Serdar Turgut için...

Son zamanlarda Hükümet’e bir haller olduğunu Turgut da her merkez sağ veya sol liberal/entelektüel gibi görmeye başladı…

Serdar Turgut’un dünkü Gazete HT’de başlığı altında yayımlanan yazısını okuyunca kendisini dün “alkışlayacaktık” ama bildiğiniz gibi HaberTürk web sayfası yazarlarını ancak saat 14’ten sonra koyuyor siteye…

Biz ise bir meslektaşımızı eğer yazısından dolayı alkışlıyorsak günün ilk yarısında seçip makalesini de okurlarımızla paylaşmayı doğru buluyoruz…

O nedenle bugüne bıraktık…

Evet, aslında dün alkışlayacağımız Serdar Turgut’u bugün alkışlıyoruz…

Diyeceksiniz ki:

“Ne yazmış sizi bu kadar etkileyen ki bir gün gecikerek de olsa Serdar Turgut’u alkışlıyorsunuz?”…

Söyleyelim…

Ak Parti’yi ilk iktidar yapan oyların toplam paylar içindeki payı % 36 bile yoktu…

Aslına bakarsanız; sol veya sağ merkez liberallerin desteği olmadan asla daha yukarı çıkamayacak bir oy oranı…

İşte o merkez sol ve sağ liberal kanaat önderlerinin verdikleri destektir ki merkez sağ ve soldaki milyonlarca seçmeni sonraki seçimlerde Ak Parti’ye taşıdı…

Ak Parti Hükümeti de Allah’ı var, merkez sol ve sağ kanaat önderlerini pek mahcup etmedi…

Fakat gücü arttıkça “güç yozlaştırır” kuramı geçerlik kazanmaya başlayınca Ak Parti de kendisini bir öncekinden çok daha güçlü iktidar yapan merkez sol ve sağ kanaat önderlerini ciddiye almamaya hatta tek tek çalıştıkları gazetelerden ayıklamaya başladı…

Serdar Turgut; Ak Parti Hükümeti’nin icraatlarına ve özgürlük taleplerine en çok destek verenlerin başında geliyor.

Gerek AKŞAM’ı yönettiği süreçte gerekse de Gazete HT’de yazdığı son yıllarda Hükümet’in en sadık ve tutarlı destekçilerinden biri oldu…

Ama…

Son zamanlarda Hükümet’e bir haller olduğunu Turgut da her merkez sağ veya sol liberal/entelektüel gibi görmeye başladı…

Suriye sorununda ulusal çıkarlardan ziyade “”mezhepçilik” yapan, barış sürecinde demokrasinin Kâbe’si olan parlamentoyu tamamen dışlayan hükümet şimdi de insanların yaşam tarzlarını kendi mezhepsel ve siyasi inançlarına göre dizayn ediyor…

Mustafa Kemal döneminde dayatılan yaşam tarzından yaklaşık 90 yıldır şikâyetçi olanların bugün ve hem de demokratik bir ülkede kendi dini inançlarını ve yaşam tarzlarını sekuler yaşam hakları ve özgürlükleri olan milyonlara dayatmak istemesi Serdar Turgut’u belli ki çok üzüyor…

İşte o nedenledir ki; “elim kırılsaydı da…” diye başlayan makaleler yazıyor…

Düne kadar destek verdiği, başörtülerini savunduğu, yaşam tarzlarına saygı duyduğu siyasi İslam’dan gelecek saldırıları belli ki göze almış…

Hem cesareti hem dürüstlüğüyle takdir ettiğimiz Serdar Turgut’u işte bu nedenle alkışlıyoruz…