Serdar Turgut: Eğer İbrahim Karagül'ün dediği doğruysa...
Habertürk yazarı Serdar Turgut, Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül'ün Cemal Kaşıkçı cinayetiyle ilgili iddialarının doğruysa Türkiye'nin elindeki kozu kaçıracağını yazdı.
İbrahim Karagül, Yeni Şafak'taki yazısında "Sanırım
Cemal Kaşıkçı’nın öldürüldüğü ana, öncesine ve sonrasına dair ses
kayıtları bugünden itibaren yayınlanmaya başlayacak" ifadelerini
kullandı.
İbrahim Karagül'ün bu iddiası üzerine bugün Serdar
Turgut, "Türkiye eline büyük bir koz geçirmiş durumda. Eğer
Karagül’ün dediği gibi bu kanıtları yayınlamaya başlarsa hem bu
kozunu elinden kaçırır, hem de Amerika’nın politikasını önleme
imkanı hiç kalmaz çünkü o strateji MBS’nin yerine konulacak bir
başka Suudi Arap ile yürütülecek." yorumunu yaptı.
İŞTE SERDAR
TURGUT'UN O YAZISI
Yeni Şafak Yayın Yönetmeni İbrahim
Karagül entelektüel birikimine saygı
duyduğum ve yazılarını da dikkatle takip ettiğim bir
gazetecidir.
Dün, 'Bugün ya da bu hafta ses kayıtları yayınlanır… Suudi Sarayı'nda da deprem olur. Veliahttın işi biter... Karşı Darbe: Kudüs’ü satan ittifak çökebilir’ başlıklı bir yazı yazdı. Bunu da dikkatle okudum.
ÖNEMLİ İDDİA
Başlık buydu yazının giriş cümlesinde ise "Sanırım Cemal Kaşıkçı’nın öldürüldüğü ana, öncesine ve sonrasına dair ses kayıtları bugünden itibaren yayınlanmaya başlayacak" deniliyordu.
Ben Türkiye Cumhuriyeti devletinin karar verici mekanizmalarından iyi haber alan bir gazeteci değilim. İbrahim Karagül’ün öyle olduğunu sanıyorum.
WASHINGTON'DAN
SIZMAZ
Eğer Karagül’ün dediği doğruysa ve
eğer kast edilen Washington’da olabilecek
bazı sızdırmalarsa bu konuda bazı kuşkularım olduğunu
söylemeliyim. Çünkü CIA’nin ilk yaptığı
sızdırma sonucunda istenilen oldu ve yönetim Muhammed bin Selman’a
(MBS) karşı bir kozunu gösterdi. Aslında amaç sadece buydu. Yönetim
elinde cinayetin direkt MBS tarafından emredildiği yolunda bir
kanıt olsa bile bunu yayınlamak taraftarı değil, bunu elde tutup
MBS’nin ve tabii ki Suudi Arabistan’ın kontrolünü tamamen ellerinde
tutmak istiyorlar. Anlayacağınız ben burada ortaya yeni bilgiler
çıkacağını düşünmemekteyim.
Ama eğer İbrahim Karagül bu sızdırmaların Türkiye'de yapılacağını düşünerek yazmışsa bu yazıyı o zaman da büyük bir hata yapılmak üzere olduğunu söylemeliyim.
Karagül’ün dediği olursa tabii ki Suudi Arabistan’a büyük darbe vurulmuş olur. Ve tabii ki şu andaki ABD yönetime de büyük engel konur. Bunlar doğru ve benim de hoşlanacağım sonuçlar.
Ama eğer devlet bunu yapacaksa elimizden çok büyük bir kozu kaçırmakta olduğumuzu da düşünüyorum.
BEN AKİL GAZETECİ DEĞİLİM
Yeri gelmişken şunu da söylemeliyim; ben hayatımda hiç bir zaman devlet ve yönetim şöyle davranmalı doğrusu şudur diye fikirler ortaya atan ve kendisine önemler atfeden bir insan hiç olmadım ve böyle bir arzum da yok. Devlet işi söz konusu olduğunda haddimi bilirim, gerçekte bilmediğim bir çok şeyin olduğunu ve eğer devlet bir şey yapıyorsa bir bildiği olması gerektiğini düşünürüm hep.
Ama bu olay buradaki konum nedeniyle çok yakından takip etmekte olduğum bir haber. Burada nasıl düşünüldüğünü ve Türkiye hakkında nelerin konuşulduğunu biliyor ve de yazıyorum.
ŞU ANDA DURUM
Şu an gördüğüm şunlardır;
1- Amerikan yönetimi bugüne kadar Ortadoğu politikaları bağlamında MBS’ye büyük yatırım yaptı. İsrail ile ortak yapılan stratejinin ana aktörü, işi koordine eden, Jared Kushner sayesinde MBS oldu.
2- Trump bu uzun ve kapsamlı yatırımın sonuçlarını almak istiyor. Bu yüzden MBS’yi kolay gözden çıkaramıyor.
3- Ancak şunu bilelim eğer Türkiye’nin elinde başka bilgiler gerçekten varsa ve gerçekten de bunlar ortaya çıkacaksa bu Amerikan yönetiminin planlarının sona ermesi anlamına gelmeyecek çünkü daha şimdiden MBS’nin yerine kimin gelebileceği üzerine çalışmalar Washington’da yapılıyor.
4- Türkiye yönetimi bugüne kadar bu işi son derce soğukkanlı ve akıllı yürüttü. Planlı programlı sızdırılan bilgi kırıntıları ile hem yabancı medya hem de Amerikan yönetimi manipüle edildi.
5- Türkiye eline büyük bir koz geçirmiş durumda. Eğer Karagül’ün dediği gibi bu kanıtları yayınlamaya başlarsa hem bu kozunu elinden kaçırır, hem de Amerika’nın politikasını önleme imkanı hiç kalmaz çünkü o strateji MBS’nin yerine konulacak bir başka Suudi Arap ile yürütülecek.
6- Türkiye şu anda hem bölgede en etkin faktör hem de sözü dinlenen akil devlet konumunda. Umarım anlık zaferlerin şehvetine kapılınıp uzun vadeli ülke çıkarlarını zedeleyecek bir iş yapılmaz.