Sevgi Akarçeşme

Zaman

Gazeteciler.com ve analizlerimin sadık izleyicileri; Zaman gazetesi yönetimini defalarca nasıl da uyardığımı hatırlayacaklardır.

Ve…

Bütün o samimi uyarılarımın ise Zaman gazetesi yönetiminden bana; “Düşmanlık, kin, nefret” ve hatta yakası açılmadık küfürler olarak döndüğünü de…

Oysa Zaman abone satışlarıyla bir milyon günlük tirajı aştığı o günlerde fanatik bir taraftarlık, abartılı ve uydurulmuş kimi sözde belgelerle muhalefet etmek yerine; “Ana akım Medya” olmayı, olabilmeyi deneseydi; hem manevi patronlarını bu kadar zor durumda bırakmayacaklardı…

Hem de “kalıcı” bir okur kitlesine ulaşmış olacaklardı…

Yapmadılar…

Veya yapmak istemediler…

Kavga ederek, kendilerini manevi patronlarının gözünde “Vazgeçilmez” kılacaklarını zannettiler…

Şimdilik öyle de olabilirler ama ne zamana kadar?..

Uzatmadan sadede geleyim…

Zaman yazarlarından Sevgi Akarçeşme bugün, “ başlığı altında yayımlanan makalesinde benim son üç yıldır anlatmak istediklerimi son derecede samimi bir dille anlatıyor…

Umarım, kendi içlerinden bir arkadaşlarını bu defa (Geçtiğimiz yıllarda en ufak bir uyarıcı sese bile tahammül edemediler) ciddiye alır, canını acıtmazlar…

Zira Zaman için halen geç kalınmış sayılmaz…

Halen çok yüksek abone sayısına sahipler…

Ama bu aşırı taraftarlıktan vazgeçip de “Merkez Medya Olmak” yolunda adım atmazlarsa; yakın bir gelecekte abonelerinin sapı sapır döküldüğünü görecekler…

Ki…

Zaman bu saatten sonra 150 – 200 bin abone ile ayakta kalabilecek bir “ŞİRKET” değil…

O nedenle Sevgi Akarçeşme’nin önediği gibi; “Siyasi olarak liberal, yani özgürlükçü, ama sosyal olarak muhafazakâr, yani çoğunluğun değerlerine saygılı, olarak tanımlanabilecek Zaman’ın samimi olarak herkesin haklarının savunucusu olduğunu göstermek gazeteye düşüyor.”

Sadece Zaman yönetimi ve okurlarının değil, bütün meslektaşlarımızın okumalarını tavsiye edeceğim makalesiyle Sevgi Akarçeşme “Günün Köşe Yazarı”…

Not: Bu arada Akarçeşme’ye minik bir de eleştirim var...

Gazetesinin objektif, liberal ve muhafazakâr yayın politikası uygulamasını isterken başka bazı ana akım medya patronajı ve yönetimleri için “çok kırıcı” ifadeler kullanıyor.

Hem gereksiz ve hem de yazısının güvenilirliğini zedeliyor.

Keşke o konuda daha dikkatli olsaydı…