Senin neren tarafsız?..

Ahmet Hakan, Hürriyet’te geçtiğimiz Cumartesi günü yayımlanan yazılarından birinde şöyle diyordu:

Memleket iki tarafa bölünmüşten...

- Bir taraf, diğer tarafa sağır kesilmişken...

- Gazetecilik bir propaganda mesleğine dönüştürülmüşken...

- Tek taraflı televizyonculuk geçer akçe haline gelmişken...

Biz yalnız kalmaya mahkûmuz.

Bize tarafgir olmayan okur ve izleyicilerimiz yeter.

*

İyi ama Ahmet Hakan…

Senin neren tarafsız?..

Sen “tarafsız” değil, köşende bütün taraflara çok rahat hakaret ettiğin için çok okunuyorsun…

Çünkü…

Diğerleri, yani amigolar, yani taraftarlıkta dibe vurmuş olanlar sadece bir tarafa küfür ve hakaret ediyor…

Sen ise iki tarafa birden çakıyorsun…

Yani sana “tarafgir olmayan” okur ve izleyici değil; iki tarafında da en kaba trolleri geliyor…

*

Ve Ahmet Hakan…

Köşe sahibi olduğun Hürriyet Türkiye’nin en çok okunan ve en etkin gazetesi…

Haliyle…

En güzel hakaret edenlerden biri olduğun için her iki mahallenin küfür seven okurları da okuyor seni…

Yani…

Sen geliş gidiş bileti satıyorsun…

Rakiplerin ya sadece geliş, ya sadece gidiş bileti…

Haliyle onların müşterileri az, senin ise çok oluyor…

*

Televizyona gelince…

Televizyonda tarafsız değil, şerbetçisin…

Çünkü…

Konukların ne kadar farklı şeyler söylerlerse söylesinler sen her birine “haklısın” diyorsun…

Lütfen yönettiğin programları sonradan izle…

Göreceksin ki…

Az önce görüşünü söyleyen konuğuna “haklısın” dediğin için bir diğer konuğun itiraz ediyor…

Bu defa ona dönüp “falanca neden haksız?” diye soruyorsun…

Konuğun, falancanın neden haksız olduğunu gerekçeleriyle anlattığında ikna olup, “siz de haklısınız” diyorsun...

Bu defa diğeri itiraz ediyor…

Tarafsızsın ya kendince…

Bu defa da ona söz hakkı veriyorsun…

O konuğun bir şeyler daha söylüyor…

Haydaaaa…

Ona da “doğru, haklısınız” diyorsun…

Yok kardeşim…

Bunun adı “tarafsızlık” değil şerbetçiliktir…

*

Tarafsızlık, konuklarının yaptığı yorumlar üzerine olumlu ya da olumsuz hiçbir görüş bildirmemektir…

Tarafsızlık, mimikle bile olsa konuklarının analizlerine kişisel yorumunu (olumlu veya olumsuz) katmamaktır…

Çünkü Ahmet Hakan; moderatörler adil olur…

Sen adil olduğunu söyleyebilir misin?..

Asla adil değilsin Ahmet Hakan…

Moderatörler bilinmeyenleri ortaya çıkarır…

Bugüne kadar hangi bilinmeyeni ortaya çıkardın söyler misin?..

Amman ha!..

Sakın, “Selahattin Demirtaş’a saz çaldırıp türkü söyletip onun bu özelliğini ortaya çıkardım” deme…

Demirtaş’ın saz çaldığını herkes biliyordu…

Sen ise onun o yeteneğini HDP’nin oylarını yukarı çıkarabilmesi için kullandın…

*

Hâsılı Ahmet Hakan…

Her zaman “taltif” edilecek değilsin…

Bazen de işte böyle eleştireceksin…

Çünkü çok uçuyorsun…

Çünkü “Tarafsızım” diyerek “reyting kardeşten taraf” olup şerbetçilik yapıyorsun…

Ve bunu da izleyicilere “en tarafsız benim arkadaş” ayaklarında yutturmaya çalışıyorsun…

Başkalarını bilmem ama ben yemiyorum Ahmet Hakan…

NOT:

Gerçekten de adil olduğun, bütün tarafları hakaret etmeden, aşağılamadan, herkese “sen de haklısın” mavi boncukları dağıtmadan eleştirdiğin gün yine bizden takdir göreceğinden emin olabilirsin…

Yakup MURAT
yakupmurat@gazeteciler.com