Sevilay Yükselir dün başkasına yapmıştı bugün kendisine yapılıyor!
"Eden bulur" örneğin. Ömer Asım Aksoy'un, İnkılâp Kitabevi tarafından 1995 yılında basılan Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü isimli kitabında bu sözün açılımı "Başkasına kötülük edenin başına kötü işler gelir" diye verilmiş
GAZETECİLER.COM
-
Atasözlerimiz yeri geldiğinde öyle usturuplu yorumlar yapmaya yardımcı oluyor ki fazla söze gerek yok.
Misal mi? "Eden bulur" örneğin. Ömer Asım Aksoy'un, İnkılâp Kitabevi tarafından 1995 yılında basılan Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü isimli kitabında bu sözün açılımı "Başkasına kötülük edenin başına kötü işler gelir" diye verilmiş.
* * *
Sevilay Yükselir ile ne ilgisi mi var bunun?
Sabah yazarı Sevilay Yükselir son günlerde medya kulislerinin en çok konuşulan isimlerinden biri.
Yükselir, geçtiğimiz hafta hükümeti ve Erdoğan'ı twitter ve köşesinden eleştiri bombardımanına tutmuştu.
Yükselir, önce "HDP Meclis'e girmeli", "Yaşasın halkların kardeşliği" diye tweet atmış, ardından "Bu iktidara Erdoğan'a Kürt Sorununun çözümünde attığı adımlardan dolay tapmıştım" ifadesiyle dikkat çeken Sevilay Yüselir, "Çünkü benim diyen solcuların yapamadığını yapmışlardı. Ama?" diyerek Erdoğan'ın Çözüm Süreci başında terör örgütüne yaptığı "dağdan in Meclis'e gel" davetinden sonra gelinen süreci eleştirdi.
Yükselir son olarak da "Ben hiçbir partiye bağlı değilim. Bağlı olduğum tek şey var o da barış ve demokrasidir. Oyum HDP'ye." demişti.
* * *
Yükselir'in bu çıkışları çok tepki çekti. Ne dönekliğini bıraktı sosyal medya ne de "aklın şimdi mi başına geldi" diye yerden yere vuranlar...
Ama en büyük darbe kendi gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı'dan geldi. Kütahyalı seçim sonucunu da değerlendirdiği yazısında isim vermedi ama "Bu alçaklığa, bu soysuzluğa, bu puştluğa karşı daha da sert mücadele edeceğiz artık" dediği yazısında şöyle yazdı:
Bu Gemi'nin içinde olan birileri de sırf Gemi Kaptanı'na duydukları kin ve nefretten ötürü bu Gemi'nin batmasını istemektedir. Bu hain ve şerefsiz güruhun başında Fethullah Gülen Çetesi yer almaktadır. Eğer Türkiye Gemisi batmazsa biz de Gemi Kaptanı Recep Tayyip Erdoğan'dan kurtulamayacağız diye düşünen kahpe ve hain çete Türkiye'ye saldırmaktadır. Bu ülkenin onurlu yurttaşları olarak ülkemizi savunmak zorundayız.
* * *
Sevilay Yükselir köşesinden çok sıkı, deyim yerindeyse çok kanlı polemiklere girmekten çekinmeyen, yeri geldiğinde kaleminden kan damlayan bir yazar.
Daha önce de benzer polemikler yapmıştı. Hatta kendi gazetesinin yazarları ile de polemiye girmişti... Kim ile mi?
Mesela Nazlı Ilıcak ile. Sabah'ta yazdığı yıllarda Ilıcak'a köşesinden "Bak Nazlı Ilıcak! Şimdi beni dinle!" diye bombardıman yazıları kaleme alan, yazı günü olmadığı halde "bir daha o köşede yandaş, yandaşız, yandaşlar diyerek bu gazeteye emek veren insanları çıldırtma!" diye yüklenen Sevilay Yükselir'di.
Nazlı Ilıcak'ın "Çamur... hiç ummadığın zaman çıkar önüne. Benimkisi de öyle! Birilerinden yüz bulmuş. Ayıp etmiş ona bu yüzü verenler; çamura aldırmadım da, ona yol verenlere kırıldım." diyerek yanıt vermesi üzerine ise kendisine Balkabağı, çamur, nokta, virgül, vidanjör diye seslenen Nazlı Ilıcak'a cevap vermemek zorunda kalan, "lütfen beni affedin çok sevgili okurlarım. Lütfen bana anlayış gösterin. Benim için artık bu konu burada kapanmıştır" demek zorunda kalmıştı.
