Serdar Turgut kazandı çünkü...

Kendisine sorgulayıcı sorular tevcih etme tehlikesi(!) olan yazarlarla yan yana bile gelmiyor...

Kamuoyu bir siyasetçinin veya hatta bir iş adamının sürekli kendisini öven ama asla eleştirmeyen gazeteci / yazarlarla birlikte olduğunu görürse sonunda şu kanaate varır.

"Bu başbakan (veya işadamı) benim 'yoğurdum asla ekşi olmaz' dediğinde 'sizin yoğurdunuz dünyanın en nefis yoğurdudur' diyen yazarlardan başka kimseyle görüşmüyor demek ki bu başbakanın (bu işadamının) yoğurdu ekşiden öte balık gibi kokmuş olmalı"...


Başbakan Erdoğan giderek o tehlikeli noktaya doğru koşuyor...
Kendisine sorgulayıcı sorular tevcih etme tehlikesi(!) olan yazarlarla yan yana bile gelmiyor...
Serdar Turgut işte bu tehlikeyi anlatıyor bugünkü Gazete HT'de...
Yazısının başlığı "Başbakan karşısında gazeteciler"...
Başbakan'a "gözünüzün üstünde kaş var" demeye bile korkanların çoğunlukta olduğu bir medyada Serdar Turgut'un yazısını yazabilmek "yürek" ister...
Biz işte bu yürekliliği gösterdiği için "Sedar Turgut kazandı" diyoruz...