Sizden köşe yazarı mı olur?..
Pakize Suda “potansiyel köşe yazarı” okurlarına soruyor bazı soruları ve cevaplandırmalarını istiyor…
GAZETECİLER.COM - Denizkızı Pakize Suda (kendisi çok
eski yılların havuz kraliçelerinden olup, altmışına merdiven
dayamış fiziksel güzelliğini suya borçludur) “Sizden köşe yazarı
olur mu?” diye sormuş…
Biz, soru ekini öne aldık
sadece…
“Mu” ile
“mı”yı yer değiştirdik yani…
Suda’yı
okuyun lütfen ve görün bakalım bir hatamız var mı?..
Pakize Suda “potansiyel köşe
yazarı” okurlarına soruyor bazı soruları ve
cevaplandırmalarını istiyor…
Biz, “potansiyel” olmaktan çıkıp
“köşe kapmış”lara soruyoruz aynı soruları:
1-Bir ruh ve sinir hastalıkları
uzmanına koşunuz. Hani insanın kendi'sini "Allah", "peygamber",
"padişah" Pakize SUDA falan zannettiği bir o ruh hastalığı
vardır...
Doktordan sizin bu hastalığa
meyliniz olup olmadığını öğreniniz.
Meyliniz varsa köşe yazarlığı
sizin için biçilmiş kaftandır.
2- "Öğrenmenin sonu yoktur." Fakat
köşe yazarları için bu sözün aslı şudur: "Benim bildiğim bana,
bütün medyaya, tüm insanlık âlemine yeter." Size
gelince...
Öğrenmenin sonunun olmadığı
komşunda ısrarlıysanız sizden bir mok olmaz! •
3- Bilmem haberiniz var mı "yeni
bir gazetecilik" geldi.
Nereden geldiğini bilmiyorum ama
geldi.
"Nedir?" derseniz...
Yazar, çizer, müdür, koordinatör,
editör, muhabir, vs. bütün gazete çalışanları olarak kendi aranızda
eğleniyorsunuz.
Budur. Ama çok gençseniz bu yeni
akıma ayak uyduramazsınız.
Gençler hayatı çok ciddiye alırlar
çünkü.
Daima kızıp köpürecek bir
meseleleri vardır.
Umutları vardır en
önemlisi.
Daha dünyayı
kurtaracaklardır.
Diyeceğim, "zilleri takmak için"
biraz "kaşarlanacaksınız".
4- Yöneticiler etinizden,
sütünüzden, kılınızdan faydalanacaklardır.
Hazır mısınız?
Pakize Suda Hanımefendi bunları sorduktan sonra başlıyor
fırçaya…
İşinin ne kadar zor olduğunu ima
edercesine:
“Yok öyle ‘Makalemi yazdım, işim
bitti’...
Yanı sıra amuda kalkacak, perende
atacak, dilinizi burnunuza değdireceksiniz” diyor.
Ve devam ediyor:
"İyi, zaten ben de Allah ne
verdiyse ortaya döküp üç-beş senede kendimi tüketmek niyetindeyim"
diyorsanız, buyurun "değirmen"e doğru alalım sizi! • 5- Seksi
misiniz?
"Şart mıdır?"
diyeceksiniz.
Değil ama bir sabah durduk yerde
dereceye giremediğinizi görüp yıkılmayın diye
soruyorum.
Hâlâ, "ne alaka!", "naşı yani!",
"nebu ya!" falan diyorsanız hiç kalkışmayın bu işe.
Kardeşim, "yeni gazetecilik;
eğleniyoruz" dedik ya size!
Kadınca bir şey
KADIN dediğiniz garip
yaratık.
Yahut doğuştan
cezalı.
Huzur bulamıyor bir
türlü.
Üstün yeteneklerle donatılmış
olsun isterse... Bu yeteneklerini ortaya koyma imkânını da bulmuş
olsun...
Herkes onu anlasın, onaylasın,
beğensin, sevsin...
Ölümsüzlüğü yakalamış, daha
kuşaklar boyu aynı şiddetle sevilmeyi garantilemiş
olsun...
Yaşadığı topraklarda hiçbir
alanda, hiçbir figür onun kadar güçlü olmasın...
Nafile! Yetmez.
O kendince "eksik"tir
hâlâ.
Bacaklarıyla göğüsleri henüz
övülmemiştir çünkü.
Kafasını kurcalar bu.
50'sinde, 60'ında, 70'inde... Ama
bir gün mutlaka bacaklarıyla göğüsleri de hayranlık uyandıracaktır,
uyandı ma I id ir.
Buna uğraşır.
En başarılı kadınların bile her
geçen gün göğüs dekoltesinin biraz daha derinleşmesi, yırtmacının
biraz daha yukarı çıkması bundandır.
Erkekler anlamaz
bunu.
Kadınlar iyi bilir.