Sevilay Yükselir'den şoke eden Zekeriya Öz iddiası
Sabah gazetesi yazarı Sevilay Yükselir, Zekeriya Öz'ün kendisine tehdit mesajı gönderdiğini belirttiği bugünkü yazısında Kemal Kerinçsiz'e de yanıt verdi.
Sabah gazetesi yazarı Sevilay Yükselir, Ergenekon'un mimarı Savcı Zekeriya Öz'ün kendisine, "Sevilay'a söyle aklını başına alsın!" sözleriyle tehdit mesajı gönderdiğini açıklayarak, "Korktum mu peki hayır!" dedi.
Öte yandan Kemal Kerinçsiz'in de kendisine bir tekzip gönderdiğini vurgulayan Sevilay Yükselir, Kerinçsiz'e şöyle yanıt verdi:
"Gönderdiğin açıklamayı satır satır okudum! ve bil ki yazdıklarından zerr-i miskal kadar etkilenmedim. Çünkü sen de en az Dubai Fatihi savcımız kadar midemi bulandırıyorsun. Seni Pamuk'a ve ona destek verenlere atılan sloganların talimatlarını verirken duydum. Rahmetli canım hemşehrim Hrant Dink'le yan yanaydık o gün Şişli Adliyesi çıkışında ve senin adamlarına bir yandan Pamuk'u yuhalatıp, yumurtalarla saldırtırken, diğer yandan da Hrant'a "Defol sen de Ermeni piçi! Öleceksin" dedirttiğine bizzat şahit oldum!"
Sevilay Yükselir'in 'Git işine ve sakın bana bulaşma!' başlıklı yazısından çarpıcı bölümler şöyle:
DERİN DEVLET ÇÖKERTİLECEK DİYE...
(...) Program konuğum ve aynı zamanda avukatım olan bizim Fidel
(Okan), Abdurrrahman'la (Şimşek) benim bu kirli yapının o dönem
işlediği hukuk katliamlarını, kirli oyunlarını, kumpaslarını ne
zaman görüp görmediğimizi yani gazetecilik duruşumuzu
sorguluyordu.
Abdurrahman son derece samimi duygularla o dönemler çoğu
zaman bir haberci olarak yanlışa düştüğünü kabul ettiğini söyledi
ve kendi cephesinden o günleri aktardı. Ben de dilim döndüğünce
kendi duruşumu anlatmaya çalıştım.
İlk zamanlar çok mutluydum. Çünkü o tarihlerde bizim gördüğümüz ya
da bize aksettirilen şey "bir derin devletin
çökertilme" operasyonuydu. Hatırlayın lütfen o tarihleri.
Sadece ben ya da iktidar yanlıları değildi böyle düşünen...
TSK üzerinden örgütlenen derin maşalardan illet olan
herkes... Liberaller, solcular, sosyal demokratlar, Kürtler; "Derin
devlet çökertilecek" diye inanılmaz heyecana
kapılmıştı.
SEVİLAY'A SÖYLE AKLINI
BAŞINA ALSIN
Ancak Ümraniye'de bir gecekonduda bulunan el bombaları ve
sonrasında yapılan operasyonların, ilk gözaltına alınan isimlerin
sicilinin kirliliğinin bir göz boyama, bir ön alma olduğunun
farkına varılması epeyce bir zaman aldı. Benim farkına varmam da
ölüm döşeğinde olan Türkan Saylan'ın evine yapılan baskınla
olmuştu. O tarihlerde Sabah'a yazar olarak henüz transfer
olmuştum ve kafamı allak bullak eden o operasyonu da samimi
duygularımla kaleme almıştım.
Keza davanın iddianamesine yazılan ve tamamen özel hayatı
ilgilendiren telefon kayıtları da midemi bulandırmıştı. Ve böyle
düşündüğümü ele aldığım bir yazı sonrası da o dönem vatansever,
milli kahraman olarak anılan savcı Zekeriya Öz'den Abdurrahman
(Şimşek) üzerinden şu uyarı mesajını aldım: "Sevilay'a
söyle aklını başına alsın!" Korktum mu peki hayır!
Ama soğumuştum. Evet. O tarihlerde onun bir örgütün yargıdaki
maşası, taşeronu olduğunu bilmediğim için dinlemelerle ilgili
yazdığım yazı sonrası üstü kapalı tehdidinin güç sarhoşluğu ruhuyla
yapıldığını düşünüp üzerine varmamıştım ama adamın bu halini
kafamda bir yerlere not etmiştim.