Sosyal medya Ayşe Arman'ı çok üzdü!
1 Kasım seçimlerinde sosyal medyadan özellikle Twitter'dan beklediği performansı alamayan Ayşe Arman "zannedildiği kadar etkili değilmiş" dedi.
Hürriyet Gazetesi yazarı Ayşe Arman, 1 Kasım seçim sonuçlarından sonra sosyal medyanın zannedildiği kadar etkili olmadığını görerek hayal kırıklığına uğradığını itiraf etti.
Bugünkü köşesinden seçim sonuçlarını değerlendiren Arman özellikle de Twitter'ın sandığı kadar etkili olmaması üzerine "Biz kendi sahamızda tek kale maç yapıyormuşuz!" yorumunda bulundu.
İÇİMDEN GELMİYOR AMA...
Arman, seçim sonuçları için Erdoğan ve AK Parti'yi tebrik etti ama "Tabii ki içimden gelmiyor ama haklarını teslim etmemek de vicdanımı rahatsız ediyor" diyerek, şerh koymayı da unutmadı.
İşte Ayşe Arman'ın bugünkü yazısından çarpıcı
satırlar:
"Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere bütün AKP’lileri tebrik
ederim.
Tabii ki içimden gelmiyor ama haklarını teslim etmemek de vicdanımı
rahatsız ediyor.
Ben onlar gibi düşünmüyorum, hayat görüşüm tamamen farklı,
ben bambaşka bir Türkiye hayal ediyordum.
Ama olmadı.
Onların başarısı bu.
Gerçekten de büyük başarı.
Ülkenin yüzde 50’sini morartan bir başarı.
Yüzde 50 ne demek?
Gümbür gümbür tek parti demek.
Neredeyse, “Ben artık her istediğimi yaparım!”
demek.
TÜRKİYE’Yİ YANLIŞ OKUYAN
MUHALİF YAZARLAR
AKP’nin nasıl 9 puan yükseldiğini analiz etmek, beni aşar.
Zaten bunu yapabildiğine inandığım insanların,
siyasetçilerin, yazarların, gazetecilerin de nasıl yaya
kaldıklarını gördüm.
Resmen havanda su dövüldü.
Hani bu seçimin kaybedenleri sayılıyor ya, MHP deniyor, HDP
deniyor, CHP deniyor, araştırma şirketleri deniyor,
artık Türk eliti mi dersiniz, aydını mı, bence muhalif
gazetecileri ve yazarları da eklemek gerekiyor.
Rakibin başarısı kadar, insanın kendi hatasını ve öngörüsüzlüğünü
de kabul etmesi gerekiyor.
Yazdığım ucundan siyaset yazılarıyla ben de Türkiye’yi
tamamen yanlış okumuşum. Ben böyle
düşünüyorsam, hayatını tamamen siyaset yazarak kazananlar kim
bilir nasıl düşünüyordur. Düşünmüyorlarsa bile düşünmeleri,
fena halde yanıldıklarını kabul etmeleri gerekiyor.
İşin içinden, “Ama AKP’nin kendisi bile
öngöremedi” demekle çıkılmıyor ya da “Türk halkı,
Aziz Nesin’in dediği gibi!”
diyerek...
Çünkü bir işe yaramıyor, sonucu değiştirmiyor.
YAŞANAN HİÇBİR FELAKET HALKA
İŞLEMEDİ
Şurası gerçek ki, yaşanan hiçbir şey bu halka işlemedi.
Ne 17 Aralık ne hukuksuzluklar ne savaş tehlikesi ne insan
ölümleri ne patlayan bombalar ne gazetelere ve
gazetecileri yapılan saldıralar ne tehditler ne ifade
özgürlüğünün yokluğu ne dış basında yazılanlar...
Hiçbir şey işlemedi.
Bu halk, bu oyu verdi.
Hile hurda da yok, artık bu tür şeylere sığınmaktan da
vazgeçelim.
Bir önceki seçimden 5 milyona yakın fazla oy aldılar.
5 milyon insan fikrini değiştirdi.
Erdoğan, onları kendine inandırdı.
KORKU OYLARI VE GÜCE
SIĞINMAK
Bana en mantıklı gelen açıklama korku.
Belki yine gerekçe bulmaya çalışıyorum ama korku oyları bunlar.
Üst üste yaşanan katliamlar, aramızda dolaşan canlı
bombalar, Güneydoğu’dan her gün üst üste gelen şehit haberleri, bir
türlü kurulamayan hükümet..
Bu korku ortamı yüzünden Türkiye’nin yarısı tamamen güce
sığındı. Ama demokrasi var mı yok mu, hukuk devleti mi muz
cumhuriyeti mi, kişisel hak ve özgürlükleri filan hiçe saydılar,
umurlarında bile olmadı, “istikrar” diye
tanımladıkları şey için yeniden, “AKP tam gaz!”
dediler.
Vay ki ne vay.