Serdar Turgut cennete gidebilir mi?

Serdar Turgut büyük bir panik içinde! Sebebi de; son zamanlarda yazdığı 'pornografik' yazıların ileride itibarını etkileyecek olması.

GAZETECİLER.COM
Serdar Turgut büyük bir panik içinde!
Sebebi de; son zamanlarda yazdığı 'pornografik' yazıların ileride itibarını etkileyecek olması.
Hatta o yazılar nedeniyle 'cennete' gidip gidemeyeceğini bile düşünür olmuş!
Bir de olduk olmadık kabuslar görmeye başlamış.

Hatırlarsanız en son 'Sanırım aşık oldum' başlıklı bir makaleyle gündeme oturmuştu Turgut...
İşte o makale Serdar Turgut'u bu düşünce yoğunluğunun içine itmiş.
Rana Turgut, dün akşamüstü aniden Serdar Turgut'a 'kalk gidiyoruz' deyince birden afallamış.
O yazı sonrası, 'Acaba bana haber vermeden boşanma davası mı açtı, yoksa bir sürpriz mi yapacak?' diye düşünmüş.
Nereye gittiklerini hiç sorgulamadan çıkmış yola...
Rana Turgut'un adresi, oğullarının okulu olunca kaderine lanet etmiş.
Çünkü, Serdar Turgut'u gören velilerin ve öğretmenlerin aklına 'Sanırım aşık oldum' başlıklı yazısının geleceğini ve kendini 'kurbanlık koyun' gibi hissedeceğini ifade etmiş.
Ve bundan böyle veli toplantılarını takibe alıp ona göre (siyasi ve ciddi) makaleler yazacağını anlatmış.
Eğer siyasi yazı bulamazsa da Hasan Cemal'den kopya çekecekmiş!
Daha sonra da makalesine şöyle devam etmiş:

"Şimdi açıkça söylemek gerekirse 'Sanırım aşık oldum' türünden bir yazıyı yazabilmiş bir insanın hiçbir ortamda kendisini saygın bir adam gibi sunabilmesi katiyen mümkün değil. Ne kadar gayret derseniz edin bunu başaramıyorsunuz. Düşünsenize; annelerle sohbet ediyorsunuz, çocukları konuşuyorsunuz ve sizin kafanızda o günkü yazınızdan bölümler durmadan yankılanıyor. Üstelik düşünürken kendiniz bile 'Vay canına nasıl yazmışım bunları ben' deyip hayret bile edebiliyorsunuz. Birkaç kez bu durumlarda ben korkudan halüsinasyonlar bile gördüm. Halüsinasyonumda  kadınlar bana o günkü yazımdan yüksek sesle bahsediyorlar ve benden bazı sorulara cevap vermemi istiyorlardı. Korkunç bir şeydi bu. Neyse ki Rana'nın 'Kendine gel' diye uyarmasıyla panik ataklarım hep kısa sürdü ve çıktım halüsinasyondan.

Velilerden kazasız belasız kurtulmamdan sonra öğretmenler giriyor devreye. Sınıf öğretmeninin beni tokatlamaya başlayacağından, İngilizce öğretmeninin ise beni suratımı duvara dönmüş vaziyette tek ayağımın üzerinde durmayla cezalandıracağını düşünmeye başlıyorum. Üstelik bütün bu krizleri, panik atakları yaşarken Rana'nın büyük bir keyif içinde olduğunu gözümün ucuyla görüyorum. Onun mutluluk coşkusunu hissedebiliyorum.
Kendimi tam sirklerde seyirciye teşhir edilen bir ucube olarak hissetmeye başlamışken iki saatlik toplantı nihayet bitiyor ve ben travma sonrası stres hastalığı ile boğuşarak eve doğru yola çıkıyorum. Hastalığım ikinci dubleden sonra daima hafifliyor. Üçüncüden sonra ise aklıma garip fikirler gelmeye başlıyor.

ACABA BENİM GİBİ BİR İNSAN CENNETE KABUL EDİLEBİLİR Mİ?

Örneğin; o gece 'Acaba Ali Rıza Demircan benim yazılarımı okuyor mu, özellikle 'Sanırım aşık oldum' başlıklı yazımı okudu mu, eğer okuduysa bunun hakkında neler düşünüyor ki, böyle bir yazıyı yazabilmiş olan bir insanın cennete gidebilmesi mümkün mü? Eğer hala daha bu mümkünse ve eğer cennet Ali Rıza Demircan'ın anlattığı biçimdeyse, benim ölürken yanımda ciddi miktarda viagra bulunması da sağlanabilir mi acaba?' geçti aklımdan..

İşte böyle şeyler geliyor aklıma. Sonunda tamamen delirdim mi, büyük ihtimalle evet. Sonunda tamamen çıldırmış durumdayım. İleride oğlumun benimle övüneceğini düşünüyor muyum, evet.
Bugünlerde yazdığım yazıları dikkatle okumadığı sürece oğlum benimle övünecektir mutlaka. Okuduğu takdirde ise ne yapayım, hayatta her şeyi onun istediği gibi yapabilmem pek mümkün değil. Okuduğu durumda ise o da benimle ilgili olarak annesi gibi hissetmeye başlayacaktır herhalde.
Ben ise o günlerde bunamadığım takdirde bu yazının başlığı diye koyduğum şarkının sözlerini hatırlarsam hala daha söylemeyi sürdürmeye kararlıyım."