'Sınırlar değişiyor; hazırlıklı olun'

Bundan çok değil 20-25 yıl önce birisi çıkıp “Avrupa ve Asya’da büyük sınır değişiklikleri olacak” dese ona ya bozguncu ya komplo teorisyeni ya da deli gözüyle bakılırdı.

GAZETECİLER.COM - "Bundan çok değil 20-25 yıl önce birisi çıkıp “Avrupa ve Asya’da büyük sınır değişiklikleri olacak” dese ona ya bozguncu ya komplo teorisyeni ya da deli gözüyle bakılırdı. "

Böyle diyor Radikal yazarı Murat Yetkin. Ardından da ekliyor:

"Ama değişti. Sovyetler Birliği 1992’de dağıldı ve içinden 15 ülke çıktı. Ondan iki yıl önce zaten bir rejim farklılığı ürünü olan Doğu Almanya, Batı ile birleşmişti.

Çekoslovakya 1993 başında Çekya ve Slovakya olarak tarihteki nadir kansız ayrılıklardan birini gerçekleştirdi.

Yugoslavya’daki ayrılıklar ise korkunç oldu; kendisi bir Soğuk Savaş ürünü olan ülke iç savaş ve etnik temizlikten geriye bir buçuk milyon can kaybı bırakarak altıya bölündü; bölünme ve çatışma süreci hâlâ devam ediyor.


Kafkaslar’da Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan’ın bağımsızlıklarını kazanması da sancılı oldu ve oluyor. Azerbaycan’ın beşte biri Ermenistan işgali altında... Gürcistan, Rusya’nın desteğiyle iki bölgesini kaybetti.

Kimse kimseyi kandırmasın. Sınırların değişmezliği daha çok bir temenniden ibarettir. Zamanı gelince dalından kopan meyveler gibi, sınırlar da miadı dolunca değişir.

Son 20-25 yıldır bölgemizdeki sınır değişiklikleri şimdiye dek Türkiye’nin kuzey-batı ve kuzey-doğusunda vuku buldu. Arap Baharı ile birlikte Türkiye’nin güney ve güneydoğusundaki sınırlar da kararlılığını yitirmeye başladı ve artık Türkiye sınırlarının değişmesi de uzak bir ihtimal değil. (...)

Bölgede hayaleti hep dolaşmış ama hiç vücut bulamamış bir Kürt devletinin, şimdi Arap Baharı’nın yan ürünü olarak kurulması mümkün mü? Böyle bir durum, bölgede zincirleme etkiye yol açacaktır; tıpkı bir asır öncesinde olduğu gibi…

Suriye ve Irak’ın parçalanma eğilimi, bölgedeki üç ülkenin orada doğacak boşluğa göre genişlemek durumunda kalma durumunu doğurur. Bunlar İsrail, İran ve Türkiye’dir.

Bu ülkelerin mevcut sınırlarını içeriye ya da dışarıya doğru değiştirmemesi için yüksek çaba harcaması gerekir. Türkiye’yi 1926 anlaşmasıyla, 1920’de Misak-ı Milli içinde ilan edildiği halde dışarı düşen Suriye ve Irak topraklarına, üstelik enerji kayakları havucuyla çekmek isteyenler vardır ve daha da çoğalacaktır. Bu, Türkiye’nin Kürtlerin (belki Arapların da) dahil olduğu federatif bir yapıya itilmesini, yani rejim değişikliğini getirebilir.

Sınırlar değişir, ama bu değişim ya savaşlar ya rejim değişiklikleri ya da ikisiyle birden mümkün olur. Hâlâ önlenebilir olan gidiş bu aşamaya doğrudur.