Serdar Turgut için...

Dünkü Gazete HT’de “Mizah Nostaljisi” başlığı altında yayımlanan makalesi öylesine nefisti ki Serdar’ın bayıldım…

Daha önce, 1.35 boyu ve kendisiyle müthiş dalga geçme yeteneğiyle ABD Temsilciler Meclisi başkanlarından Carl Albert’ten bir örnek vermiştim…

Helen Keller’den de vermiş miydim hatırlamıyorum…

Kısaca bir kere daha hatırlatayım…

Helen Keller’i bilenler doğuştan görme özürlü, sağır ve dilsiz olduğunu hatırlayacaklardır…

Ama o yılmamış, çalışmış, çabalamış okumayı, yazmayı ve konuşmayı öğrenmiş dünyanın en değerli edebiyatçılarından biri olmayı başarmıştır.

İlerleyen yıllarda çocukluk arkadaşlarından Mark Twain onun ünü için şöyle söyleyecektir:

“Sezar, Büyük İskender, Napolyon, Homeros, Shakespeare ve bütün ölümsüzlerle aynı kulüpte buluşan insan. Bundan bin yıl sonra da en az bugünkü kadar ünlü olmaya devam edecek.”

Helen Keller bir gün üniversiteli gençlere yaptığı konuşmayı şu sözlerle bitirdi:

“Çok şanslısınız çünkü bendeki bir eksiklik sizin hiçbirinizde yok”…

Gençler gözleri görmeyen bu muhteşem kadın için üzülmeye başlamışlardı ki Helen Keller neyin eksik olduğunu açıkladı:

“Benim dişlerim takma”…

Siyasetimizde kendisiyle kafa bulan politikacımız yok…

Ama…

Medya dünyamızda sayıları az da olsa var…

En başarılısı da Serdar Turgut…

Dünkü Gazete HT’de başlığı altında yayımlanan makalesi öylesine nefisti ki Serdar’ın bayıldım…

Benzerlerini yıllar önce Hürriyet'teki köşesinden hatırladığım makalesini bugün bir kere daha okuyunca kendisine olan özgüvenini, ayağa kalkıp alkışladım…