Semerci Kekeç'e böyle yanıt verdi

Yavuz Semerci dün kendisine ağır eleştiriler yönelten Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç'in söylediklerine cevap verdi.

GAZETECİLER.COM - Habertürk yazarı Yavuz Semerci bugünkü yazısında, dün kendisine ağır eleştiriler yönelten Star gazetesi yazarı Ahmet Kekeç'in hakkında söylediklerine cevap verdi.

KEKEÇ "YAYIN YÖNETMENİ OLSAM KULAĞINI ÇEKERDİM" YAZMIŞTI

Ahmet Kekeç dünkü yazısında Yavuz Semerci'yi kastederek şöyle yazmıştı:

"İçinde “Hitler”, “Franko”, “Mussolini”, “Stalin”, “SSCB”, “sandık tecrübesi” gibi lafların geçtiği tuhaf ve karmaşık yazısından çıkardığımız sonuç bu... İlaveten, Erdoğan’ın “başkanlık sistemi”, “partili cumhurbaşkanı” gibi tartışmaların ardından tüm yetkileri kendi elinde tuttuğuna yönelik algının giderek artmasını “rahatsız edici” buluyor.

Ben Semerci’nin yayın yönetmeni olsaydım, “Bu yazı olmamış. Otur biraz kitap karıştır, internette sörf yap, öyle yaz” derdim.

Kulağını da çekerdim..."

Star yazarı Kekeç dünkü yazısında Semerci'yi yayın yönetmenine şikayet ederek kulağının çekilmesini istemişti.

Star yazarının Semerci'yi Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı'ya  bu tavrı garip karşılandı.

İşte Yavuz Semerci'nin bugünkü yazısının ilgili bölümü;

"... STAR Gazetesi yazarı Ahmet Kekeç, köşesinde önceki günkü "Balık tutmak demokrasidir"yazımı ele almış. Olabilir.

Eleştiriden muaf olamaz kimse... Ancak yazının ruhunu anlamamış. Benim hatam. Anlatamamışım... Fakat onun mesajı çok net...

Sayın yazar, Habertürk'ün yayın yönetmenine tavsiyede bulunuyor: Kulağını çekin!

Bu söz bile sayın yazar ile aramızdaki duruş farkını gösterir. Yazarlık emir-komuta zincirine bağlı değil ki biri kulağımı çeksin ve ben de kabul edeyim!

Yayın yönetmeninin veya patronun beğenmeme hali veya tercih özgürlüğüne saygı duyarım. Bu köşeyi veren ve alan onlar en nihayetinde. Köşenin gücüne tapanlardan da değilim. Bir kampın adamı olmanın lüksünü de içine sindiremeyenlerdenim?

Ama sayın yazarın kulak çekme, kulağını çektirme ilişkisi üzerinden ilişkilerini düzenleme tercihine de (anlamam ama) saygı duyarım.

Fikrim çok net: Dün askerin çektiği kulaklar, attığı fırçalar yüzünden meslek hayatını kirletenler, halkın gözünü körleştirenler hangi sıfatı taşıyorsa, bugün güç karşısında diz çökenler veya gücün çekiciliğine kapılanlar da aynı kategoride yer alır benim için...."