Sevilay Yükselir

Ekrem Dumanlı (Sana göre) “yanlış” yapan biri olsa da ailesine göre (Mutlaka) “çok iyi bir baba, mükemmel bir eş”tir…

 

Olmuyor be Sevilay, yakışmıyor…

Hani “Çocuk” olsan…

Deneyiminin başlarında olsan…

Yani..

Henüz “çaylak” sınıfına girsen…

“Heyecan” deyip geçeyim…

Ama öyle değil be Sevilay

Sen nasıl iyi bir anne

Eşin nasıl sevecen bir baba ise çocuklarınıza ve ailesine…

Unutma ki herkes en az sizin kadar iyi bir ailedir…

Ekrem Dumanlı (Sana göre) “yanlış” yapan biri olsa da ailesine göre (Mutlaka) “çok iyi bir baba, mükemmel bir eş”tir…

Elbette eleştirebilirsin Ekrem’i...

Madem farklı şeyle düşünüyorsunuz, bu senin hem hakkın hem işinin gereği…

Ancak…

İnsanlar bazen “fikir” sandığı şeylerin birer “temenni, arzu” olduğunu fark eder…

Olaylar öyle gelişir ki; insanın temennisi ve arzusu da değişir…

Fakat…

Bizler ve hatta belki de en başta kendisi, “fikirlerinin değiştiğini” sanır…

Bir yıl önce Ekrem’le sen aynı şeyleri düşünüyor, aynı mahallede, karşı mahalleye karşı mücadele veriyordunuz…

Evet…

Bir şeyler değişti…

Bu değişen kimilerine göre “fikir” olabilir ama birçok kişiye göre ise “temenni”lerdir değişenler…

Yani…

Salt bu açıdan bile olsa karşılıklı olarak birbirinizi eleştirebilirsiniz…

Haliyle senin de Ekrem’in (Sana göre olan) yanlışlarını yazmak, söylemek en tabii hakkın…

Ama be Sevilay…

Böyle mi?..

Küfür ve hakaret ederek mi?..

Ekrem’in ailesinin, çocuklarının, eş, dost ve akrabalarının da yazdıklarını okuyacağı hiç mi gelmez aklına…

Yani Sevilay…

Dön bir bak yazına…

Ve çıkar Ekrem’e yaptığın hakaretleri…

Sil o küfürleri…

Göreceksin ki yazın hem kalite kazanacak, hem değerlenecek hem de daha “sevecen” olacak…

Hâsılı…

Yazındaki içerik değil, kullandığın dil nedeniyle “kaybettin” Sevilay...

Not:

On yendi yıl önce; Emin Çölaşan; sadece dönemin iktidarına (RefahYol) destek verdiğim için bana bir hafta hakaret etti...
İki çocuğum üniversitede okuyorlardı...
On beş gün okullarına gitmediler...
"O küfürleri, hakaretleri hak ettiğime inanıyor musunuz?" diye sordum...
İkisi de "hayır" deyince "o halde neden gitmiyorsunuz okulunuza?" diye ısrar ettim...
İkisi de sözleşmiş gibi aynı cevabı verdiler...
"Biz sana inanıyor ve güveniyoruz ama arkadaşlarımız o adamı senden daha çok tanıyorlar..."
Yani Sevilay...
Lütfen daha düzeyli ol, olalım...