Serdar Turgut; gazeteciliğe ömür biçti

Eğer bu trend sürerse ve neyin gerektiği tartışılmazsa gazetelerin geleceği gerçekten olmayacak.

Serdar Turgut’a göre gazeteciliğin ömrü bitmek üzere…
En çok üç-dört yıl sonra gazeteciliğin ruhuna El Fatiha!..
Neden?..
Çünkü gazeteci milleti, Ertuğrul Özkök’ün değerini anlamadı, anlayamadı…
Özkök’ün pek sevdiği sit-com gazeteciliğini tartışacağına, Özkök’le kavga etti…
Kendi yazdığı AKŞAM da başarısız çünkü sit-com gazeteciliğini bilmiyor. Zaten yapmak da istemiyor…
Fatih Altaylı başarılı ama o da başarısının sit-com gazeteciliğinden kaynaklandığının farkında değil…
Serdar Turgut, bizin şurada 474 harfle anlattığımız şeyi tam 8176 harf kullanarak ifade etmeye çalışmış…
Harf israfı…
Bakın nasıl…

Uzunca bir süre gazetelerin geleceğini düşünen yazılar yazdım. Orijinal bir çıkış yapılmazsa, insanlara keyif alarak gazete okuma imkanı sağlanmazsa, ilgi çekici olmak için uğraşılmazsa gazetelerin sonu bu kez gerçekten gelebilirdi.

Temelde aynı olan düşüncelerle Ertuğrul Özkök çıktı ve 'sit com' gazeteciliği dedi ve tüm tartışma o kavramın eleştirisine kaydı. Bizzat kendi hayatları bile bir sit-com oluşturan karakterler bile, denilen üzerine düşünmek yerine, diyenle hesaplaşmaya giriştiler. Böylece önemli bir tartışma fırsatı da kaçırılmış oldu.

Ortaya 'haberciliğin zaferi' gibi bir görünüm çıktı. Bu bir Pirus zaferi çünkü bunun neyin zaferi olduğu pek belli değil. Sadece orijinal fikirleri olmayanlar, yenilikler yapamayanlar haberciliğe vurgulama yaparak bu kavrama sığınıyorlar.

Sadece yayınına bakarak Hürriyet gazetesinde neyin değiştiğini söyleyebilmek pek mümkün değil ama orada da 'haberciliğe' ağırlık verileceği gibi bir hava yaratılıyor. Sabah gazetesi Yayın Yönetmeni de haberciliklerine vurgular yapan yazılar yazıyor. Bu gazete de uzun zamandır benim savunduğum görüşe karşı ve aksinin doğru olduğu görüşünde. Farklılığı yaratmak açısıdan hala daha bir şansı bulunan Habertürk gazetesinde de yayın yönetmeni Fatih Altaylı haberciliklerinin gücüne vurgular yapan söylemler içinde. O kendi yükselişinin sit-com gazeteciliğine temelde dayandığını unutmuş gibi.

Görünüm o ki bir tartışma bitti ve gazetelerin geleceği olabilmesi için farklılıklar oluşturmayı gerekli bulanlar (Arzu eden buna sitcomcular da diyebilir) tartışmayı kaybettiler ve geleceği haberciler belirlemeye başladı.

3-4 YIL KALDI

Eğer bu trend sürerse ve neyin gerektiği tartışılmazsa gazetelerin geleceği gerçekten olmayacak. Üstelik sadece en fazla      3-4 yılımız kalmış durumda.

Burada tartışılan sadece içerik değil, çünkü içerik gayet tabii ki iyi yazabilenler tarafından yönlendirilecek. İçerik her tür medyada belirleyici olacak. Ama burada asıl tartışılan kağıdı kurtarmak ve kağıt gazetecilik sürdürülemezse bu mesleğin yapılmasının da 3-4 yıl gibi kısa sürede imkanının kalmayacağını görmemizdir.

Gazeteler olmazsa işi götürecek paraların kazanılmasına imkan yok. Para kazanılmazsa da sektörün sonu gayet tabii ki gelecek.

Serdar Turgut’un Gılgamış Destanı’nı aratmayan uzunluktaki yazısının devamını