'Sızdırmayı kimin yaptığını biliyorum!'

AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, A Haber canlı yayınında Can Okanar’ın sorularını yanıtladı.

“Öcalan BDP’nin içindeki Ergenekon uzantılarına dikkat etsin” diyen Metiner, BDP’nin güven sürecinde iyi bir sınav vermediğini ifade etti. Adının kullanılmasına izin vermeyeceğini söyleyen Metiner, metinleri sızdıranın kim olduğunu bildiğini, zamanı geldiğinde isimlerinin dile getirileceğine de dikkat çekti.

SIZDIRANI BİLİYORUM ZAMANI GELİNCE AÇIKLAYACAĞIM

Sayın Demirtaş’a da buradan seslenmek istiyorum, zinhar BDP’nin içinden böyle bir sızma olmamıştır diyorlar. Lütfen kendi içlerine bir baksınlar. Bunu bir suçlama olsun diye söylemiyorum, gün suçlama günü değildir. Ama BDP’nin de PKK’nın da AK Parti’yi Ergenekoncuların diliyle hegemonik bir iktidar kurmaya çalışıyorlar, diktatöryel bir rejim kurmaya çalışıyorlar yollu suçlamalara muhatap etmemeleri gerekiyor.

Suçlamaları elinizin tersiyle iteceğimiz hakaretlerin hiç birisine tenezzül etmeyeceğimiz, çözüme odaklanacağımız bir süreçtir. BDP de kendi içine baksın. Kendi içinde bu çözüm sürecinden rahatsız olabilecek unsurların var olma ihtimalini düşünerek kendi içlerine yönelsinler. Ben bu sızdırmanın çok basit bir olay olmadığını düşünüyorum. Kimin yaptığını da biliyorum. Vakti geldiğinde isimlendirmelerini de yaparız.

ÖCALAN ERGENEKON UZANTILARINA DİKKAT ETSİN

Devletle Öcalan arasında varılmış bir çözüm metni değil. Bence eksik, manipülatif bir takım aktarımlar var, bağlamından kopartılmış sözler var. Ben BDP heyeti ile Öcalan arasında geçen bir mülakat metninin, bir çözüm metni gibi basına yansıtılmasının bir tür sabotaj olduğu kanaatindeyim. Çünkü orada Öcalan’ın dili çözüm sürecine katkı sunacak bir dil değil.

Zaten Pervin Buldan da adadan ayrıldıktan sonra çözüm sürecini sabote eden bir dil kullanmıştı. Devletin elindeki tutsaklar ibaresi çözüm sürecine katkı sunmak isteyen BDP’nin dili olamaz. BDP eğer çözüm sürecinin bir aktörü olmak istiyorsa, herkesten daha fazla diline dikkat etmek zorunda.

BDP BU TESTTE SINIFKA KALDI

BDP bir güven testinden geçti, geçirildi, bu güven testinde sınıfta kaldı. İyi bir sınav vermedi. Ben tam olarak BDP’nin bu görüşme notlarını sızdırdığını söyleyerek, yeni bir spekülasyona yol açmak itemem ama çok net bir şekilde şunu söylemek isterim, şayet Öcalan bu çözüm sürecinin başarıya ulaşmasını istiyorsa, PKK ve BDP içindeki Ergenekoncu unsurları tavsiye etmek zorundadır. Aksi takdirde çözüm aşamasının değişik merhalelerinde de bu tür provokasyonlarla karşı karşıya kalabiliriz.

ADIMIN KULLANILMASINA İZİN VERMEM

Çözüm sürecine odaklanmamız gerekiyor. Bu görüşme notlarının magazinel boyutlara taşınması doğru değil. Fethullah Gülen hakkında söylenen o çirkin sözler. Şahsımla ilgili söylenen sözler. Ama bunlara odaklanmamak lazım. Ben kendi adıma gerekli cevapları verdim. Ama benim üzerimden bu olayın magazinel bir boyuta taşınmasına asla izin vermem. Çünkü bu süreç her birimizin kişisellerinden çok daha önemli bir süreç. Başbakanımızın tabiriyle gerekirse baldıran zahirini içmemizi gerektiren bir süreç. Çünkü akan kanı durdurmayı amaçlıyoruz.

ÖCALAN BU AŞAMADA SÖZLERİNE DİKKAT ETSİN

Çözüme odaklı çalışırken, Mehmet Metiner için şu söylendi, Fethullah gülen için şu söylendi… Buradan Öcalan’a seslenmek istiyorum, demek ki söyledikleri, orasından burasından kırpılarak yansıtılabiliyor, Birileri tarafından manüpülatif amaçlı kullanılabiliyor. BDP içindeki Ergenekoncu unsurlara dikkat etsin. Kendisi de 33 askerin öldürülmesi olayından sonra yapmış olduğu açıklamada, PKK içindeki Kürt Ergenekonu’ndan bahsetmişti. PKK içindeki Kürt Ergenekonu’ndan bahsetmişti. Buna dikkat etsin. Sözlerinin nereye çekilebileceğine, sözlerine ve ifadelerine herkesten fazla dikkat etsin.

BENİM İÇİN SÖYLENENLER BİR TARAFA ATILMALI

Ben Öcalan’ın sözleri üzerinden değerlendirme yapmayı da henüz erken buluyorum. Silahlar sustuktan sonra biz konuşacağız. Çünkü silahlar susmadan biz, Öcalan’ın söyledikleri üzerinden değerlendirme yaparsak, sürece zarar vermek isteyenlerin farkında olmadan değirmenlerine su taşıyor olabiliriz. Ben Mehmet Metiner olarak, şahsım hakkında söylenenleri söylenmemiş varsayıyorum. Dün cevap verirken de “söylendiğine ihtimal vermiyorum, şayet söylendiyse kendisine aynıyla iade ediyorum” demiştim. Biz kendimize yapılan hiçbir hakareti karşılıksız bırakmayız, ne pahasına olursa olsun. Ama bizim üzerimizden olayın magazinel boyutlara taşınmasına da izin vermeyiz, çözüm sürecine zarar verecek bir girişimin içinde adımızın anılmasına da izin vermeyiz.