Sevilay Yükselir’den Akın İpek’e tüyo!..

Akın İpek’in oyunun farkında olduğunu ve hatta bu oyunu çok severek oynadığını düşünüyorum…

GAZETECİLER.COM
Sevilay Yükselir bugünkü yazılarını Doğan Gurubu’na ve bazı yazarlarına ayırmış…
Önce, “Alışmış kudurmuştan beterdir” diyerek; Doğan Gurubu’nun uzlaşma ve vergi kaçakçılığı konusunda sabıkalı olduğunu ima etmiş…
Bakın nasıl:
 
Doğan Grubu'na kesilen 4.8 milyarlık vergi borcunun ödenmesi konusunda henüz bir gelişmeye tanık değiliz... Bildiğiniz gibi geçtiğimiz haftalarda borcun ödenmesi konusunda uzlaşma için Mali
Taraflar oyundan memnun!..
Sevilay Yükselir’in Doğan Gurubu’na, “rakip medya gurubu” gözüyle mi yoksa “gazeteci” gözlüğüyle mi baktığını bilemem ama gazeteci olarak kulağının delik, istihbarat kaynaklarının “emin kişiler” olduğundan şüphem yok.
Ama ben, Akın İpek’in oyunun farkında olduğunu ve hatta bu oyunu çok severek oynadığını düşünüyorum…
Bir kurumun; Milliyet, Star TV ve Vatan gazetelerini satın alabilecek güçte olduğunun kamuoyunda konuşulması büyük itibardır…
Akın İpek de genç yaşına rağmen bunu bilecek kadar zeki ve deneyimlidir…
Adnan Berk Okan
ye Bakanlığı bürokratları ile Doğan Grubu yöneticileri bir araya gelmişti...
Bu görüşmenin perde arkasına dair çok şey yazıldı çizildi basında...
İddiaya göre grup, 16 saatlik görüşmenin sonunda, Maliye'ye adeta rest çekip, "Borcu 300 milyon dolara düşürün ödeyelim. Yoksa siz bilirsiniz!" demiş...
Sakın, "Mümkün değil. Olamaz canım!" falan demeyin...
Bal gibi de olur... Hatırlarsanız daha önce de Maliye Bakanlığı denetim elemanları Petrol Ofisi'ne 1.2 milyar liralık vergi cezası kesmişti. Bu ceza, merkezi uzlaşmada 275 milyon liraya düşürülmüştü...
Burada parantez açıp, bir hatırlatma yapmak isterim...
POAŞ'ta döndürülen alengirli oyunların ilk kulis bilgisi SABAH Gazetesi tarafından gündeme getirilmişti.
Bu kulis haber üzerine Doğan Grubu üst düzey yöneticileri ayağa zıplamış, "Külliyen yalan" diyerek, konuyu örtbas etmeye çalışmışlardı...
Ancak kısa bir süre sonra POAŞ'taki rezaleti anlatan denetim raporunu bendeniz ele geçirince ve gazete yönetimi de sayfa sayfa yayımlamaya başlayınca bas bas bağıran yöneticiler birdenbire sus pus olmuşlardı...
Çünkü onlara göre ancak 5 kişinin çekmecesinde olan o raporu bir gazetecinin ele geçirmesi mümkün değildi...
Raporu ele geçirdiğim gecenin sabahına kadar baştan sona okumuştum...
Ve ilk kez bir devlet malının nasıl iç edildiğini, milyarlarca liralık verginin cebimizden nasıl kaçırıldığını o raporda görmüştüm...
Dönemin Haber Koordinatörü Özay Şendir'e raporu ilettiğimde de, "Müdür, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle hırsızlık görülmemiştir" diye notumu düşmüştüm...
Günlerce yazıldı çizildi POAŞ rezaleti... Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı işin peşini bırakmayıp, hemen hemen her gün yazılarında hükümete hatırlatma yapmaktan çekince duymadı...
Peki sonra ne oldu?
 
Sevilay Yükselir’in yazısının devamı ve