Sezen’e vurmayı sen başlattın Usta!..

Sevgiyi, nefrete; arkadaşlığı düşmanlığa transpoze (bilhassa bu müzik deyimini kullandım) eden sen değil misin?..

GAZETECİLER.COM
Hıncal Uluç, Sezen Aksu’yu eleştiren Mehveş Evin’i diline dolamış bu kez de…
“Sezen'e saldırmanın dayanılmaz hafifliği..” diye atmış yazısının başlığını…
"Sen de mi Mehveş" demiş okurken.. "Sen de mi düştün, bu ülkenin zaten ender yetişen yıldızlarına saldırmanın dayanılmaz hafifliğine.."
Sonra da şöyle devam etmiş: 
Sezen Aksu’yu hiç hak etmediği şekilde eleştiren Mehveş’e “sitem” eder, onun başarılı gazeteciliğine gölge düşürdüğüne dikkat çekerken yerden göğe haklısın…
Hele bir şiirin nasıl da özgürce bestelendiğini anlatırken; gerçekten de bir müzik gurubuna “bilerek” menajerlik yaptığını da kanıtlıyorsun ancak…
Bu ülkede, sanatın ve sanatçının az sayıda “yüz aklarından biri” olan Sezen Aksu’ya “çakarak gündemde kalma” hatasını ilk başlatan sen değil misin?..
Sen değil misin sevgili Sezen’in yüzündeki gülümsemeleri “öfkeye” değilse de “hüzne” dönüştüren…
Sen değil misin sevgili Sezen’i, “eleştiri” adı altında, “kıran, gücendiren, inciten”…
Ve sonunda o dillere destan “dostluğu” yıkan, sen değil misin?..
Sevgiyi, nefrete; arkadaşlığı düşmanlığa transpoze (bilhassa bu müzik deyimini kullandım) eden sen değil misin?..
Mehveş ayıp etmiş…
Haklısın ama…
Senin, Sezen’e yaptığın “ayıptan da öte” değil miydi?..
Şimdi, sözüm ona Sezen’i koruyorsun?..
Ve bunu yaparken Sezen’in gözünde ne hale düştüğünün farkında mısın?..
Sezen; yediği okların hepsinin senin açtığın yoldan gelip kendisini vurduğunu görmüyor mu?..
 