* * *
Kısaca ve tekrar söylemek gerekirse, atasözleri bizim için yol gösterici olabiliyor. Ne demişler:
"Ne ekersen onu biçersin..."
Atasözlerimiz yeri geldiğinde öyle usturuplu yorumlar yapmaya yardımcı oluyor ki fazla söze gerek yok.
Misal mi? "Eden bulur" örneğin. Ömer Asım Aksoy'un, İnkılâp Kitabevi tarafından 1995 yılında basılan Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü isimli kitabında bu sözün açılımı "Başkasına kötülük edenin başına kötü işler gelir" diye verilmiş.
* * *
Sevilay Yükselir ile ne ilgisi mi var bunun?
Sabah yazarı Sevilay Yükselir son günlerde medya kulislerinin en çok konuşulan isimlerinden biri.
Yükselir, geçtiğimiz hafta hükümeti ve Erdoğan'ı twitter ve köşesinden eleştiri bombardımanına tutmuştu.
Yükselir, önce "HDP Meclis'e girmeli", "Yaşasın halkların kardeşliği" diye tweet atmış, ardından "Bu iktidara Erdoğan'a Kürt Sorununun çözümünde attığı adımlardan dolay tapmıştım" ifadesiyle dikkat çeken Sevilay Yüselir, "Çünkü benim diyen solcuların yapamadığını yapmışlardı. Ama?" diyerek Erdoğan'ın Çözüm Süreci başında terör örgütüne yaptığı "dağdan in Meclis'e gel" davetinden sonra gelinen süreci eleştirdi.
Yükselir son olarak da "Ben hiçbir partiye bağlı değilim. Bağlı olduğum tek şey var o da barış ve demokrasidir. Oyum HDP'ye." demişti.
* * *
Yükselir'in bu çıkışları çok tepki çekti. Ne dönekliğini bıraktı sosyal medya ne de "aklın şimdi mi başına geldi" diye yerden yere vuranlar...
Ama en büyük darbe kendi gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı'dan geldi. Kütahyalı seçim sonucunu da değerlendirdiği yazısında isim vermedi ama "Bu alçaklığa, bu soysuzluğa, bu puştluğa karşı daha da sert mücadele edeceğiz artık" dediği yazısında şöyle yazdı:
Bu Gemi'nin içinde olan birileri de sırf Gemi Kaptanı'na duydukları kin ve nefretten ötürü bu Gemi'nin batmasını istemektedir. Bu hain ve şerefsiz güruhun başında Fethullah Gülen Çetesi yer almaktadır. Eğer Türkiye Gemisi batmazsa biz de Gemi Kaptanı Recep Tayyip Erdoğan'dan kurtulamayacağız diye düşünen kahpe ve hain çete Türkiye'ye saldırmaktadır. Bu ülkenin onurlu yurttaşları olarak ülkemizi savunmak zorundayız.
* * *
Sevilay Yükselir köşesinden çok sıkı, deyim yerindeyse çok kanlı polemiklere girmekten çekinmeyen, yeri geldiğinde kaleminden kan damlayan bir yazar.
Daha önce de benzer polemikler yapmıştı. Hatta kendi gazetesinin yazarları ile de polemiye girmişti... Kim ile mi?
Mesela Nazlı Ilıcak ile. Sabah'ta yazdığı yıllarda Ilıcak'a köşesinden "Bak Nazlı Ilıcak! Şimdi beni dinle!" diye bombardıman yazıları kaleme alan, yazı günü olmadığı halde "bir daha o köşede yandaş, yandaşız, yandaşlar diyerek bu gazeteye emek veren insanları çıldırtma!" diye yüklenen Sevilay Yükselir'di.
Nazlı Ilıcak'ın "Çamur... hiç ummadığın zaman çıkar önüne. Benimkisi de öyle! Birilerinden yüz bulmuş. Ayıp etmiş ona bu yüzü verenler; çamura aldırmadım da, ona yol verenlere kırıldım." diyerek yanıt vermesi üzerine ise kendisine Balkabağı, çamur, nokta, virgül, vidanjör diye seslenen Nazlı Ilıcak'a cevap vermemek zorunda kalan, "lütfen beni affedin çok sevgili okurlarım. Lütfen bana anlayış gösterin. Benim için artık bu konu burada kapanmıştır" demek zorunda kalmıştı.
* * *
Kısaca ve tekrar söylemek gerekirse, atasözleri bizim için yol gösterici olabiliyor. Ne demişler:
"Ne ekersen onu biçersin..."