Seleften, halefe acayip fırça!..
Mine Kırıkkanat’ın başına gelenlere ve sanki o “orduevi” yazısı hiç yazılmamış gibi davranılmasına bakınca.....
GAZETECİLER.COM -
Mehmet Yakup Yılmaz,
Radikal’in “Kurucu Genel Yayın
Yönetmeni”…
Hatta Milliyet’in genel yayın
yönetmeni iken bile Radikal’de aynı görevi
yürütüyordu…
Sonra “oldu artık” diyerek yerini
İsmet Berkan’a bıraktı…
Bugün ise Hürriyet’teki köşesinden
sallamış öğrencisi ve halefi İsmet Birkan’a…
Bakın nasıl…
Orduevi bahçesinde oturanlar ve
Radikal
RADİKAL’in Genel Yayın Müdürü
İsmet Berkan, mesleki sorunlarımız üzerine biz okuyucuları ile
dertleşiyor.
Gazetecilik mesleğinin geleceği
için, özgür basın faaliyetinin varlığını sürdürebilmesi için önemli
uyarılarda bulunuyor, eleştiriler getiriyor.
Yazdıklarının büyük bölümüne
katıldığımı ve yararlı bulduğumu söylemeliyim.
Dün de bu tür yazılarından birini
yazdı, yazısında şöyle bir bölüm var:
“Irkçılık ve ayrımcılığın en basit
tezahürlerinden biri, etnik veya dini bir grupla veya bir sosyal
sınıfla alay etmek, onu aşağı görmek, onlara hakaret etmektir.
Başka insanları hor görmek, sırf inançları veya giysileri veya
derilerinin rengi veya etnik kökenleri veya sosyal sınıf farkları
nedeniyle onları aşağı görmek, onlarla alay etmek, onlara hakaret
etmek düpedüz ırkçılık-ayrımcılıktır.”
Bu yazıyı okuyunca Radikal’de
yayımlanan ve orduevi bahçelerinde oturanları aşağılayan, sadece
bir meslek grubunu değil, onların eşlerini, çocuklarını, ana
babalarını da hedef alan o meşhur yazıyı hatırladım.
Hatırlayamadığım tek şey,
Radikal’in ya da o yazarın bu yazıyla ilgili olarak özür dileyip
dilemediği oldu.
Mine Kırıkkanat’ın başına
gelenlere ve sanki o “orduevi” yazısı hiç yazılmamış gibi
davranılmasına bakınca İsmet Berkan’ın bir de “çifte standartlar”
üzerine yazmasında yarar var gibi geliyor bana.
Not: Nur Çintay Radikal’de,
Orduevi bahçesinde oturan subay ailelerinden tiksindiğini
yazmıştı…