Serdar Turgut bir dönemin mağdurlarını çok kızdıracak!

Eskiden kamusal alanda inançlıların var olma hakkı yok gibi davranılıyordu ve ona göre tavırlar alınıyordu. Şimdi ise......


GAZETECİLER.COM (ÖZEL HABER/ANALİZ)

Medyamızda "iki taraflı" ve birbirlerinden Kaf Dağı yüksekliğinde setlerle ayrılan iki "keskin taraf" oluştu...
Bunlar:
1.) HÜkümetin genel anlayışa göre "yanlış" kabul edilecek icraatlarını bile "doğruymuş gibi" yorumlayanlar...
2.) Hükümetin genel anlayışa göre "doğru" kabul edilecek icraatlarını bile "yanlışmış gibi" yorumlayanlar...
Ve...
Ortada sayıları çok az kalmış, "genel doğruya doğru, genel yanlışa yanlış" diyenler var...
Serdar Turgut ilk iki kategoriye girmeyen, "doğruya doğru, yanlışa yanlış" diyenlerden...
Bugünkü GazeteHT'de "Kamusal alanın ölümü" başlığı altında yayımlanan makalesinde yine öyle yapıyor...
Bir zamanlar "demokrasi ve özgürlük" anlayışı gereği dstek verdiği "İslâmi inançlara göre yaşayış biçimi"nin giderek nasıl da despotlaştığını, "sadece kendi inançlarına özgürlük isteyen" bir baskı gurubu haline dönüştüğünü ve bunda Hükümet'in "olumsuz" etkisini irdelediği makalesinin bir yerinde bakın ne diyor:

Eskiden kamusal alanda inançlıların var olma hakkı yok gibi davranılıyordu ve ona göre tavırlar alınıyordu. Şimdi ise inancı olmayan veya varsa bile bunu göstererek yaşamayı tercih etmeyen insanların kamusal alanda bulunma hakkı yokmuş gibi davranıİmaya başlandı.

Serdar Turgut'un makalesinin tamamını okumak için lütfen