Serdar Turgut günün yazarı...
Nefis bir eleştiri yazısı… “Kimi eleştiriyor?” diye sormayın… Karım “sana sorulan hiçbir soruya cevap verme” diye tembihledi… Sadece “bilmiyorum” demeliymişim…
En başta söyleyeyim…
Bugün, Serdar Turgut’u “Günün Yazarı” seçtim…
Neden mi en baştan açıkladım tercihimi?..
Sonuna kadar okumazsanız; güme gitmesin diye…
*
Neden seçtiğimi anlatamadan önce bir hatırlatma yapayım…
Turgut yazısının bir yerinde diyor ki:
“Anladığım kadarıyla halkın içine karışacaklar (Ak Parti sözcüleri)
ve her seçmenin elini sıkıp direkt gözünün içine bakarak ikna
edeceklermiş.)
*
Sevgili Serdar…
El sıkmayla, gözün içine bakmayla oy alınsaydı; Hasan Celal Güzel
30 yıldır iktidarda olurdu…
Çünkü…
Bu memlekette:
Hiç kimse onun kadar güzel el sıkamaz…
Hiç kimse onun kadar güzel göz içine bakamaz…
Hiç kimse onun kadar güzel öpemez…
*
Şimdi artık…
Bu dünya medyalarının “en güzel bakan, en düşük testosteronlu”
yazarını neden “günün yazarı” seçtiğimizi açıklayalım…
*
Yaşlı ve entelektüel derinlikten yoksun olduğum için kimin dediğini
hatırlayamayacağım…
Ama…
Ve galiba…
Mealen şöyle bir sözdü:
“En ağır tenkitler mizah ve şakayla yapılır…”
*
Serdar var ya Serdar…
Geçenlerde çok yakın bir dostu onun için şöyle dedi:
“Şeytanla halvet eder de şeytan bunu ancak kırk sene sonra
anlar…”
O kadar yani…
*
Demek istemem o ki:
“Mizah yapıyorum” ayaklarına süper eleştiriler yapıyor sağa
sola…
Meselâ arkadaşın birine öyle bi çakıyor ki…
Herif anlamayıp, “amma da komik ha ha hahh haaa!” diye basıyor
kahkahayı…
*
Hâsılı…
Nefis bir eleştiri yazısı…
“Kimi eleştiriyor?” diye sormayın…
Karım “sana sorulan hiçbir soruya cevap verme” diye tembihledi…
Sadece “bilmiyorum” demeliymişim…
Her şeyi biliyor olduğum için zırt pırt kovulmamdan bıkmışmış…
*
Başta söyledim gerçi ama bi daha söyleyeyim:
“Serdar Turgut günün yazarı”…
İşte o kadar…
İtiraz yok…