Son Başbakan Davutoğlu
Başbakan Davutoğlu'nun dün yaptığı konuşma ve AK Parti'nin yeniden kongre kararı alması Türkiye'de yeni bir dönemin başladığının işaretlerini verdi.
HATİCE KÜBRA /
GAZETECİLER.COM
Başbakan Davutoğlu, dün kameraların karşısına geçerek bir anlamda veda konuşması yaptı. Yaşanan süreç, Davutoğlu'nun ayrılma biçimi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yol haritası düşünülünce bu sadece Davutoğlu'nun vedası değildi.
Bu aynı zamanda Türkiye'de fiilen yeni bir dönemin işaretiydi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın halk tarafından seçilmesiyle birlikte fiilen mevcut sistemden yeni bir sisteme geçen Türkiye, bundan böyle uzun süredir dillendirilen sistemdeki "çift başlılık"tan tek başlılığa doğru gidiş yoluna girmiş oldu.
Dolayısıyla Başbakan Davutoğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin son güçlü başbakanı hatta fiilen son başbakanıydı diyebiliriz.
Üstelik bu konuda hem fikir olan büyük bir çoğunluk var.
Dün gün boyu televizyon kanallarında, sosyal medyada bugün gazete köşelerinde çoğu gazeteci bu konudaki fikrini beyan etmiş.
Hatta bugün özellikle iki gazete manşetinden bu durumu üstü örtülü falan değil çok açık bir şekilde ilan etmekten de sakınca duymamış.
HaberTürk "CumhurBaşkanlık Sistemi", Posta da "Son Başbakan" manşetiyle çıktı.
Aslında bir siyasi devrim yaşıyoruz.
Türkiye'nin en uzun süre tek başına iktidar olan partisinde bir Başbakan değişiyor fakat kıyamet kopmuyor.
AK Parti siyasi yürüşü boyunca her yol ayrımında ülkede bambaşka bir anlayışı kaim kılmakta. Seçimi kaybetmiş iki muhalefet partisi lideri koltuklarından gitmemek için envai çeşit yollara başvururken, bütün seçimlerden zaferle çıkmış bir iktidar partisinin Genel Başkanı; "yaptığım istişareler sonucunda görevden ayrılmayı uygun gördüm" diyerek görevi bırakıyor.
Büyük bir olgunlukla görevi devreden Başbakan ve onu ekranlarda ve sosyal medyada sürekli takdir eden partili vekiller ve yetkililer.
Bu AK Parti'nin Türkiye siyasetine kattığı ilklerden biridir.
MEDYADA DURUM NASIL?
Davutoğlu'nun gidişi, bugün manşetlerde konuşmasından cümlelerle yerini alırken en sıra dışı manşeti Güneş Gazetesi attı.
"Davutoğlu çevresini uyardı" manşetiyle çıkan Güneş gazetesi hem bu manşetle hem de haberin spotuyla Karar Gazetesi'ne göndermede bulundu.
Gönderme demek sanki biraz fazla oldu çünkü mesaj ayan beyan ortadaydı.
Haberde "Beştepe Külliye'sindeki Karar zirvesinin ardından Davutoğlu'na yakın duran bazı isimlerden fitne açıklamaları gelmişti. Davutoğlu Kongre tarihini duyurmak için kameraların karşısına geçti ve o isimlere "Cumhurbaşkanımızla son nefesime kadar vefa ilişkisini sürdüreceğim. Kimse yeni fitne kapıları açmaya niyetlenmesin" diyerek ayar verdi" ifadesi kullanılmıştı ve koyu siyahla yazılan kelimeler gazetede sarıyla belirginleştirilmişti.
Sabah Gazetesi, Karar'ı doğrudan hedef almadı ama benzer şekilde Davutoğlu'nun konuşması üzerinden "fitnecilere" açık mesaj verdi manşetiyle: "Kimse fitne kapıları açmaya kalkmasın".
Karar Gazetesi "Davutoğlu'nun tarihi konuşmasındaki veda takdir topladı" ifadesi kullanmıştı.
