Sevilay Yılman, Gezi davası sürecine isyan etti: Bu nasıl bir hukuk garabetidir!

Osman Kavala'nın da yargılandığı Gezi Olayları davasının FETÖ'cü savcılar ve hakimler tarafından başlatıldığını ve yapılan dinlemelerin hukuksuz olduğuna ilişkin karar alınmasına rağmen davanın neden sürdüğünü soran Sevilay Yılman, hukukçulara bu konuyu açıklamaları çağrısında bulundu.

Habertürk yazarı Sevilay Yılman, Osman Kavala'nın da yargılandığı Gezi Olayları davasını, köşesine taşıdı. 

Yılman, davanın yasadışı dinlemelerle başlatıldığının altını çizerek, davayı başlatan savcı ve hakimlerin de FETÖ mensubu olduğunu belirtiyor. 

Kumpas içinde kumpas olarak davayı değerlendiren Yılman, "Bu nasıl bir hukuk garabetidir" ifadelerini kullandı.

İşte Sevilay Yılman'ın Gezi Olayları davasına ilişkin yazısı:

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Gezi olaylarının organize edilmesi, sürdürülmesi ve finansının sağlanması ile ilgili 2 yılı aşkın süredir cezaevinde tutuklu bulunan Kavala ve tutuksuz diğer 16 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılandığı dava hâlâ devam ediyor.

Bu davayla ilgili iki gün evvel sadece beni değil, tüm hukukçuları hayretlere düşüren bir hususu dikkatlere sunmak istiyorum bugün.

Bilindiği üzere bu dava Gezi olayları sürerken o dönem anayasal suçlara bakan ve fakat sonradan FETÖ’cü olduğu anlaşılan firari savcı Muammer Akkaş tarafından başlatılmıştı.

Akkaş, Haziran 2013’ün sonlarında hem bu soruşturmayı başlatıyor hem de telefon dinleme talebinde bulunuyor.

Bu arada bir yandan da olaylarla ilgili emniyetten rapor istiyor...

Ve hatırlatırım bu söz konusu davadaki tüm suçlamaların temeli de hâkim kararıyla yapılan bu telefon dinleme kayıtlarına dayandırılıyor.

17/25 ARALIK SAVCISI AKKAŞ

Ama sonra şöyle bir şey oluyor...

Muammer Akkaş’ın yargı gücünü kullanarak hükümeti alaşağı etme operasyonu olan 17/25 Aralık kumpasının da en önemli aktörlerinden biri olduğu görülüyor.

Tabii bildiğiniz gibi önce görevinden alınıyor Akkaş... Ardından da hakkında soruşturma başlatılınca topuklayıp yurt dışına kaçıyor...

Gezi Davası’nın firari FETÖ’cü Akkaş ve aynı suçtan yargılanan hakimler, polisler ve hatta katipler tarafından başlatılmış olmasına rağmen hâlâ gündemimizde olması zaten acayip bir durum o ayrı konu!

Esas konu ise... Yani bendenize; ”Yok böyle bir hukuki garabet!” dedirten husus ise... Tam bir skandal değerli okurlarım!

FETÖ’CÜLERDEN DUBLE KUMPAS!

Düşünün... Bu FETÖ’cü firari savcı Muammer Akkaş 2013 yılının ikinci yarısında bir yandan 25 Aralık soruşturmasını yürütürken... Diğer yandan da yani eş zamanlı olarak Gezi olaylarına ilişkin kapsamlı soruşturmayı yürütüyor.

Yani bir yandan hükümete kumpas kuruyorlar diğer yandan da Gezi Davası’nda adı geçenlere...

Bir ayrıntı vereyim bu arada... Bu soruşturma Mücella Yapıcı ve Taksim Dayanışma’nın yargılandığı dava dosyasının soruşturması değil.

O diğer soruşturma genel soruşturma bürosunda devam ederken, Muammer Akkaş terör ve örgütlü suçlar bürosunda bu soruşturma dosyasını açıyor ve işi de müthiş bir gizlilikle devam ettiriyor...

O dönem terör bürosu savcılarının taleplerini değerlendirmek üzere kurulmuş 3 Sulh Ceza Hakimliği var.

1 No’lu Hakimlik Bekir Altun.

2 No’lu Hakimlik Süleyman Karaçöl

3 No’lu Hakimlik ise Menekşe Uyar

(Not: Bekir Altun hariç diğer iki hakim de FETÖ’cü!)

NÖBETÇİ HAKİME GÖRE TALEP!

Kritik bir bilgi aktarayım konunun net anlaşılması adına...

Savcılık talepleri nöbetçi hakim tarafından değerlendirilir.

Örneğin savcı bir şüpheli hakkında adli kontrol, telefon dinleme, tutuklama, gizli izleme vs talep ederse eğer o talebi o gün hangi hakim nöbetçiyse o hakim tarafından karara bağlanır.

İşte zurnanın zırt dediği yer de tam burası değerli okurlarım!

Yani hukuki garabet dediğim skandal kısım!

Yazının tamamı için tıklayın...