Şeyini keserim ha!...
Cinayet işleyen bıçağın, 30 sene müddetle, paslı bir kılıf içinde hapsedilmesine…......
Ak Partili
iki kadın milletvekili, çocuk tecavüzcülerine yeni
cezalar getiren tasarısı hazırlamışlar. Son şekli verilen tasarıda;
suçu ikinci kez işleyen “kimyasal hadım”
edilecekmiş...
Kim bu Ak Partili kadın
milletvekilleri?..
Alev
Dedegil ve Aşkın Asan…
Şimdiye kadar hiç isimlerini
duydunuz mu?..
Eminim ilk kez
duyuyorsunuz…
Sanki ikisi de Ak Parti'nin içine
yerleştirilmiş "ajan provokatör"...
Hem de öyle bir zamanda ortaya
çıkıyorlar ki ellerinde palalarla bekleyen
kökten laikçiler hemen hücuma geçebilsinler…
Ve ne yazık
ki "haklı
bulununlar"...
“Bu yasa tasarısı şeriat özlemenin
kanıtıdır”…
Suç ve ceza, yasalarımızda tarif
edilmiştir…
Suç işleyen
cezalandırılır…
Suç aleti değil…
Siz şimdiye kadar “cinayet işleyen
tabancaya şu kadar yıl hapis cezası verildi” diye bir haber
okudunuz mu?..
Ya da “cinayet işleyen bıçağın, 30
sene müddetle, paslı bir kılıf içinde hapsedilmesine…”
Haaaa…
Alev
Dedegil ve Aşkın Asan hanımefendiler,
“Suçlunun, bedenine bağlı suç organı kesilir” demek istiyorlarsa
“hoş geldin şeriat!”…
Hırsızlık yapanın eli
kesilecek…
Yalan söyleyen ya da iftira atanın
dili…
Tövbe tövbe…
Hanımefendilerin tasarıyı nasıl
savunacaklarını tahmin ediyorum…
“Biz kimsenin şeyini kesmeyeceğiz…
Vücuda kimyasal madde enjekte edilerek, kişinin kendi başına cinsel
ilişki başlatma imkânının ortadan kaldırılmasını sağlayacağız
sadece”…
Yahu ne fark eder?..
Hırsızın da elini kesmekle, eline
kimyasal madde enjekte ederek işlevini kaybetmesine neden olmak
arasında ne fark var?..
Her halükârda suçun değil, suç
aletinin cezalandırılmasından başka bir şey değildir bu
öneri…
Bugün şeyini, yarın elini ve
dilini…
Tasarıda doğru şeyler yok
mu?..
Var tabii.
Örneğin; tacize uğrayan çocuğun
defalarca ifadesinin alınmasının ve faille aynı araçta
getirilmesinin ya da yüzleştirilmesinin önüne geçilecek
olması…
Fazlasıyla geç kalınmış bir kanun
maddesi olacak mutlaka…
Keza, çocukların uğradıkları
saldırıya “istismar” denilmesi tam bir kara mizahtır…
İstismar, rızası olan birinden
rızasından fazla şeyler almaktır…
“Elimi
tutabilirsin” diyen birisinin ırzına
geçmenin neresi “istismar”dır örneğin?..
Ve elbette eğitim…
Aşkın
Asan, ABD, Kanada ve İngiltere’de
çocuklara, ana sınıfından başlayarak bu eğitimin verildiğini
vurgulayarak, “Çocuklara ilköğretimde 1. sınıfta vücudunun
bölgeleri ve hangi bölgelere dokunulamayacağı; kötü dokunma, iyi
dokunma, gizli dokunma konularında eğitim verilmesi gerekiyor”
demiş…
Burası da doğru…
Çünkü…
Okula gitmeden önce erkek çocuk
sahibi olduklarını, kız çocuklarının yanında kanıtlamak için
“amcalara, teyzelere çükünü göster bakayım erkek!” diye böbürlenen
babaların çocukları doğru eğitilmezse, ilerleyen yıllarda “çük”ten
başka şeye dönüşen organlarının asıl işlevi(!) olduğunu sandıkları
fiili, rızalı rızasız her kadına (çocuğa) yapmaları normal değil
mi?..
Sayın Alev Dedegil ve Aşkın Asan
hanımefendiler…
Tasarınız giderek erkeklik
organının “suç aleti” olarak tanımlanmasına kadar gidebilir ki,
işte o noktadan sonra felâketler başlar…
Adnan Berk Okan