Sevişmeye takılıp kalmayalım tabii ama…
Balçiçek Pamir gibi bir cesur yürek nasıl olur da Engin Temel cinayetinin fail ya da faillerinin halen yakalanmadığını görmezden gelir?
GAZETECİLER.COM
- Balçiçek Pamir,
bilgilendirmeye devam ediyor…
Her seferinde her olay için
“yepyeni bir pencere” açması çok güzel…
Bir tek eleştirimiz, zaman zaman;
açtığı o yeni pencereden başka pencereler de olabileceğini unutuyor
oluşu…
Örneğin, Münevver Karabulut
Cinayeti için en çarpıcı yazıları yazanlardan biriydi Balçiçek
Pamir ama failleri halen yakalanmayan Engin Temel cinayeti için tek
satır yazmadı…
Kamuoyu o zaman merak
ediyor:
“Balçiçek Pamir gibi bir cesur
yürek nasıl olur da Engin Temel cinayetinin fail ya da faillerinin
halen yakalanmadığını görmezden gelir?”
Ve…
“Testere”
kullanılmış vahşette kullanılan kanlı suç aletini
Gazete HT ve Haberturk televizyonunda yayınladığını da unuttu mu
acaba?..
Neyse…
Bakın, bugünkü yazılarından
birinde neler söylüyor “Cesur Yürek” Pamir:
Sevişmeye takılmayın asıl tehlike
başka
KADIN ve Aileden Sorumlu Devlet
Bakanı Selma Aliye Kavaf, dizilerdeki öpüşme, sevişme sahneleri
hakkında açıklama yaptı ya... Hani Türk aile yapısı zedeleniyormuş
falan... Hani bazıları da destek verdi, tartışılıyor. Gerçekten de
aklım almıyor. Her şey bitti, ekrandaki her şey Türk örf ve
âdetlerine uygun, her şey çocuklar için yararlı da sevişme, öpüşme
sahneleri kaldı.
Üstelik ne zamandan beri bu
sahneler tehlikeli? Kime ve neye göre? İlla düzeltmek istediğiniz
bir şey varsa diye size aldığım bir email'i aktaracağım. Mail'i
yazan İstanbul çocuk mahkemelerinde ağır ceza yargıcı olarak gOres
yapan ve geçtiğimiz günlerde emekli olan Ümran Sölez Tan. Tan,
emekli olur olmaz, kendi çektiği ve çocuk mahkemelerini konu alan
belgeselle Söz Sende'de konuğum olmuştu.
Diyor ki: "Dava, beş yaşındaki
küçük bir kıza tecavüz.
Yapan 12 yaşında. Küçük sanık
savunmasını şöyle yapıyor:'.....programında gördüğüm gibi baflyi
poşetin içine sıkıp kokladım, küçük kızın dere tarafından geldiğini
gördüm, sonrasını hatırlamıyorum.' Karşılaştığım haberlerin
düşündürdükleri... Yazılanlar, söylenenler yalnızca yazanın düş
gücüne dayanıyor.
Korkunç cinayetler cezbedici halde
sunuluyor.
Tüyler ürpertici vahşet nasıl da
özendirici hale büründürülmüş. Haber kutsaldır, yorum özgürdür
ilkesi defalarca ihlal edilmiş. Kimin umurunda?"
Örnekler uzuyor gidiyor. Yıllarca
suçlu çocukların ifadelerini dinlemiş, hatta onların belgeselini
çekmiş bir emekli hâkim diyor ki "Asıl tehlike, suçu yüceleştiren,
süsleyip püsleyen faktörlerde. Savunmalar hep, filanca dizide şöyle
gördüm yönünde."
Sonra biz sevişme ve öpüşme
sahnelerine takılıyoruz.
Sayın Devlet Bakanı. "Dizilere el
atacağım" diyorsanız bence bu açıdan bakın. Üstelik herkesin gözü
önündeki üç beş önemli diziden değil de kenarda köşede kalmış gibi
gözüken ama iyi hır izleyici nüfusuyla buluşan tehlikeli
canlandırmalara bir göz atın.