Sonunda mahkemelik olacakları kesin!..
Meğer Sevilay Yükselir yememiş, içmemiş avukatı aracılığıyla Tuğçe Tatari’ye bir “düzeltme metni” göndermiş…
GAZETECİLER.COM - Bir
kez daha hatırlayalım mı?..
Tuğçe
Tatari, AKŞAM Gazetesi’nde (05
Eylül 2009) “Sevilay burun ameliyatını bedavaya mı
getirdi?” başlığı altında yayımlanan yazısında
Sevilay Yükselir’in olduğu ameliyatlar için
Prof. Nazım Durak’a para ödemediğini iddia
etmişti…
Nazım
Durak da bu iddiaları doğrulamış
aldığı 400 Milyon liranın (250 Dolar) sadece
“ön Muayene ücreti” olduğunu
söylemişti…
Yani…
Tuğçe
Tatari’ye hak vermişti
ama…
Meğer Sevilay
Yükselir yememiş, içmemiş avukatı aracılığıyla
Tuğçe Tatari’ye bir “düzeltme
metni” göndermiş…
Tatari mahkeme kararı ile
gelen bu metni dün yayımlamak zorunda kalmıştı…
Bugün de cevap
vermiş...
Mini
Yorum:
İnanmayacaksınız
ama kavgacı ve gazetecilikten başka her türlü dedikoduyu
yapmaya teşne bu iki bayan, iki değerli gazetede
"KÖŞE YAZARLIĞI"
YAPIYORLAR...
AĞLA
TÜRKİYE'M AĞLA!...
Peki, kim suçlu?..
Bu iki Bayan mı?..
Yoksa bunları köşe yazarı diye
istahdam edenler mi?..
A.B.O
DÜZELTME VE CEVAP METNİ
SEVİLAY YÜKSELİR’İN
MESLEKİ AHLAKSIZLIK YAPTIĞI YÖNÜNDEKİ İDDİA ÇOK ÇİRKİN BİR
YALANDIR. Tuğçe Tatari’nin 05 Eylül 2009 tarihli “Sevilay burun
ameliyatını bedavaya mı getirdi?” başlıklı yazısında Sevilay
Yükselir ile ilgili olarak ileri sürdüğü iddiaların tümü ÇİRKİN BİR
YALANDAN ibarettir. Tuğçe Tatari’nin müvekkil Sevilay Yükselir
hakkında ulaştığını iddia ettiği dosyalar, tamamen HAYAL MAHSULÜ
bir kurgu çerçevesinde, ÇİRKİN BİR KARALAMA KAMPANYASININ parçası
olarak ve işi insanlara ÇAMUR ATMAK olan bir gazeteci tarafından
ortaya atılmış bir uydurmadan başka bir şey
değildir.
Tuğçe Tatari’nin
hiçbir araştırma yapmaksızın; daha da kötüsü müvekkile gerçeğin ne
olduğunu sormaksızın, “iddia” kandırmacası altında kamuoyunu
müvekkil aleyhine yönlendirme çabası, gazetecilik etiği ile değil
şahsi kaygılarla hareket edildiğinin en açık göstergesidir. Bu
yaklaşım “ÇAMUR AT İZİ KALSIN” mantığının bir yansıması olup;
aslında müvekkil gibi başarılı bir gazeteci ile aynı kulvarda
yarışamayanların, iftiralarını ve sindirme çabalarını açıkça gözler
önüne sermektedir. Yazının AHLAKLI GAZETECİLİK ANLAYIŞI ile
yakından uzaktan bir alakası
bulunmamaktadır.
Tatari müvekkil
Sevilay Yükselir’in gazeteciliğini, Ağustos 2004 yılında sağlık
sorunları nedeniyle geçirdiği basit bir burun operasyonu
neticesinde para ödemeyerek kullandığı şeklinde çok çirkin bir
iftirayı kesin ifadelerle kamuoyuna
duyurmuştur.
Tatarinin, müvekkil
Sevilay Yükselir’in söz konusu ameliyatı ücretini kredi kartı ile
ödediğini gösterir aşağıda yer alan belge karşısında en azından
yüzünün kızaracağını umut etmekteyiz.
Tuğçe Tatari
gerçekleri müvekkile sorma gereği dahi hissetmeksizin ve sırf
müvekkili “utanç verici” bir kişi olarak kamuoyuna lanse edebilmek
adına kendi hayal mahsulü kurgularıyla tamamıyla gerçek dışı suni
bir gündem yaratmış, masa başı haberciliği yaparak müvekkili
karalama yolunu tercih etmiştir. Amaç gerçekleri yazmak değil
tamamen çarpıtmak ve Yükselir’i karalamak olduğu için Tatari’nin
kalemini hunharca ve çirkin bir üslupla kullanmaktan çekinmemesine
elbette şaşırmamaktayız.
Ancak yaptığı bu
çirkin ve haksız saldırılar ile ilgili Tatari’nin hukuken vereceği
yanıtı çok merak etmekte; gerekli her türlü yasal yola
başvurulacağını tüm kamuoyuna
bildirmekteyiz.
Sonuç olarak Müvekkil,
basın etiği çerçevesinde, tarafsız gazetecilik anlayışıyla
mesleğinin gereklerini yerine getiren, pek çok başarılı habere imza
atmış, güvenilirliğiyle kamuoyu nezdinde isim yapmış, sevilen ve
takip edilen bir gazetecidir.
Buna karşılık Tuğçe
Tatari’nin kesin bir gerçeklikmiş gibi kaleme almaktan çekinmediği
iftiraları ile müvekkile saldırmak, basın mesleğinin etik
değerlerini hiçe sayarak sırf şahsi öfkesini kusabilmek adına
köşesini kişisel kaygı ve amaçlarına alet etmesi; bu çirkin ve
haksız saldırılar karşısında korkusuzca, yılmadan, kimseye boyun
eğmeden ve uydu kalem olmadan araştırmacı ruhuyla haberciliğine
devam eden Sevilay Yükselir’i asla yıldırmayacaktır. Kamuoyuna
saygı ile duyurulur.
Sevilay
YÜKSELİR
Vekilleri
Av. Çağlar KÖKTÜRK -
Av. Banu YILMAZ
Mahkemede
hesaplaşacağız
Dün bu sayfada Sabah
gazetesinde çalışan Sevilay Yükselir adlı bir şahsın tekzibi
yayınlandı.
Bu “arkadaş”,
anladığım kadarıyla hâlâ “Ben burnuma estetik ameliyat yaptırmadım,
deviasyon yaptırdım. Bedavaya değil 400 lira
ödedim”
noktasında...
Oysa ben çoktan
unutmuştum konuyu.
Ama madem “yalanlama”
adı altında işi “gürültü”ye getirmeye
çalışıyor.
O halde ben ne
demiştim, bir kez daha anımsatayım.
Ben şunu
dedim:
“Sevilay Yükselir hem
burun estetiği olmuş hem de gözaltı torbaları ameliyatı
geçirmiştir. Bütün bu işlemler için para ödememiştir. Ortaya
çıkarttığı ve ‘belge’ diye takdim ettiği dekont, sadece ve sadece
400 liralık muayene ücretidir. Yaptırdığı ameliyatlar için para
ödediğine dair bir tane bile belge ortaya
koyamamıştır”.
Ben iddiamın
arkasındayım.
Ameliyatı yapan doktor
orada duruyor. Doktorun sunduğu belgeler
ortada.
Neyse...
Sanırım biz bu sorunu
mahkemede çözeceğiz.