Yani anlayacağınız iktidara yakın medyanın kendi içerisinde bir süredir devam eden soğuk savaş, iki gündür manşetler üzerinden kendini gösteriyor.
Başbakan Davutoğlu, dün kameraların karşısına geçerek bir anlamda veda konuşması yaptı. Yaşanan süreç, Davutoğlu'nun ayrılma biçimi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yol haritası düşünülünce bu sadece Davutoğlu'nun vedası değildi.
Bu aynı zamanda Türkiye'de fiilen yeni bir dönemin işaretiydi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın halk tarafından seçilmesiyle birlikte fiilen mevcut sistemden yeni bir sisteme geçen Türkiye, bundan böyle uzun süredir dillendirilen sistemdeki "çift başlılık"tan tek başlılığa doğru gidiş yoluna girmiş oldu.
Dolayısıyla Başbakan Davutoğlu, Türkiye Cumhuriyeti'nin son güçlü başbakanı hatta fiilen son başbakanıydı diyebiliriz.
Üstelik bu konuda hem fikir olan büyük bir çoğunluk var.
Dün gün boyu televizyon kanallarında, sosyal medyada bugün gazete köşelerinde çoğu gazeteci bu konudaki fikrini beyan etmiş.
Hatta bugün özellikle iki gazete manşetinden bu durumu üstü örtülü falan değil çok açık bir şekilde ilan etmekten de sakınca duymamış.
HaberTürk "CumhurBaşkanlık Sistemi", Posta da "Son Başbakan" manşetiyle çıktı.
Aslında bir siyasi devrim yaşıyoruz.
Türkiye'nin en uzun süre tek başına iktidar olan partisinde bir Başbakan değişiyor fakat kıyamet kopmuyor.
AK Parti siyasi yürüşü boyunca her yol ayrımında ülkede bambaşka bir anlayışı kaim kılmakta. Seçimi kaybetmiş iki muhalefet partisi lideri koltuklarından gitmemek için envai çeşit yollara başvururken, bütün seçimlerden zaferle çıkmış bir iktidar partisinin Genel Başkanı; "yaptığım istişareler sonucunda görevden ayrılmayı uygun gördüm" diyerek görevi bırakıyor.
Büyük bir olgunlukla görevi devreden Başbakan ve onu ekranlarda ve sosyal medyada sürekli takdir eden partili vekiller ve yetkililer.
Bu AK Parti'nin Türkiye siyasetine kattığı ilklerden biridir.
MEDYADA DURUM NASIL?
Davutoğlu'nun gidişi, bugün manşetlerde konuşmasından cümlelerle yerini alırken en sıra dışı manşeti Güneş Gazetesi attı.
"Davutoğlu çevresini uyardı" manşetiyle çıkan Güneş gazetesi hem bu manşetle hem de haberin spotuyla Karar Gazetesi'ne göndermede bulundu.
Gönderme demek sanki biraz fazla oldu çünkü mesaj ayan beyan ortadaydı.
Haberde "Beştepe Külliye'sindeki Karar zirvesinin ardından Davutoğlu'na yakın duran bazı isimlerden fitne açıklamaları gelmişti. Davutoğlu Kongre tarihini duyurmak için kameraların karşısına geçti ve o isimlere "Cumhurbaşkanımızla son nefesime kadar vefa ilişkisini sürdüreceğim. Kimse yeni fitne kapıları açmaya niyetlenmesin" diyerek ayar verdi" ifadesi kullanılmıştı ve koyu siyahla yazılan kelimeler gazetede sarıyla belirginleştirilmişti.
Sabah Gazetesi, Karar'ı doğrudan hedef almadı ama benzer şekilde Davutoğlu'nun konuşması üzerinden "fitnecilere" açık mesaj verdi manşetiyle: "Kimse fitne kapıları açmaya kalkmasın".
Karar Gazetesi "Davutoğlu'nun tarihi konuşmasındaki veda takdir topladı" ifadesi kullanmıştı.
Yani anlayacağınız iktidara yakın medyanın kendi içerisinde bir süredir devam eden soğuk savaş, iki gündür manşetler üzerinden kendini gösteriyor.