Serdar Turgut'un bahanesi, arpa ekmeği!..

ADNAN BERK OKAN

Kime sorarsanız sorun, HaberTürk'te yayımlanan ve Pelin Çift - Serdar Turgut ikilisinin (o jenerik öyle ya!.. Korku filmi gibi) hazırlayıp sunduğu "Öteki Gündem" için "çok gülüyoruz" diyeceklerdir...
Çünkü...
Komedi, daha ikilinin verdikleri samimiyetsiz, vıcık vıcık yapmacıklık kokan jenerikle başlıyor...
Zarafeti ve kuğu gibi boynuyla Gwyneth Paltrow'a benzettiğim Pelin Çift, Serdar Turgut'la hiç yakışmıyor ekrana...
"TV" dediğiniz şey görsellik...
Çift - Turgut ikilisi radyoda program yapsalar yadırgamam ama ikisini ekranda yan yana görmeye tahammül edemiyorum...
Bazen işim gereği çakılıp kalıyorum, çoğu zaman da boş bir vakit bulup Medya Takip arşivinden izliyorum...
Ve dayanamıyorum...

Talk Show...

ÜNLÜtalk-show ustası Dick Cavett'in otobiyografisini okuyorum. Öğrendiklerimi bizim Öteki Gündem programında uygulamaya da çalışıyorum. İki temel prensip var bu işte: Şovunuza çağırdığınız misafirinizle mülakat yapmayacaksınız. Soru-cevap formatı televizyonda olmuyor, mümkün olduğunca sohbet havası yaratacaksınız ve daha da önemlisi hiçbir şov sahibi, misafirinden varsayımıyla hareket etmemeli. Daha fazla bildiğini sansa bile egosunu frenlemeli, kendini tutmalı ve daima öğrenme heyecanıyla hareket etmeli. Bunlar benim Öteki Gündem programımızdaki prensiplerim sayılabilir. Başarımızın temelinde de Pelin'in, benim, Ebru'nun, hepimizin böyle davranması yatıyor sanıyorum. Haddini bilmeyen insanların çok olduğu bu piyasada biz kaliteyi temsil ediyoruz. Serdar Turgut

Allah'ım!..
Onlar ne saçma sorular öyle...
Tamam...
Aslında yapmak istedikleri parapsikolojik konularda bilgi sahibi olanları deşmek...
Ama be birader...
İnsan biraz ders çalışır...
Bu kadar da cehalet olmaz ki...

Bu yazdıklarımı belli ki birileri de tekrarlamış Serdar'a ki bugün günah çıkarır gibi kendini övüyor...
Evet efendim...
Neymiş...
Çok kaliteliymiş ikisi de...
Piyasada kaliteyi temsil ediyorlarmış...
Çünkü konuklarından daha fazla bilgili oldukları anlaşılırsa seyirci rahatsız oluyormuş...

Bu, duyduğum en büyük yalan...
Bu yalan, Jay Leno'ya hakarettir...
Bu yalan, Larry King'i aşağılamaktır...
Bu yalan, Mehmet Ali Birand'ın yıllardır süren "zirvedeki gazeteci" tanımlamasının altında yatan gerçeği görmezden gelmektir...
Hatta...
Kendi yalanına Dick Cavett'i şahit gösterse bile...
Zira sunucu her konuğuna karşı "şeytanın avukatı"dır...
Konuğundan zaten fazla bilmesi mümkün değildir ama konuğunun uzmanlığı hakkında sağlam bilgi sahibidir...
Aksi halde konuğunu deşemez...
Bilgilerinin dışarı akmasını sağlayamaz...
Oysa ne Serdar'ın bilgisi var parapsikoloji konusunda...
Ne de Pelin'in...
Gerçi Pelin kimi zaman (belki de farkında olmadan) öyle ters sorular soruyor ki (mesela, güzel yazan ama konuşma özürlü Ergun Candan'ı sorularıyla felç etti) hoşuma gidiyor...
Ama Serdar öyle mi?..
Serdar soru sormuyor (hele konuk din adamıysa) adeta mıçıyor...
Konuğu bile içinden "yahu bu adamın bu kadar cahil olduğunu tahmin etmezdim" diye düşünüyordur mutlaka...
Hâsılı...
Serdar Turgut, "çok biliyoruz ama bilmeze yatıyoruz" deyip de dünya televizyonlarını gerçek ustalarına hakaret etmesin...

adnanberkokan@gmail.com