Serdar Turgut kazandı çünkü...
Bir kişiyi övmek ne kadar erdemlilikse, bir kişiye yağ çekmek de o kadar erdemsizliktir...
Birini "övmek" ile birine "yağ
çekmek" aynı şey değildir...
Övmek; bir kişinin iyiliklerini, üstünlüklerini, başarılarını, yeteneklerini söyleyerek, yazarak o kişinin değerini yüceltmektir...
Eskiler buna "Sena" derlerdi...
Ya da "Methiye"...
"Yağcılık" ise bir kişinin sahip olmadığı iyilikleri, üstünlükleri, başarıları, yetenekleri söyleyerek, yazarak o kişiyi hak etmediği halde "değerli" gösterme çabasıdır...
Bir kişiyi övmek ne kadar erdemlilikse, bir kişiye yağ çekmek de o kadar erdemsizliktir...
Serdar Turgut, Gazete HT'de, "Ben gerçek vatan sevgisini Gülen Cemaatinde gördüm" başlığı altında yayımlanan makalesinde Gülen'i ve Hareketi övüyor...
Yani...
Yazdıklarının hepsi "samimi" görüşleri...
İnanarak yazıyor...
Bir beklenti karşılığı yapılmış "yağcılık" değil...
Biz de diyoruz ki:
"Serdar Turgut samimiyetiyle kazandı"...
Övmek; bir kişinin iyiliklerini, üstünlüklerini, başarılarını, yeteneklerini söyleyerek, yazarak o kişinin değerini yüceltmektir...
Eskiler buna "Sena" derlerdi...
Ya da "Methiye"...
"Yağcılık" ise bir kişinin sahip olmadığı iyilikleri, üstünlükleri, başarıları, yetenekleri söyleyerek, yazarak o kişiyi hak etmediği halde "değerli" gösterme çabasıdır...
Bir kişiyi övmek ne kadar erdemlilikse, bir kişiye yağ çekmek de o kadar erdemsizliktir...
Serdar Turgut, Gazete HT'de, "Ben gerçek vatan sevgisini Gülen Cemaatinde gördüm" başlığı altında yayımlanan makalesinde Gülen'i ve Hareketi övüyor...
Yani...
Yazdıklarının hepsi "samimi" görüşleri...
İnanarak yazıyor...
Bir beklenti karşılığı yapılmış "yağcılık" değil...
Biz de diyoruz ki:
"Serdar Turgut samimiyetiyle kazandı"...