Serdar Turgut kazandı çünkü...
“Dikkat çekmek, çok okunur olmak” için ”Uyduruk haber” yok… Bize düşen;
Türkiye’deki gazete okurlarının yüzde kaçı acaba dünyayı
izleyebilecek bir dil biliyor?..
Tabii ki “oran” veremeyiz ama tahmin
etmeye kalkışsak “en çok % 5’i”
diyebiliriz…
% 95’inin ise böyle bir imkânı yok…
Gazetelerimizin “Dış Haberler” sayfaları
var ya!...
Geçiniz…
Ya tamamen “siyaset”…
Ya da absürt, inanılmaktan uzak uyduruklar…
Oysa eminiz ki gazete okuru ulaşamayacağı bilgileri istiyor…
Dünyada olan bitenleri (sadece siyasi değil; sanat, hayat, spor,
müzik; hâsılı her konuda) öğrenmek istiyor…
Ama…
Bunları öğrenirken de “eğlenmek”
istiyor…
Üniversite amfisinde ders alan öğrenci konumuna sokulmaktan haz
etmiyor…
Bu bilgileri verecek lisan bilgisine sahip yazarımız mı
yok?..
“Dolu”…
Ama…
O bilgileri araştırıp, bulacak ve
Türkçeleştirirken de okurun seveceği bir
dil kullanacaksınız…
Kolay mı?...
Tabii ki “çok zor”…
O halde artık sözü Serdar Turgut’a
getirebiliriz…
Geçtiğimiz günlerde gazeteler, televizyonlar Bin
Ladin’in öldürüldüğü süreci değil de işin
“magazin” boyutunu anlatırken,
Serdar Turgut bize,
operasyonun arka plânın; öncesini ve sonrasını
yazdı…
Biz de kendisini “Günün
Muhabiri” seçtik “Muhabir”
olarak tanımlandırılmaktan gocunmayacağını bildiğimiz için…
Turgut’un bugünkü
Gazete HT’de “Amerikan
Gotiği” başlığı altında yayımlanan makalesine
bayıldık…
“Bilgi” var mı?..
Var…
“İroni” mi var?..
Var…
“Mizah” var mı?..
Var…
Ama “komiklik” adı altında
“sululuk” yok…
“Dikkat çekmek, çok okunur olmak” için
”Uyduruk haber” yok…
Bize düşen; Serdar Turgut’u
“Kazanan” ilân etmektir…