Son Darbe 28 Şubat
Son Darbe 28 Şubat belgeseli bölüm bölüm ekrana gelirken belgeselin ne olup olmadığı da büyük ölçüde belli oldu...
GAZETECİLER.COM
M. Ali Birand'ın son bombası olan Son Darbe 28 Şubat belgeseli bölüm bölüm ekrana gelirken belgeselin ne olup olmadığı da büyük ölçüde belli oldu...
Birand, büyük emek ve çalışmaya malolduğu anlaşılan belgeselde sadece 28 Şubat'ı değil 1990'lı yılların tümünü kuşatıyor. Dönemin bütün önemli aktörlerine söz veriyor. Arşivlerin altını üstüne getiriyor. Ancak belgeselin konusu o kadar geniş tutulmuş ki üretilen içerik tüm zenginliğine karşın yüzeysel olmaktan kurtulamıyor. Filmin asıl hedefi 28 Şubat değil de 90'ların panaroması gibi gözüküyor.
Döneme damgasını vuran bütün olaylar belgeselde yer buluyor. Sivas katliamı, Gazi Mahallesi katliamı, ölüm oruçları, faili meçhuller, yakılıp boşaltılan köyler... Her biri ayrı bir seriyi hakeden bunca olayın belgeselde yer bulması filmi zenginleştirmekten ziyade gücünü kırmış. Belgeselde bu süreçlerin ve olayların hiçbiri için yeni bir veri sunulmuyor, sadece hatırlatılıyor. Ama 28 Şubat'ın en önemli dayanağı olan medya konusu ise çok sınırlı bir yer buluyor yapımda. Sadece 5 dakika...
Göze çarpan bir diğer eksik ise belgeseldeki 'veri' zenginliğine karşın yorum eksikliği. Bu eksiklik filmi çoğu zaman başarılı bir arşiv çalışmasının sınırlarına hapsediyor. Yani 28 Şubat'ın tarihi süreçte nereye oturduğu, sınıfsal, sosyal, ekonomik arka planına, uluslararası referanslarına dair çarpıcı bazı yorumlara, 'komplo teorilerine' yer verilmesi belgeseli daha güçlü kılabilirdi.
28 Şubat Son Darbe eksiklerine karşın ekranda gördüğü geniş ilgiyle, iddiası, anlatımı, kurgusu ve müziğiyle bir dönemi resmeden içeriğiyle hem başarılı hem de son yılların en çok konuşulan belgeseli oldu.
M. Ali Birand'ın son bombası olan Son Darbe 28 Şubat belgeseli bölüm bölüm ekrana gelirken belgeselin ne olup olmadığı da büyük ölçüde belli oldu...
Birand, büyük emek ve çalışmaya malolduğu anlaşılan belgeselde sadece 28 Şubat'ı değil 1990'lı yılların tümünü kuşatıyor. Dönemin bütün önemli aktörlerine söz veriyor. Arşivlerin altını üstüne getiriyor. Ancak belgeselin konusu o kadar geniş tutulmuş ki üretilen içerik tüm zenginliğine karşın yüzeysel olmaktan kurtulamıyor. Filmin asıl hedefi 28 Şubat değil de 90'ların panaroması gibi gözüküyor.
Döneme damgasını vuran bütün olaylar belgeselde yer buluyor. Sivas katliamı, Gazi Mahallesi katliamı, ölüm oruçları, faili meçhuller, yakılıp boşaltılan köyler... Her biri ayrı bir seriyi hakeden bunca olayın belgeselde yer bulması filmi zenginleştirmekten ziyade gücünü kırmış. Belgeselde bu süreçlerin ve olayların hiçbiri için yeni bir veri sunulmuyor, sadece hatırlatılıyor. Ama 28 Şubat'ın en önemli dayanağı olan medya konusu ise çok sınırlı bir yer buluyor yapımda. Sadece 5 dakika...
Göze çarpan bir diğer eksik ise belgeseldeki 'veri' zenginliğine karşın yorum eksikliği. Bu eksiklik filmi çoğu zaman başarılı bir arşiv çalışmasının sınırlarına hapsediyor. Yani 28 Şubat'ın tarihi süreçte nereye oturduğu, sınıfsal, sosyal, ekonomik arka planına, uluslararası referanslarına dair çarpıcı bazı yorumlara, 'komplo teorilerine' yer verilmesi belgeseli daha güçlü kılabilirdi.
28 Şubat Son Darbe eksiklerine karşın ekranda gördüğü geniş ilgiyle, iddiası, anlatımı, kurgusu ve müziğiyle bir dönemi resmeden içeriğiyle hem başarılı hem de son yılların en çok konuşulan belgeseli oldu.