Show TV satılacak mı? Saner Ayar açıkladı!

Saner Ayar Marketing Türkiye'ye verdiği röportajda Show TV'nin yabancı bir ortağa satılacağı yönündeki soruya karşılık önemli açıklamalar yaptı.

Show TV Genel Müdürü Saner Ayar'ın Marketing Türkiye dergisine verdiği röportaj, derginin internet sitesinde yayınlanan küçücük bir bölümüyle bile gündem yarattı, polemiklere yol açtı. Bunun üzerine Marketing Türkiye dergisi daha fazla yanlış anlamaya neden olmamak adına röportajın tamamını internet sitesinden okurlarıyla paylaştı.

Saner Ayar, Show TV'nin yabancı bir ortağa satılacağı yönündeki soruya karşılık önemli açıklamalar yaptı.

İşte o ses getiren röportajın tamamı...

Geçtiğimiz aylarda Atv ile anlaştığınız yönünde haberler yayınlandı. Birçok köşe yazarının da gündemi oldunuz. Ardından ise Show TV'ye geri dön­düğünüz gündeme gel­di. Hatta bu konuda "ayıp ettiğiniz" de ya­zılıp çizildi...

Bugün Türkiye'de medya sektörünün dedi­kodusunu yapmak için onlarca internet

"Yalancı Çoban" öyküsünü benim kuşağımdan (1950 ve aşağısı) bilmeyen yoktur...
Ancak korkum o ki; yeni kuşak internet yöneticileri ve editörleri o öyküyü bilmiyorlar...
Bilseler; internetin en güçlü rakibinin TV ekranları olduğunu da bilirler...
Ve...
Başarılı bir TV yöneticisi olan Saner Ayar'ın aşağıdaki sözleri etmesine fırsat vermezler...
Bakın ne diyor Ayar:
                   ***

"Bugün Türkiye'de medya sektörünün dedi­kodusunu yapmak için onlarca internet site­si var. Buna benzer başka bir sektör varsa da ben bilmiyorum. Ben hiçbir zaman Atv ile anlaşmadım. Atv'ye geçmedim. 'Evden çıktı.. Binaya girdi. Reklamcılarla toplantı yaptı...' gibi internet sitelerinde birçok haber yapıldı. Bu yazılanların gerçekle uzaktan yakından bir alakası yok."
                   ***
"Yalancı Çoban" öyküsünü anlatmayacağım ama internet dünyasının genç, hayal kurma, haber uydurma gücü yüksek editörlerine bir yerlerden bulup öğrenmelerini tavsiye edeceğim...
Adnan Berk Okan

site­si var. Buna benzer başka bir sektör varsa da ben bilmiyorum. Ben hiçbir zaman Atv ile anlaşmadım. Atv'ye geçmedim. "Evden çıktı.. Binaya girdi. Reklamcılarla toplantı yaptı..." gibi internet sitelerinde birçok haber yapıldı. Bu yazılanların gerçekle uzaktan yakından bir alakası yok. Evet Atv'nin yöneticileriyle görüştüm. Onlara da ifade ettiğim üzere, bu transfer için Mehmet Emin Karamehmet'in izni gerekiyordu. O'nun izni olmadan böyle bir şey yapmam mümkün değildi. O da izin vermedi. Çukurova Grubu'nun diğer yöne­ticileri de bırakmadılar beni. Herhangi bir maddi pazarlık falan söz konusu bile değildi. Bir de şöyle bir şey oldu; buradaki arkadaşla­rımın, bana Atv'den daha fazla ihtiyacı vardı.

Peki Türk medyasındaki bu dedikodula­ra, rekabete kimi zaman yapılan kara­lamalara nasıl bakıyorsunuz? Bu renkli dünyadan sıkıldığınız oluyor mu?

19 yıldır bu meslekteyim. Bizim sektörümüz aşağı yukarı böyle. İçerik tarafında yaşanan rekabeti, gidişleri gelişleri çok doğru bulmu­yorum. Bu sektörün gerçek bir sektör gibi iler­lemesi için ilgili yasaların bir an önce çıkması lazım. Son 10 yıla baktığımız zaman ulusal ka­nal sayısı kaçtan kaça çıktı. Sürekli yatırım yap denilirken, yeni oyuncular pazara sokulmaya devam edilirse bu iş doğru yapılmaz. Radyo Televizyon Üst Kurulu bu konuda çok muaz­zam bir çalışma içinde. Umarım olacak. Diğer yandan yabancı sermaye daha Türk medyası­nın içerisine giremedi. Fox'un bir operasyonu var Türkiye'de ancak grubun dünyadaki ilgi­si daha çok Pay TV operasyonları üzerinde. Türkiye'de, Fox'u gerçek anlamda hissediyor olmak gerekirdi. Belki önümüzdeki günlerde bu da olacak. Bugün Atv'de bir yabancı or­taklık var. Ama bu stratejik ortaklıktan ziya­de finansal bir ortaklık. Çok isterdim dünya medya devlerinin bu pazara yatırım yapması­nı. Öte yandan, "Ben büyüyünce televizyoncu olacağım" diyen çoçuklar iş başında değiller. Bugün iş başındakiler bu cümleyi söyleyen­lerden oluşmuyor. Dört dörtlük yetişmiş, TV koridorlarının her ayrıntısını görmüş gençler bu koltuklara oturduğunda hizmet kalitesi­nin artacağını düşünüyorum.

Show TV'nin satılması gibi bir durum söz konusu mu?

"Bizim için Mayıs ayından sonrası çok heyacanlı geçecek gibi görünüyor. Birçok yabancı medya gurubuyla görüşmeler halindeyiz. Yasanın değişimiyle birlikte bir yabancı ortaklık söz konusu olucak. Çok ciddi taliplerimiz var. Yasanın izin verdiği şekilde olucak. Bu noktada Mayıs ayından itaberen çok daha heyacanlı bir rekabetin içinde olacağız. Bu ortaklıkla hedef kitlemizden vazgeçmeyeceğiz. Sadece çok net, daha yaratıcı daha ileriye dönük, uluslararası işbirlikleriyle birçok prodüksiyona girmek istiyoruz."