Serdar Turgut için

Son yıllarda okuduğumuz; bir makale ölçeğinde yapılabilecek en derinlikli, en manalı, en gerçekçi analiz...

Monteigne en sevdiğimiz hüküm cümlelerinden birinde şöyle der:
"Fazla mütevazı olma doğru sanırlar"...
Fransızlar için ne kadar geçerli olduğunu bilemediğimiz bu hüküm Türkler için yüzde yüz geçerlidir.
Türkler kendilerinden daha bilgili insanları pek sevmedikleri için, "ben cahilin tekiyim" derken mütevazılık yaptığını zanneden birine inanmaya hazırdırlar...
Böylece kendilerinden daha cahiller olduğunu görerek rahatlarlar...
Sözü, Serdar Turgut'un 30 Mayıs 2013 tarihli Gazete HT'de başlığı alında yayımlanan makalesinde yaptığı  muhteşem "Sol" analizine getireceğiz...
Son yıllarda okuduğumuz; bir makale ölçeğinde yapılabilecek en derinlikli, en manalı, en gerçekçi analiz...
Bu analizi yaparken, "Kusura bakmayın arkadaşlar, yarın sokaklarda yürüyecekler arasından en bilgilisi, en ustası olarak bildiğiniz insanı seçip çıkarın sol kültür açısından, ben onu bile bir bardak suda içer bitiririm" diyen Serdar Turgut'un mütevazılık göstermeyişi ise ayrıca bir başka güzel zira, böylesi konularda mütevazılık, cahillere "cahilliğinle övün" demekten başka hiç bir anlam içermez...
Dün gece TV ekranlarında dinlediğimiz sendikacılar; Serdar Turgut'un analizinin değerini birkaç misli daha arttırdı.
Solculuğu temsil ettikleri sanılan sendikacıların sol kültürleriyle; pardon, sol kültürsüzlükleriyle saç baş yoldurmaları; Turgut'un bu "sol" analizine "tarihi" bir değer kattı.
J. A. Schumpeter bundan yaklaşık 70 yıl kadar önce Kapitalizm'de büyük tröstlerin küçük girişimcileri ortadan kaldıracaklarını, profesyonel yöneticilerin yalnız satış plânlamasına dayanan zihniyetlerinin sistemin çöküşüne yol açacağını savunduğunda nasıl alay konusu edilmiş ama 2008 büyük krizinde haklı çıktığı anlaşılmışsa;
gelecekte de Turgut'un bu sol analizinin haklılığı anlaşılacak ve çok gecikerek de olsa alkışlanacaktır.
Biz o kadar gecikmemek için Serdar Turgut'u daha bugünden alkışlıyoruz...