'Sen o tasmayı darbeciye takabiliyor musun?'

Belki de darbeciye serenat yapıp hukuka saygılı olduğunu söyleyene tasma takmak kişiye şeref kazandırıyordur.

GAZETECİLER.COM - Ahmet Kekeç, Star gazetesindeki yazısında "düşene vurulmaz... Onun için Ergenekondan düşen arkadaşların kitapları hakkında yazmıyorum"  dediği köşesinde "...ama düşmüş numarası yapanlardan sözümü sakınmayacağım" diye ekledi ve kimisinin ismini vererek, kimisini sadece ima ederek bazı meslektaşlarını bombaladı.

İşte "Sen o tasmayı darbeciye takabiliyor musun?" diyen Kekeç'in yazısından çarpıcı bir bölüm:

ASKERLERİN AÇIKLAMA YAPMASINI DOĞRU BULMUYORUM

"Derken, Bekir Coşkun çıkageldi...

Hani fol yok yumurta yokken gazetesinden istifa eden, "baskı görüyormuş gibi" yaparak laik mahalledeki reytingini artıran, gittiği köyde de barınamayıp kapağı İlhan Selçuk'un köşesine atan meslek büyüğümüz...

Bekir Coşkun da, "hukukun dışına çıkmayacaklarını" söyleyen generallere tasma taktı...

Hayır, elbette Genelkurmay Başkanlığı'nın yaptığı açıklamayı onaylayacak, "Oh olsun, nasıl da yediler muhtırayı" diyecek değilim.

Kaldı ki, ortada bir muhtıra yok. Bir tehdit, bir kolpa, bir gözdağı da yok. Hele, "aba altından sopa gösterme" hiç yok.

AÇIKLAMA YAPMA ALIŞKANLIĞI SON BULMALI

Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklaması, "rencide olduklarını, orduyu kışkırtan sözlerden rahatsızlık duyduklarını" bildiriyordu ve daha çok savunmacı bir dille kaleme alınmıştı.

Böyle de olsa, askerlerin açıklama yapmasını doğru bulmuyorum. Rencide olduklarını düşünüyorlarsa, yargı yolu açık... Haklarını mahkemede arayabilirler. Ya da söylenenleri sineye çekerler.

Dolayısıyla, bu "açıklama alışkanlığı" derhal son bulmalıdır.

Fakat, böyledir diye, açıklamaya meydan veren arkadaşları eleştirmeyecek miyiz?

Ne zaman bir asker, "Hukuka saygılıyız, siyasetin emrindeyiz, kimse bizden yasaların dışına çıkmamızı beklemesin" dese, ilerici koro tarafından istiskale uğruyor.

Ne dincilikleri kalıyor, ne cemaatçilikleri, ne hükümet uşaklıkları...

Darbecilerle hareket etmeyen Rüştü Erdelhun'un rütbelerini sökmüşlerdi.

Doğan Güreş'e etek giydirmişlerdi.

Hilmi Özkök'ü "Demokrat Hilmi" diye aşağılamışlardı.

Eh, Necdet Özel'e de "tasma" takıyorlar.

Düşene vurmak kişiye şeref kazandırmaz... Genelkurmay Başkanlığı'nın açıklamasına maruz kaldıkları için biz de kısmen "düşmüş" sayıyoruz kendilerini ve fazla üzerlerine gitmiyoruz.

Peki, bu hem "şerefli", hem "düşmüş" olmanın masuniyetini taşıyan, hem de icabında "cesur ve delişmen" olabilen arkadaşların, darbeci generallerle ilgili bir tek itiraz cümleleri var mı?

Ben hatırlamıyorum.

Belki de darbeciye serenat yapıp hukuka saygılı olduğunu söyleyene tasma takmak kişiye şeref kazandırıyordur.