Serdar Turgut kaybetti çünkü...
Serdar Turgut kendini ciddiye almayabilir ama bizleri (okuyucularını) ciddiye almak zorundadır...
Eskiler, "debbah sevdiği (beğendiği)
deriyi yerden yere vurur" demişler...
Şimdi de "sözümüz meclisten dışarı" diye
yine bir atalar sözünü hatırlatalım...
Ve asıl konuya geçelim...
Serdar Turgut "çok beğeneni" ve
"nefret edeni" olan bir gonzo
tip gazeteci/yazar...
Hatta Türkiye medyasının "Tek Gonzosu" da
diyebiliriz...
Biz kendisini çok beğeniyor, hiç aksatmadan okuyoruz...
Biliyoruz ki (sizler de biliyorsunuz) haftanın tek günü
"tatil" yapıyor...
O tek gün "Çarşamba"...
Ama bu defa öyle olmadı...
Serdar Turgut'un
Salı günü yazı günü idi ama yazısı
yoktu...
Çarşamda tatiliydi ama yazısı
vardı...
Ve...
Ne Salı günü bir
"bilgilendirme" vardı
Turgut'un köşesinde..
Ne de Çarşamba günü...
Kendisine telefon ettik ve durumu öğrendik...
Salı günü yazısını yetiştirememiş...
O halde Çarşamba günü bunu okuyularına
açıklamalı "gün değişikliği" için özür
dileyerek eski sistemin devam edeceğini belirtmeliydi...
Serdar Turgut kendini ciddiye almayabilir
ama bizleri (okuyucularını) ciddiye almak zorundadır...
Bilzeri ciddiye almadığı için diyoruz ki "Serdar Turgut
kaybetti..."