Sorduğu sorunun cevabını bekliyor!..
Arınç, olayın ertesinde Star Gazetesi’nde Şamil Tayyar’a “Belgeleri gördüğünü, kamera kayıtlarını izlediğini” söylemişti.
GAZETECİLER.COM
Mehmet Y. Yılmaz,
Bülent Arınç’ın, Şamil Tayyar’a yaptığı
açıklama ile Tayyar’ın yazdığını yalanlayan açıklaması arasındaki
farkın nereden kaynaklandığını bugün de sormuş…
“Şamil Tayyar mı
doğru yazdı, yoksa Bülent Arınç mı doğru söylüyor?”
diyor…
Mehmet Y.
Yılmaz’ın yazısı şöyle…
BAŞBAKAN Yardımcısı Bülent
Arınç’ın evinin çevresinde “ele geçirilen” iki
Yılmaz’ın kullandığı dil dikkatimi
çekti…
“Kim yalan
söylüyor?” diye sormaya alışmış bir
medyada; “Kim doğru söylüyor?” gibi daha sıcak ve irrite etmeyen
bir soru tarzını tercih etmiş Yılmaz…
Bu “olgunluk” bana çok sevimli
geldi…
A.B.O.
|
subay ile ilgili durum giderek
ciddiyetini artırıyor.
Savcılık, önce yakalanan iki
subayı serbest bıraktı.
Ardından Genelkurmay subayların
bölgede “bilgi sızdıran personeli” takip etmekle görevli
olduklarını açıkladı.
Ve sonra savcılık sadece o iki
subayı değil, altı subayı daha gözaltına aldı, ordunun “en gizli”
kurumunda arama kararı verildi, arama yapıldı.
Demek ki Genelkurmay’ın açıklaması
savcılık tarafından ciddiye alınmadı.
Ciddiye alınmadığı gibi elde
önemli kanıtlar var olmalıydı ki mahkeme tutuklama ve arama
kararlarını verebildi.
O zaman şu soru aklıma takılıyor:
Elde tutuklama ve arama kararı vermeye yetecek ciddiyette bir
kuvvetli şüpheyi haklı çıkaracak maddi delil varsa, o iki subay en
başında neden serbest bırakıldı? Araya “siyasi baskı” mı girdi,
yoksa en başında serbest bırakma kararı mı “etki altında”
verilmişti? Bu soruların yanıtlarını büyük olasılıkla
alamayacağız.
Öte yandan Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç, olayın ertesinde Star Gazetesi’nde Şamil Tayyar’a
“Belgeleri gördüğünü, kamera kayıtlarını izlediğini” söylemişti.
“Soruşturmanın gizliliği ihlal edildi” tepkileri üzerine de “Kamera
kaydı izlemedim, belge filan da görmedim” dedi.
Şamil Tayyar mı doğru yazdı, yoksa
Bülent Arınç mı doğru söylüyor?
Bunu daha önce de bu köşede
sormuştum. Dün bu yazıyı yazdığım saate kadar bir yanıt
verilmemişti!.