sonra “bir şeyi de bilme de dişimi kırayım yahu!” diye söylendiğimi hatırlıyorum.
En son bir derinliğini daha öğrendim…
Meğer “tanrısal bir yeteneği” varmış…
Aynı anda milyarlarca kadının ya da erkeğin başının altında yastık olabiliyormuş…
Öyle ya…
“Seks” dediğiniz şey eğer mastrübasyon değilse “en az” iki kişiyle yapılır…
Ayşe Hanım, yeryüzündeki seks yapan kişilerin başlarının altında yastık olmasa, “Tek gecelik ilişkiniz oldu mu?" sorusuna "Evet oldu" diye cevap verdikten sonra "...herkesin de olmuştur" diyerek böylesi bir ahlâksızlığı genelleştirebilir mi?..
Demek ki Ayşe Hanım;
annelerimizin, babaannelerimizin, anneannelerimizin ve hatta gelmiş geçmiş bütün kadınların “tek gecelik seks ilişkisi” olduğunun “canlı tanığı”…
Ben şimdi çok merak ediyor ve seks yapan milyarlarca çiftin başının altında yastık olma yeteneğine sahip Ayşe Hanım'a soruyorum:
"Hanımefendi(!); rahmetli anneannem ile babaannem merhumun tek gecelik aşklarının kimler olduğunu hatırlıyor musunuz?.. Hayır yani; bakarsın karun kadar zengin biridir de miras davası falan açarız"...
Öyle ya…
Bunu söyleyen kişi koskoca Ayşe Özyılmazel…
Derinliği(!) olan bir kadın…
Nikâhlı kocasıyla on ay beraber olup evlilik yaşamayan ama sokaktan geçerken gördüğü birinin koynuna giriveren bir “ahlâk abidesi”…
Bu arada Teoman Alpay’ın “Acıyorum sana ben” isimli bestesinin güftesinin Hikmet Münir Ebcioğlu’na ait olduğunu sanıyordum ama yanılmışım…
Düşünüyorum da, üstat o sözleri bir gecelik aşk yaşayan Ayşe Özyılmazel’den almış olmasın sakın…
Neden mi?..
Şarkının bir yerinde şair şöyle diyor ya:
“Bir gecelik sevgilim, bu gece kısmet kime?”
Tayyip Erdoğan “dindar nesil” isterken keşke bir de yanına şunu ekleseydi, “dindar ve temiz ahlâklı gençlik”…
adnanberkokan@gmail.com