Siyasi gecekonduya lider olan gazeteci kim?..
Ya da şöyle diyelim: bir siyasi gecekondu için “gel lider ol” deyince tuzluğunu (pardon, ekranını) alıp koşuverdi...
GAZETECİLER.COM
Engin
Ardıç’ın diline düşeceğinize, Ayamama
Deresi’ne düşün daha iyi…
Bugün derenin mahkûmu Hulki
Cevizoğlu…
“Siyasal ideolojisi hiç
olmayan” ama bunu en iyi değerlendirip
“ideolog” ayaklarına malı götüren Hulki
Cevizoğlu…
Bir zamanlar “Askere Çakmak” çok modaydı ve
Hulki Cevizoğlu o zaman sık sık, LDP Genel Başkanı Besim Tibuk’u
davet edip orduya çaktırır, kendisi de şehevi(!) gülüşüyle ve “ağır
abi” ayaklarında tebessüm ederdi...
Besim
Tibuk’un askerle kavgası iş yapmayınca bu
kez döndü, asker potini yalayanların “dostu”
oldu…
Şimdi de Engin Ardıç’ın deyişiyle, “Siyasi
gecekonduya lider” yapıldı…
Ya da şöyle diyelim: bir siyasi gecekondu
için “gel lider ol” deyince tuzluğunu (pardon, ekranını) alıp
koşuverdi...
Neyse…
Fazla uzatmadan, Ardıç Kuşu’nun yazısıyla
buluşturalım sizi…
Kuaför Vili'den ayrılan manikürcü
Perihan
Gazetecilik Hulki'yi kesmedi...
Oysa "Ceviz Kabuğu" meslek deyimiyle
"tutmuş", başarılı bir programdı. Yayında konuşulanların
"transkripsiyonuyla" oluşturulan çeşitli söyleşi kitapları da ilgi
görüyordu... Büyük kanalları bırakıp çarçur yerlere düşmesi doğru
değildi ama o da sanırım Hulki'nin içine girdiği "ideolojik
dolambaçtan" kaynaklandı.
Fakat Hulki Cevizoğlu bununla yetinmedi.
Sanki hiç yapmıyormuş gibi, politika yapmak istedi.
Bağımsız adaylığını koydu,
kazanamadı.
Bunu bir "gösterge" olarak alması gerekirdi,
aldırmadı. Şimdi belki de DSHP, yani Demokratik Sol Halk Partisi
genel başkanı olarak kazanabileceğini sanıyor.
Öyle ya, insan bile bile lades der mi?
Kamuoyunda "Rahşah Hanım'ın Partisi" olarak adı konmuş bir siyasi
gecekonduda niçin debelenmeye kalkar, inanç olmasa?
Efendim bunlar DSP ile "anlaşamıyorlarmış",
çünkü DSP, Rahşan Hanım'ın deyimiyle "Ecevit'in yolundan
ayrılmış"... Hulki de berikilerin "Ecevit ilkelerine sahip
çıkmadıklarını" söylüyor. Daha şimdiden "amblem" konusunda da
birbirlerine girmişler, şu ünlü güvercini paylaşamıyorlar. Mavi
gömlek konusunda yeni bir kavga çıkmamasını, fraksiyonlardan
birinin açık maviyi, birinin koyu maviyi tercih edip sorunu
çözmelerini dileriz. "Willy Brandt kasketi" de, Hulki'nin maalesef
azalmaya başlayan saçlarını örtmekte yararlı olacaktır. Bir adım
daha atıp "Yalçın Küçük kalpağı" giymek de ilginç bir çeşitleme
sayılabilecektir.
Fakat şu Ecevit ilkelerinin neler olduğunu da
merak ettik.
Milliyetçilik mi? MHP yapıyor... Devletçilik
mi? Bürokratçılık mı? CHP'de âlâsı var...
Solculuk mu? Ecevit'in solculuk adına, slogan
atmaktan öte ne yapmış olduğunu biz kırk yıldır aradık aradık
bulamadık, Hulki nasıl buldu? (Çalışma Bakanı olduğu dönemde
çıkardığı grev ve lokavt kanunu var ama onun bir de lokavt ayağı
olduğunu, yani emekle sermaye arasında denge kurduğunu
unutmayalım.)
Nedir yahu? Kıbrıs'a çıkmak falan mı? Bu
sefer de Girit'e mi çıkacaksınız?
Yoksa, koskoca sosyoloji biliminin temeline
tüküren "köykent" fantezisi mi?
Niçin kurulmuştur bu parti? Günün birinde
MHP'ye katılmak için desem, MHP onları pek ciddiye almaz. Anlamlı
bir "tabanları" olmayacaktır.
Devletten para yardımı almak için desem, önce
anlamlı bir oy toplamaları şart.
2011 seçimlerinde Meclis'e DSP'nin
giremeyeceği ortada, onlardan ayrılan "en bir hakiki ve öz DSHP"
nasıl girecek?
Amaç Ecevit'in anısını yaşatmaksa, kitap
yazmak var, vakıf kurmak var, okul açmak var, var oğlu var... Hulki
kolları sıvayıp da güzel bir Ecevit biyografisi yazacağına niçin
abesle iştigal ediyor?
Bir açıdan, HEPAR genel başkanı, yani Hak ve
Eşitlik adında bir parti kuran emekli general Osman Pamukoğlu'nu
hatırlatıyor...
Hadi paşa emekli... Orduevinde oturup sabah
akşam çay içmektense, güzel bir hobi bulmuş kendine... Kırk-elli
kişi toplayabildiği mitinglerde "yakarım yıkarım" diye esip
gürlüyor...
Senin derdin nedir Hulki?
Şimdi bana kızmaya kalkma, tam tersine, SABAH
gibi bir gazetede bu kadar yer bulduğun için teşekkür et. Sana
meslektaş kıyağı yaptım.
Başarılar dilerim. (Bak ben de, bile bile
lades dedim.)