Adnan Berk Okan
 
Mehveş gibi olgun, Mehveş gibi kıdemli, Mehveş gibi dergiler yönetmiş, editörlükler yapmış deneyimli bir gazetecinin bu kadar eksik bir yazıya imza atmasının başka izahı yok çünkü..
"(Sezen'in) en popüler şarkısı Gülümse'nin hem can alıcı satırını atıp, hem de söz yazarı Kemal Burkay'dan izin alınmadığını öğrenince şaşırdım" diyor..
Ben de Mehveş'in bu iletişim çağında, hem de Milliyet gibi bir gazetenin imkanları meydanda iken, kendisi tuşlara basmaya üşenirse, "Bana bağlayın" dediği anda ulaşabileceği Kemal Burkay ve Sezen'le konuşmadan böylesi ağır bir saldırı yazısını kaleme almasına şaşırdım.
Mehveş, Milliyet'in yeni ilavesi Cadde ile çok popüler bir kimliğe girmiş, bu ülkenin en okunur yazarları listesinde tepelere tırmanmıştı hızla.. Alkışla yazmıştım bu köşede..
Okunur olmanın bir tehlikesi vardır.. İşte bu.. En büyüklere saldırıp reytingi sürdürme psikolojisi..
Chronicle.. Bu isimde bu derginin varlığını bilen, okuyan kaç kişi var aranızda?.. Üç ayda bir yayınlanırmış..
Olabilir..
Mehveş'in kaynağı bu.. Çok ciddi, çok kaliteli bir dergi de olabilir. Ama bu, Mehveş'e, iki tık ötedeki Kemal Burkay ve Sezen'e ulaşmadan, onlara sormadan çok ağır ithamlarda bulunma hakkı vermez.
Şimdi bak Sevgili Mehveş..
Şiirler bestelenirken, orijinal aynen muhafaza edilir diye bir kural yok.. Münir Nurettin gibi bir dev bestecinin Yahya Kemal gibi, muhteşem bir şairin eserlerinde bazen ne değişiklikler yaptığını bilir misin?.
Ya da Timur Selçuk'un o ölümsüz şairlerin, ölümsüz şiirlerini besteye uydurmak için neler yaptığını..
Doğaldır. Yadırganmaz.. Ayıplanmaz..
İkincisi..
Sezen'in Burkay'ı n şiirinde kullanmadığı dizenin "Can alıcı satır" olduğu senin fikrin..
Gülümse, pop tarihimizin en lirik şarkılarından biri..
O şarkının içine "İşçiler iyi çalışsın" dizesini bir koy bakalım, o lirizm bir başka havaya bürünüyor mu, bürünmüyor mu?.
Ben tam aksini düşünüyor, o satırı çıkarmasının şiiri çok daha güzel yaptığına inanıyorum. Ne olacak şimdi?. Sen de haklı olabilirsin, ben de..
Ama şarkıda o sözlerin olması, Gülümse'yi bu ülkede belli bir kesimin şarkısı yapabilir, öbürlerinin dışlamasına yol açabilirdi.
Oysa Sezen, başından beri bu ülkenin bütün insanlarını kucakladı..
"Demokrasi açılımı denen şeyi 'Işık Doğudan Yükselir' ile 1995'te o başlattı, aslında" dersem, o albümün adına ve içeriğine dikkati çekersem..
Gene beste gereği bazı sözlerini değiştirdiği Mevlana dizeleri mesela..
"Dünle beraber gitti cancağızım
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım
Ne kadar söz varsa düne ait
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.."
"Işık Doğu'dan yükselir" deyip bunları söylemek "Açılım"a davet değil de nedir?.
Nitekim Sezen Açılımı hem de ne yürekle ilk destekleyen olmadı mı?. Bu ülkenin tüm insanlarını, Türkü, Kürdü, Çerkesi, Lazı, Rumu, Ermeniyi, Boşnağı, hepsini ayni sevgi ve sıcaklıkla kucaklayan Sezen'den başkası beklenir miydi?.
"1991'de Aksu'nun neden bu dizeyi çıkardığını tahmin etmek güç değil" diyor Mehveş..
Yapma!..
1991'de Kemal Burkay'ın bir şiirini besteleyecek, onu albümüne taç yapacak, milyonlara sevdirecek, ezberletecek, klasikleştirecek yürek kaç kişide vardı, Mehveş?..
Ülkeden kaçmak zorunda kalmış, dönemeyen bir "Kaçak" Kürt Liderin şiirini hem de 1991'de besteleyen cesaret "İşçiler iyi çalışsın" lafından niye çekinecek söyle bakalım, madem "Tahmin kolay?.."
İzin lafına gelince..
İşte Kemal Burkay'a telefonla kolayca ulaşan bizim Sevgili Sevilay'ın (Yükselir) dünkü Sabah'tan haberi.. Meğer izin istemişler... Ömer Polat aracılık etmiş, hatta.. Burkay "Sezen'i kimseye dövdürmem.
Onun benim şiirimi bestelemesine mutlu oldum üstelik" diye de fena halde giydirmiş Mehveş'e..
Buyrun burdan yakın bakalım, şimdi..
Bu arada..
Gülümse, benim en sevdiğim Sezen şarkısıdır. Yakınlarım bilir.. Bir aydır dilime dolandı nedense.. Durmadan mırıldanıyorum..
Gene bu arada..
Sevgili Çınar (Oskay),
Cadde ilk günlerdeki hızını, rengini mi yitirdi, yoksa bana mı öyle geliyor?. Ne olur, bir atımlık barut olmasın.
Gülümsen
Kemal Burkay'ın "Gülümse" şiiri aynen şöyle..
 
Bundan sonra, Burkay’ın şiirini aktarıyor Uluç
Lütfen o güzel şiiri Uluç Usta’nın köşesinden okuyup,