Can Dündar ve Erdem Gül için Silivri'de
gazetecilerin tuttuğu Umut Nöbeti'nde cemaate yakın gazetecilerin
yer alması eleştirilmiş, Nedim Şener "Umut Nöbeti benim için
bitmiştir" demişti.
Bugün Özgür Düşünce gazetesindeki köşesinden Tarık Toros bu
eleştirilere cevap verdi. "Umut Nöbeti'nin tadı kaçtı" diyenleri
fütursuzca konuşmakla suçlayan Toros, eleştiren solculara da "Kibir
matruşkaları" dedi.
İŞTE TARIK TOROS'UN O
YAZISI:
Can Dündar ve Erdem Gül neden tutuklu?MİT TIR’larındaki
silah fotolarını yayımladıkları için.
Suçlama ne?
“FETÖ silahlı terör örgütü üyesi olmak, örgütün sızdırdığı bu
haberi basmak, casusluk.”
(İlk tutuklama ‘üyesi olmadığı halde örgüte bilerek
isteyerek yardım’ iken, tutukluluğa itirazı reddeden üst
mahkeme ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ne
hükmetti. Hatırlatalım.)
**
26 Kasım’da Can Dündar ve Erdem Gül tutuklandı.
Medya mahallesinde bir infial.
Nasıl olurdu?
Hani sadece cemaatçiler tutuklanacaktı?
Hani bizim arkadaşlara bir şey olmayacaktı?
**
Fütursuzca konuşanlar var:
-O gelmesin, bu gelmesin.
-Silivri nöbetinin tadı kaçtı.
-Şunlar bize destek vermesin, filan.
**
Lafım, “gazeteciliği” kendi tekeline alanlara…
Madem, fikri takipte üstünüze yok.
Girelim mahallenin günah galerisine, birlikte bakalım.
Andıç yiyip suikasta uğrayan ve halen izlerini taşıyan
Akın Birdal, işsiz kalan Cengiz Çandar, Mehmet Ali
Birand…
“Helalleştik” demekle bitiyor mu yani.
**
28 Şubat’a gidelim, Dink cinayeti öncesindeki yayınlara
bakalım, yüzleşebilecek misiniz?
Orhan Pamuk’a yapılanlar arşivde duruyor.
Linçlerin bini bir para.
Açtırmayın kutuyu.
Eğer birileri gazetecilikten atılacaksa, kuralım
gazetecilik mahkemesini, koyalım dosyaları, el mi yaman,
bey mi?
**
Anca vıdı vıdı…
Bugün, Can ve Erdem’e destek veriyor diye kınadıklarınız…
Destek vermeseydi şayet, “Bunlar anca kendine
Müslüman” denir miydi, denmez miydi?
**
Bizim mahalle ahalisi böyledir yani.
Üzerinde durmaya değmez.
Konuşurken solcudur, yaşarken karambolcu.
Oportünizme bulaşmış tipik
bir ortayolcudur.
Kibir matruşkalarıdır, vesselam.